HDP Kars Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, TBMM Genel Kurulu’nda, OHAL’in 3 ay daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

OHAL’in tekrar uzatılmasına tepki gösteren Bilgen, “Fransa’daki OHAL üzerinden de örnek vermek gerekir. Fransa’da kapatılan TV kanalı yok, OHAL nedeniyle işten atılan 10 binler yok, yanlışlıkla tutuklanıp sonra “pardon” denilenler yok. Ama birileri ısrarla Fransa örneğini veriyor. Bir kere; kötü örnek emsal olmaz. Kaldı ki Fransa’nın şiddeti gerekçe göstererek OHAL’i ilan ettiğini biliyoruz. Ama buna rağmen geçtiğimiz aylarda Fransa’da OHAL’in uzatılmasının güvenlik için bile faydası olmadığı söylenerek OHAL kaldırıldı. Fransa’da faydası olmayan OHAL, Türkiye için hangi faydaları getiriyor“ dedi.

Türkiye’nin dış politikasının tutarsız olduğunu savunan Bilgen, “Dış politikada da OHAL’in ciddi bir faturası var. Bundan 10 yıl önce Türkiye Ortadoğu’ya örnek olma iddiasındaydı. Şimdi, “Ortadoğu’da bir ülke nasıl bu kadar tutarsız dış politika yürütür”ün örneği Türkiye. Êfrin’le ilgili değerlendirmeler de bir başka yaman çelişki. Sanki Êfrin’de kontrol Amerika’daymış gibi Amerika’ya meydan okuyup Efrin’e girme iddiası en büyük çelişkidir” ifadelerini kullandı.

Bilgen şöyle konuştu:

Bundan 5 yıl öncesine kadar Türkiye darbe anayasasından kurtulmanın yolunu arıyordu. İktidar partisinin de CHP’nin de bizim de destek olduğumuz bir komisyon kurulmuştu. Birlikte yaşamanın yolunu yöntemini nasıl geliştiririz diye birkaç yıl süren çalışmalar yapıldı. Komisyonda 4 parti, ‘Türkiye’yi darbe anayasasından nasıl kurtarırız’ın tartışmasını yaptı. Geldiğimiz noktada darbe anayasasındaki azıcık kazanılmış hakları uygulayın diye size çağrı yapıyoruz.

Eğer ortada bir sorun, bir tehdit varsa bu sorunu tespit etmek, tarif etmek, sonra her OHAL uzatmasında ne kadar mesafe alındı ve sorun ne kadar çözüldü, çözülemediyse niye çözülmedi, gerekçeler neden ortadan kaldırılmadı, 1 yılı geçmiş olarak yeniden neden uzatıldı? Bunlar ortaya konmalı. Böyle bir açıklama var mı? Yok. Biraz sonra iktidar partisi temsilcisinin konuşmasında dinleyecek miyiz? Hayır. İkna edici gerekçeler sunulmayacak.

‘BİR GÜN HESAP VERMEK ZORUNDA KALIRSINIZ’

12 Eylül Anayasası’nda tarif edilen OHAL ilan gerekçesini yok sayabilirsiniz. Yargı üzerindeki, medyadaki, parlamentodaki gücünüz dolayısıyla önemsemeyebilirsiniz. Ama suç işlemeye bu kadar heves ederseniz bir gün hesap vermek zorunda kalırsınız. O zaman “içeriğini bilmeden imza attık” demek de sizi kurtarmaz.

‘OHAL, TÜRKİYE İÇİN HANGİ FAYDALARI GETİRİYOR’

Fransa’daki OHAL üzerinden de örnek vermek gerekir. Fransa’da kapatılan TV kanalı yok, OHAL nedeniyle işten atılan 10 binler yok, yanlışlıkla tutuklanıp sonra “pardon” denilenler yok. Ama birileri ısrarla Fransa örneğini veriyor. Bir kere; kötü örnek emsal olmaz. Kaldı ki Fransa’nın şiddeti gerekçe göstererek OHAL’i ilan ettiğini biliyoruz. Ama buna rağmen geçtiğimiz aylarda Fransa’da OHAL’in uzatılmasının güvenlik için bile faydası olmadığı söylenerek OHAL kaldırıldı. Fransa’da faydası olmayan OHAL, Türkiye için hangi faydaları getiriyor.

Meşhur misaldir; birisi eline baltayı alır, ağacı kesmeye karar verir, insanların ağaca tapmasını engellemek ister. Tam ağaca yaklaştığında, şeytan ona yaklaşır ve “kesme” der. Şeytana bir yumruk sallar, şeytanı devirir. Tam ilerlerken, şeytan der ki, “Ağacı kesmezsen sana her sabah altın vereceğim. Yastığının atına koyacağım” der. Evine döner, ilk günün sabahı altın yastığının altındadır, ikinci günse yoktur. Baltayı alır ve ağacı kesmeye gider. Şeytan yine engellemeye çalışır. Baltayla şeytanı devirmek ister ama deviremez, yumruk sallar gene deviremez. Şaşırır, der ki; “seni bir gün önce yumrukla devirmiştim, şimdi neden deviremiyorum?” Şeytan der ki, “o zaman bir inancın vardı, ağacı kesmeyi o yüzden istiyordun, şimdi para için kesmek istiyorsun. O yüzden deviremiyorsun.”

‘OHAL BİR İKTİDARIN DEVAMINA HİZMET EDİYOR’

15 Temmuz’da her şey netleşmeden o kaosta OHAL’i ülke yararına bir şey olarak tarif etmiş olabilirsiniz. Ama şu anda bütün dünya biliyor ki OHAL bir iktidarın devamına hizmet ediyor. Çünkü OHAL olmadan ülkeyi yönetemiyorsunuz.

‘OHAL’DE TÜRKİYE DARBE KOŞULLARINDAN UZAKLAŞTI MI?’

Elbette ki OHAL Türkiye tarihinde darbelerle iç içe bir düzenlemedir. Olağanüstü yönetim biçimleri ya darbelerden önce düzenlenir ya da darbelerden sonra düzenlenir. 82 Anayasasından 1 yıl sonra da OHAL kanunu düzenlenmiştir. Geçen 1 buçuk yıl içinde Türkiye’de OHAL sayesinde, KHK’ler sayesinde Türkiye darbe koşullarından uzaklaştı mı yoksa toplumda gerilimi arttıracak bir ortama zemin mi oluşturuldu?

Avrupa Konseyi’ne üye bir ülkenin OHAL’i bu kadar keyfi uygulamasının kabul edilebilir bir tarafı yok. Tersi de olabilir. Bugün Deniz Yücel’in basına yansıyan sözleri gibi bir takım kirli pazarlıklarla statü alınabilir. Biraz uçak, biraz tank alarak. Deniz Yücel de, Alman hükümeti de bu kirli pazarlığın tarafı olmayacağını söylüyor.

‘TÜRKİYE’DE EN İLLEGAL ÖRGÜT OHAL KOMİSYONU’DUR’

Bakın, bir komisyon kuruldu. Bu komisyona ilişkin en iyi tanımı Veli Saçılık yaptı; dedi ki "Türkiye’de en illegal örgüt OHAL Komisyonudur. Hangi kararları aldığını, nerede olduğunu kimse bilmiyor."

DIŞ POLİTİKA

Dış politikada da OHAL’in ciddi bir faturası var. Bundan 10 yıl önce Türkiye Ortadoğu’ya örnek olma iddiasındaydı. Şimdi, “Ortadoğu’da bir ülke nasıl bu kadar tutarsız dış politika yürütür”ün örneği Türkiye. Êfrin’le ilgili değerlendirmeler de bir başka yaman çelişki. Sanki Êfrin’de kontrol Amerika’daymış gibi Amerika’ya meydan okuyup Efrin’e girme iddiası en büyük çelişkidir.

‘NASIL BİR KHK ANAYASA’YA AYKIRI OLUR’

Telafisi imkansız mağduriyetler, ülkeyi terk etmek zorunda kalmalar intiharlar var. Bir de yapısal sorunlar var. Anayasa Mahkemesi’ne sormak istiyorum: Nasıl bir KHK Anayasa’ya aykırı olur. Mesela seçimleri iptal eden bir KHK çıksa? Ya da Anayasa Mahkemesi’ni kapatan bir KHK çıksa.

Düşünün referandum döneminde bireysel başvuru hakkı devrim olarak tanımlanıyordu. Şimdi bireysel başvurularla ilgili kararların dikkate alınmamasına dair ilginç analizler dile getirilebiliyor hükümet temsilcilerince.

‘ZAHMET EDİP 3 AYDA BİR MGK TOPLAMAYIN’

Tersine bir çağrı yapmak istiyorum. Bir KHK ile OHAL’i temelli uzatın. Nasıl olsa 2019’dan sonra başkanlık kararnameleri ile ülke yönetilecek. Zahmet edip 3 ayda bir MGK toplamayın. Biz de çenemizi yormayalım. Hepimiz biliyoruz ki bu ülkede bundan 20 yıl önce bu ülkede 28 Şubatın 1000 yıl devam edeceğini ilan edenler vardı. Siz de bu niyette olabilirsiniz.

Bir gün Erzurum’da bir imam sabah namazından sonra çıkmak üzereyken bir sarhoş kapının yanında elini açmış dua ediyor, cennet talep ediyor. İmam diyor ki, “sarhoş halinle utanmadan cennet mi istiyorsun?” Sarhoş da, “senene” diyor.

Biz sizden bir şey istemiyoruz. Ama halkımızdan bir şey istiyoruz. Çocuklarınızın öğretmenlerini, komşularınızı terörist sanmayın. Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur. Birilerini ihbara kalkmayın, umudunuzu tüketmeyin, enseyi karartmayın, cesaretinizi sorgulatmayın. Emin olun halk karar verirse Türkiye’yi bu karanlıktan çıkaracaktır. Her şeyinizi kaybedebilirsiniz ama kamplaşmayı önlerseniz, hesap sormayı ve hesap vermeyi egemen kılarsanız Türkiye OHAL’den mutlaka kurtulacaktır.

Kaynak: Demokrat Haber