KESK Genel Merkezi’ni ziyaret eden HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Anayasa referandumuna ilişkin “OHAL’e son vermek için Türkiye’nin KHK’ler ile yönetilmesini, Türkiye’nin sürekli OHAL’de tutulmasını engellemek için ‘Hayır’ diyeceğiz” ifadelerinde bulundu.

HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Genel Merkezi’ni ziyaret etti.

Basına kapalı gerçekleşen ziyaretten sonra açıklama yapan Bilgen, “Referandum süreci ile ilgili emek örgütleri ile meslek örgütlerinin görüşlerini, önerilerini düşüncelerini almak üzere ziyaretler yapıyoruz” diye konuştu.

Anayasa değişikliğinin toplumun tüm kesimini ilgilendirdiğini söyleyen Bilgen, özellikle emekçiler ile meslek örgütlerinin doğrudan etkilendiğini belirtti. Bilgen, şöyle devam etti:

"Bu süreçte toplumsal bir çalışmanın ortaklaşması, emekten kaynaklanan gücün bu dayatmaya karşı örgütlülüğünü göstermesi son derece belirleyici olacak. Biz, siyasi partiler kendi çalışmalarını yaparlarken bu toplumsal hassasiyetleri gözetmek, toplumsal beklentiyi dikkate alarak söylemimizi şekillendirmek zorundayız. Bu anlamda özellikle toplumsal zemindeki birliktelikler bize göre siyasi partilerin yan yana durmasından daha belirleyici ve daha etkili olacaktır."

HDP il ve ilçe örgütleri ile beraber çalışmalarını hızlandıracaklarını da kaydeden Bilgen, “Güçlü ve etkili bir ‘Hayır’ın sandıkta çıkması için kampanyamızı başlatmış olacağız” diye konuştu.

Bilgen, ‘Hayır’ kampanyasına ilişkin şunları söyledi:

"OHAL’e son vermek için Türkiye’nin KHK’ler ile yönetilmesini, Türkiye’nin sürekli OHAL’de tutulmasını engellemek için ‘Hayır’ diyeceğiz. Yeni bir sayfa yeni bir başlangıç için bunu başarmak zorundayız. Zorluklar var ama bu zorlukları aşma zorunluluğumuz da var. Biz bunu aşabileceğimize inanıyoruz. Ve güçlü bir hayırın sandıkta çıkma inancı ile çalışacağız."

Bilgen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik de şu ifadeleri kullandı: Biz sonucun ‘Hayır’ çıkması durumunda bu sonucun tanıyacağını, içine sindireceğini gereğini yapacağını ‘Evet’ kampanyasını yürütenler deklere etmeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan deklere etmeli. İkincisi de Cumhurbaşkanı’nın fiillen mitingler düzenlerken hangi bütçe ile hangi kaynak ile nasıl bir bir kampanya yürüteceği, mevcut hukuka rağmen kendi anayasadaki statüsüne rağmen bunu nasıl yapacağını da kamuoyuna açıklamalıdır. Dolayısı ile bu süreç kendi içinde bir meşruiyet tartışması içeriyor.