CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Cumhuriyet Halk Partisi'nin olduğu bir yerde, CHP'li belediye başkanı olan bir yerde insan haklarına saygı, borçları ödeme, yatırım yapma, insanı sevme var, kendi halkına hesap verme sorumluluğu var'' dedi.

 

Kılıçdaroğlu, Celal Atik Spor Salonu'nda yapılan CHP İzmir İl Başkanlığı 34. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, İzmir'in sadece Akdeniz'in değil, Türkiye'nin incisi ve demokrat insanların yaşadığı, insana saygının doruklara çıktığı bir kent olduğunu ifade etti.

 

Uşak'ın Ulubey ilçesine dün gerçekleştirdiği ziyarete değinen Kılıçdaroğlu, Ulubey'de 59 yıl sonra CHP'li bir belediye başkanının seçildiğini ve seçildikten sonra çok önemli işlere imza attığını söyledi.

 

Kılıçdaroğlu, ''CHP'li belediye başkanlarının hepsinin, her türlü baskıya rağmen halk için çalışarak büyük başarılar elde ettiğini'' dile getirerek, ''Cumhuriyet Halk Partisi'nin olduğu bir yerde, CHP'li belediye başkanı olan bir yerde insan haklarına saygı, borçları ödeme, yatırım yapma, insanı sevme var; kendi halkına hesap verme sorumluluğu var'' dedi.

 

''POLİS BELEDİYENİZİ BASARSA...''

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tüm uygulamalarının altına imza attığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''İzmir'den Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunuyorum, güvendiğin hangi belediye başkanı varsa göster, ben de Sayın Kocaoğlu'nu göndereceğim, istediğin televizyon kanalında yarışsınlar'' diye konuştu.

 

Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin baskı altında olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

 

''Her türlü baskıya rağmen bizim belediyelerimiz görevlerini yapıyorlar. İstanbul'da belediye başkanları ile bir toplantı yaptım. O toplantının basına kapalı bölümünde şu bilgiler vardı; 'polis belediyenizi basarsa neler yapacaksınız'. Demokrasinin olduğu ülkede, anamuhalefet partisinin belediye başkanlarına, 'polis belediyenizi basarsa neler yapacaksınız' diye eğitim veriyoruz, bu utanılacak bir şey değil mi? Ama AKP iktidarı zorunlu olarak böyle bir dersi gündeme almamıza neden oldu. Sakin olacaksınız, avukat çağıracaksınız, imza attığınız tutanağı okuyacaksınız gibi temel bilgiler verdik. Çünkü AKP ve onun yönetim anlayışına güvenmiyoruz, güvenmediğimiz için belediye başkanlarımızı güvence altına almak istiyoruz.''

 

''İZMİR'E ENGEL OLMAYIN''

İzmir'in dünyada en çok gelişen 4. metropol olarak gösterildiğini belirten Kılıçdaroğlu, İzmir'in önündeki en büyük engelin AK Parti iktidarı olduğunu ileri sürdü.

 

Kılıçdaroğlu, ''AK Parti iktidarının engeller çıkarmaması halinde İzmir'in gelişiminin artacağını'' ifade ederek, ''Açıkça söylüyoruz, elini İzmir'den çeksin, engel olmasın, İzmir'e sunulan hizmet ikiye üçe katlanacak. Bunu, ben taahhüt ediyorum. Elinizi İzmir'den çekin. İzmirli belediye başkanlarını bırakın, bakın nasıl çalışacaklar'' diye konuştu.

 

İzmir'in kentsel dönüşüm projelerinin Bakanlar Kurulu tarafından aylardır onaylanmadığını, başka belediyelerin projelerinin ise kısa sürede imzalandığını iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

 

''İster polis, ister kaymakam, ister valinizle gelin, mücadeleyi 'AKP devleti'ne karşı veriyoruz. Tek parti iktidarı var. Yargı, vali, kaymakam, yasama organı emrinde. Demokrasiyi savunan tek güç var bu ülkede, o gücün adı Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Beceriksiz ve bereketsiz iktidarla karşı karşıyayız. İki büyük metropol onların elinde İstanbul ve Ankara. O kadar beceriksizler ki, metroyu yapamadılar, Başbakan baktı rezil olacağız dedi, bu işi Ulaştırma Bakanlığı'na devredelim dedi. İzmir ne yapıyor, devletten beş kuruş almadan, aslanlar gibi çalışıyor. Biz ülkeyi en sağlıklı yönetecek partiyiz. Bizim kadrolarımız çalışkanlığı ile özverisi ile bilgi birikimi ile AKP'nin bütün kadrolarının üstündedir, altına imzamı atıyorum. CHP cebine çalışan parti değil, CHP'li belediye başkanları kendilerine çalışan değil. CHP, bir siyasal parti olarak ülke çıkarları için insanı için mücadele eder, mutlu yaşaması için çalışır, üretir, çaba harcar. CHP'li belediye başkanları da kendileri için değil, halkı için çalışırlar, aramızdaki temel fark budur.''