Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, cemevlerinin statüsü konusunda açıklamalarda bulundu.

“Bir yerin mabet olup olmadığına siyasilerin karar vermesi kadar yanlış bir şey olamaz” diyen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ancak bir siyasi olarak cemevlerinin mabet olup olmadığı konusunda Alevilerin kabul etmediği fikirleri tekrarladı.

Cemevlerinin hukuki bir statüye kavuşturulması konusunda itirazları bulunmadığını ve hukuki statüye kavuşturulması gerektiğine vurgu yaptıklarını dile getiren Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama tartışmayı farklı yerden yaptığınızda sıkıntı çıkıyor. Onu da ifade etmekten biz çekinmedik. O da şu, bir defa Türkiye'nin hukuksal durumunu yok sayamayız. Şu anda türbelerle ilgili, tekkelerle ilgili kanun var. Bu kanun içerisinde dedeliktir, müritliktir, çelebiliktir, seyyitliktir, halifeliktir, babalıktır, Alevi Bektaşi geleneğine sahip olan kardeşlerimizin kullandığı sıfatların yasak olduğunu görürüz. Şimdi ortada bir yasak var. O zaman bizim bu yasayı görmezden gelerek, bu tartışmayı sürdürmemiz yanlış olur. Onun için diyoruz ki 'gelin bunu tartışalım, bunu konuşalım'. Yani burada bir şey varsa biz bunu yok sayarak, 'kardeşim bu orada dursun ama biz yokmuş gibi hareket edelim' demenin yanlış olduğunu ifade ettik."

Bozdağ, cemevlerini ibadethane olarak kabul eden kesimler olduğunu hatırlatarak, tüm dinlerde mabetlerinin tek olduğunu dile getirdi. "Yani Hristiyanlıkta kilise, Yahudilikte sinagog, İslam'da cami" ifadelerini kullanan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Baktığınızda Arabistan Vahabi'dir orada da cami, İran Şii'dir orada da cami, Mısır daha ziyade Şafi'dir orada da cami, işte Suriye'de Nusayri var orada da cami. Dünyada nerede İslam ülkesi varsa orada, hangi mezhepten, hangi meşrepten, hangi yapıdan gelirse gelsin mabedin tek olduğunu görüyoruz, o da cami veya mescit. Başka dinlerde de öyle. Mesela Hristiyanlıkta Protestanlar'ın kilisesi var, Ortodokslar'ın da kilisesi var. Yani ayrı şey değil, onlar oraya ayrı gidiyor ama hepsinin adı da kilise."

İslam'a göre yeryüzünün mescit, her yerin ibadet edilebilir olduğuna dikkati çeken Bozdağ, geçmişte camilerde yapılamayan bazı ibadet, zikir ve ayinlerin yapılabilmesi için tekkeler, zaviyeler, erkan yerleri, meydan yerleri, dergahlar çıktığını söyledi. Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bunlar Mevleviler diyelim semayı camide yapamadığı için dergahlarda, mevlevihanelerde bunu yapmışlar. Alevi kardeşlerimiz semahı camide yapamadıkları için cemevlerinde bunu yapmışlar veya erkan yerlerinde veya meydan yerlerinde veya başkaca onların değer verdikleri mekanlarda bunlar yapılmış. Bu bir nevi caminin tamamlayıcısı gibi bir fonksiyonlar icra etmek için ortaya çıkmış yerler bunlar. Baktığımız zaman tarihsel süreç içerisinde öyle olduğunu görüyoruz. Onun için de burada tartışmayı sanki İslam'ın içinde olan bir Alevilik, buradaki tartışmayı doğru bir kavramın üzerine oturtursak doğru yapmış oluruz. Ama tartışmayı başka bir yerden yürütürsek o zaman da yanlış yapmış oluruz. Yoksa kimse cemevine karşı değil, karşı olması da mümkün değil, hele bizim karşı olmamız hiç mümkün değil. Yani cemevleri Alevi Bektaşi geleneğine sahip olan kardeşlerimizin zikir yaptıkları, cem yaptıkları, semah yaptıkları veyahutta başka birtakım kabul ettikleri dini gereklilikleri yerine getirdikleri bir yer. Bunun isimleri değişebilir ama ne tekkeler, ne zaviyeler, ne cemevleri, ne erkan yerleri, ne meydan yerleri, ne dergahlar, ne mevlevihaneler bunların hiçbirisi caminin alternatifi veya caminin karşıtı değildir. Bunların hepsi caminin bütünleyicisi tamamlayıcısıdır."

Bozdağ, cemevlerine mabet statüsü vermeye yetkilerinin olmadığını ifade ederek, "Yani bir yerin mabet olup olmadığına siyasilerin karar vermesi kadar yanlış bir şey olamaz. Yani dinlerin mabetlerine baktığınızda o dinlerin ya peygamberleri ya kitaplarında yer alıyor. Ya kitabında yazıyor ya da o dinin ilk tebliğcisi diyelim, hak dinlerinde ilahi dinlerinde ilk tebliğcileri kimlerse onlar uygulamalarıyla bunu gösteriyorlar. Ama onun dışında gelen insanların mabet ihdas etme yetkisi yok. Ama bu konudaki hukuki bir ihtiyacı karşılamak da lazım" diye konuştu.