KONDA Genel Müdürü Ağırdır, HDP'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde başarı sağladığına vurgu yaparak, "Şimdiye kadar Kürtlere dair her şeyi bildiğini sananların Kürt siyasetine, kimliğine bakış belliyken, kulakları açıldı. Bu durum oya dönüştü" dedi.

"HDP artık tartışmamız gereken yeni pozisyonunu da almış oldu. Yeni dönemin bir kulpu HDP'nin elindedir" diyen Ağırdır, yönetim reformu meselesinin gündemde tutulabileceğini kaydetti.

KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi'nin Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlarını ANF'ye değerlendirdi.

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, seçimde özellikle HDP ve Selahattin Demirtaş'ın başarılı olduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Selahattin Bey, seçimin fark edileni oldu. Kürt siyasetinden gelip, Kürt kimliğinden gelip siyaset yapan bir isim olarak, bütün Türkiye'de dil ve söyleminin karşılık bulması çok önemli. Şimdiye kadar Kürtlere dair her şeyi bildiğini sananların Kürt siyasetine, kimliğine bakış belliyken, kulakları açıldı. Bu durum oya dönüştü. Medyada, sosyal medyada, toplumda zihinleri sarstığını anlıyoruz. Bildiğini sananlara yanlış bildiklerini anlatmada başarılı olundu. Demirtaş'ın gençliğinin kişisel etkisi de var, tabii. Çok da inandırıcı, sahici oldu."

Ağırdır'a göre; Türkiye'nin çeşitli yerlerinde Kürt siyasetinde, HDP'de örgütlenme imkanı bulamamış kesimlerden de Demirtaş'a yoğun destek geldi: "Şimdiye kadar, örneğin Bolu, Düzce, Bartın, Edirne, Ordu gibi yerlerde kendi başına olan, Kürt siyasetinin içinde örgütlenme imkanı bulamamış ya da aday çıkarma imkanı bulamamış seçmenlerin de oyunu Demirtaş topladı. Yüzdeler yerine sayılar önemli ve 1 milyonun bir kısmı böyle. Şimdiye kadar aday çıkarılmamış yerlerde Demirtaş'ın ne kadar oy aldığını ayrıca analiz etmek lazım."

'AKP VE ERDOĞAN ARTIK HDP'NİN TARZINI CİDDİYE ALMAK DURUMUNDA'

Demirtaş'ın aldığı oyların bir kısmının da farklı partilerden olan ancak daha çok özgürlükçü ve demokrat kimliğini ön plana çıkaran kesimlere ait olduğunu dile getiren Ağırdır, HDP'nin 2015 seçimleri için ciddi bir potansiyel taşımaya başladığını belirtti. AKP hükümetinin ve Cumhurbaşkanlığına seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın bundan sonra yeni hamlelerinde HDP'nin siyaset tarzını ciddiye almaya başlamak durumunda kalacağını vurgulayan Ağırdır, "Sadece biraz zaman alabilir; sabırlı olmak lazım" diye ekledi.

HDP'nin CHP'lilerden de bir miktar oy aldığını ifade eden Ağırdır, 'yeni yaşam çağrısı' ve radikal demokrat söylemin toplumda kabul görmeye başladığını söyleyerek, "HDP artık tartışmamız gereken yeni pozisyonunu da almış oldu. Yeni dönemin bir kulpu HDP'nin elindedir. Bu da ülke için çok hayırlı olacak" dedi.

Ağırdır, "HDP'nin eksiği var mıydı" şeklindeki sorumuzu ise "Diyarbakır'da seçim katılım oranı biraz düşüktü. Var olan potansiyel tam kullanılabildi mi, bunun değerlendirilmesi lazım. Ama tabii HDP önceliği yüzde 10'a dayanmış olmanın keyfini çıkarmaya ayırmalı" diye yanıtladı.

YÖNETİM REFORMU MESELESİ

Ağırdır, "HDP'nin artık ana muhalefet potansiyeli var" diyerek, yerel seçimlerdeki başarıya, üç büyükşehirde ve Kürdistan'ın neredeyse tamamında ilçe belediyelerinin kazanılmasını hatırlatarak değindi. Kazanılan belediyelerin de önemli fırsatlar sunduğunu belirten Ağırdır, "Yönetim reformu meselesi gündemde tutulabilir. Bu zihni dönüşüme de yol açabilir. Anayasa sadece hak ve özgürlük meselesini kapsamaz; yönetim sistematiğini tartışmak lazım. Mesela Konya'daki kuraklığı konuşuyorsunuz ama Demirtaş bunları gündemde tutma fırsatını değerlendirebilir. HDP bunu doğru kullanabilirse önemli bir çıkış sağlar" diye konuştu.

Ağırdır, HDP'nin iki handikabı olduğuna da değindi: "Biri; Kürt kimliği, siyaseti arasına sıkışmak ki Selahattin Bey onun nasıl aşılacağının örneğini verdi; yol bulunmuş oldu. İkinci olarak; '80 öncesi sol zihniyette sıkışmış olmak gibi bir meseleden söz etmek mümkün. Yeni solun nasıl bir şey olduğunu saptamak lazım. Bunun tartışılmasında; dilinin, ideolojisinin üretilmesinde HDP öncü olabilir."

'AKP VE ERDOĞAN 30 MİLYONU DİNLEMEZSE GERİLİM SÜRER'

"Seçimin önemli göstergelerinden biri de Erdoğan'ın aldığı 21 milyonluk oy. Bu sayılarda keramet var. Erdoğan'ın 21 milyon, İhsanoğlu'nun 15 milyonluk oyları, referandumdaki evet-hayır oylarına da denk düşüyor. AKP'nin 21 milyonluk çekirdek seçmeni var. Bazen 'sempatizan seçmen' dediğimiz farklı gruplar ekleniyor ve Gezi vb. süreçler olduğunda onlar partiden uzaklaşıyor. Dolayısıyla bu kutuplaşmış ya da betonlaşmış, Erdoğan yandaşlığına dönüşmüş yeni siyasi kimlik aynı zamanda."

"Erdoğan ve AKP, geride kalan 30 milyonu analiz etmeden, onları anlamadan, ihtiyaç ve taleplerini dinlemeden bu gerilim ve kutuplaşma sürecek. Balkon konuşması da dahil, AKP'nin 27 Ağustos'ta kongreye de gidecek olması gösteriyor ki, kavgacı siyaset, kutuplaşma devam edecek."

'CHP VE MHP BAŞARISIZ'

CHP/MHP'nin seçimde başarısız olduğunu kaydeden Ağırdır, "Tayyip Bey karşıtı 15 milyon seçmen var ama kendi sempatizanlarını kaybetmişler; sandığa gelmemişler. 6 milyon sempatizan seçmen vardı, bunlar sandığa gelmedi. CHP ve MHP yüzdelere bakarak başarılı olduklarını söylüyor ama bu hesaplama doğru değil. CHP ve MHP'de bir değişiklik ve yeni potansiyeller gözlenmiyor."