Adil Kurt, mahkemeye başvurarak soyadının 'Zozani' olarak değiştirilmesini istedi. Mahkeme de 'hukuki yarar var' diyerek kabul etti.

Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi devrim niteliğinde bir karara imza attı. BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt, mahkeme kararıyla soyadını ‘Zozani’ olarak değiştirdi.

Milletvekili olmadan önce Azadîya Welat gazetesinde ‘Zozani’ soyadıyla köşe yazan Kurt, “Birçok insan Hakkâri adayları açıklandığında şaşırdı ve ‘Yahu Adil Zozani de adaydı ona ne oldu’ diye sordu. Çevremde beni herkes Zozani soyadıyla biliyor. Bir karışıklığı ortadan kaldırdım” dedi.

Radikal’den Rifat Başaran’ın haberine göre, Meclis tarihinde ilk kez bir milletvekili, aktif görevini sürdürürken mahkeme kararıyla Kürtçe soyadı almış oldu.

BDP Milletvekili Kurt, 6 Aralık 2011’de soyadı değişikliği için mahkemeye başvurdu. Kurt, dava dilekçesinde nüfus kütüğünde soyisminin ‘Kurt’ olduğunu ancak çevresinin kendisini ‘Zozani’ soyadıyla bildiğini belirterek, soyadının hem Türkiye ’de hem de yaşadığı bölgede yoğun olarak kullanıldığını belirtti. Kurt, aynı köyde birden fazla kişinin aynı ad ve soyadı taşıdığını da ifade ederek, bu nedenle birçok kez değişik dava, icra ve sorgulamalara maruz kaldığını vurguladı.

HUKUKİ YARAR

Kurt, dava dilekçesinde ‘Zozani’ soyadının Kürtçede, “yaylada yaşayan, malı mülkü yaylada bulunan” anlamına geldiğini, Hakkâri’nin yaylalarının meşhur olduğu için çevresinde de bu soyadı ile bilindiğini anlatarak, “Kurt” olan soyadının “Zozani” olarak değiştirilmesini talep etti.

Dava 22 Şubat’ta sonuçlandı. 1 Mart’ta karar yazıldı ve mahkeme kararı dün askıdan indirildi. Mahkeme kararında, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 27’inci maddesine göre haklı nedenlerin bulunması halinde ad ve soyadı düzeltilmesi için dava açılmasının mümkün olduğu belirtilerek, “hukuki yarar bulunduğu” gerekçesiyle ‘Kurt’ soyadının ‘Zozani’ olarak değiştirilmesine karar verildiği belirtildi.

Milletvekili seçilmeden önce Newroz dergisi ve Azadîya Welat gazetelerinde “Zozani” mahlasıyla köşe yazarlığı yapan Adil Kurt’un, Zozani soyadıyla yazdığı, ‘Mişextî’ ve ‘Keje’ adında iki Kürtçe romanı da bulunuyor.

Zozani soyadı önümüzdeki günlerde Meclis albümünde ve internet sitesinde de değiştirilecek.

Adil Kurt, ‘Zozani’ soyadını seçmesinin nedenini ise Radikal’e şöyle anlattı: “Kürtçede isimler özellikle eril isimlerdir, daha çok doğayla ilgilidir. Ben ‘Zozani’yi kullanırken daha çok doğa tarafı olsun istedim. Hakkâri bir yaylalar bölgesi. Zozan, Kürtçe’de yayla demek. Eğer isim insana bir özgürlük kazandıracaksa bu isim daha çok özgürlüğü çağrıştıracak bir isim olmalıydı. Hakkâri’nin yayla geleneğinden geldiğimiz için böyle bir mahlası kullanma gereği duydum. Mahlas kullananlar kendine has bir şey olsun isterler. Bir şeyle özdeşleşme arzusu vardır. Bu kolektif bir şeydir aslında. İlk yazıya başladığım dönemden bu yana yaklaşık 19 yıldır hep bu isimle tanımlandım. İşin ilginç tarafı kendi ailemde bile zaman zaman soyadımız ‘Kurt mu, Zozani miydi’ diye bir tereddüt yaşanabiliyor. Ama ben Zozani’yi Kurt’a tercih ediyorum. Hatta birçok insan Hakkâri adayları açıklandığında ki onlar benim de aday adayı olduğumu biliyorlardı şaşırdı ‘Yahu Adil Zozani de adaydı, ona ne oldu’ demişler.”

KANUNLAR NE DİYOR?

1934’ten beri yürürlükte olan Soyadı Kanunu’na göre; herkes öz adından başka soyadını da taşımaya mecbur. Rütbe ve memuriyet, aşiret, yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları da kullanılamıyor. ‘Adın değiştirilmesi’ ise Türk Medeni Kanunu’nda düzenleniyor. Buna göre de, adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebiliyor. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunuyor.

AYM GEÇİT VERMEMİŞTİ

Anayasa Mahkemesi 2011 yılında adını ve soyadını Süryanice kullanmak isteyen vatandaşın açtığı dava nedeniyle, önüne gelen Soyadı Kanunu’ndaki “yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağını” ilişkin hükmün iptal istemini reddetmişti. Mahkeme’nin 9 üyesi, bu kuralın ‘ulusal birliğin sağlanması’ için gerekli olduğunu savunurken; karara muhalif kalan 8 isimden biri olan Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç karşı oy yazısında “Böyle bir kısıtlama farklılıkları yok saymaktır” demişti.

BDP’DEN KANUN TEKLİFİ

BDP’li Hasip Kaplan, 2011’de Soyadı Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi sunmuştu. Teklifin gerekçesinde, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde birden fazla ırka mensup -Türkler, Kürtler, Araplar, Çerkesler, Abazalar, Süryaniler, Ermeniler vb.- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının yaşadığı vurgulandı ve herkese soyadını vatandaşlık hakkı çerçevesinde özgürce belirleme hakkı tanınması istendi. 1934’ten bu yana yürürlükte olan ve hiç değiştirilmeyen Soyadı Kanunu’nun günün ihtiyaçlarına cevap vermediği kaydedilmişti.