Başbakan'ın PKK'nin silah bırakması ve Kürt sorununun çözümü için görüşmelerin sürmesi gerektiğine yönelik sözlerine, BDP'li Adil Kurt 'Öncelikle 400 hasta KCK tutuklusu tahliye edilsin' diye cevap verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Şanlıurfa’daki mitinginde BDP’yi kast ederek “O malûm partiye açık çağrıda bulunuyorum. Artık şiddet sussun siyaset konuşsun, silahlar sussun, fikirler konuşsun” sözlerine BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt yanıt verdi.

Başbakan’ın çözüm noktasına gelmesini önemsediklerini belirterek, daha önce devlet-İmralı görüşmelerinde gündeme gelen ve şart olarak öne sürülen “Hasta KCK’li tutukluların tahliye edilmesi” önerisini tekrarladı.

Kurt, “Umarız çağrısı konjonktürel değildir. Başbakan’ın bu noktada durup çözüme katkı sunmasını istiyoruz. Bu tutumu bizden her türlü desteği görecektir. Ancak bu lafların altı doldurulmalı. 400 hasta tutuklu var, acilen tahliye edilerek tedavilerine olanak sağlanmalı. Kürtlerin varlığı Anayasal güvence altına alınmalı. Yeni anayasa kalıcı çözüm için 2013’te fırsata dönüştürülmeli” dedi.

Veysi Polat'ın Taraf'taki haberine göre; Başbakan Erdoğan’ın iki günlük Şanlıurfa gezisinde Kürt sorununa dair ılımlı mesajlar vermesi ve BDP’ye yönelik çağrıları Ankara’da yankı buldu. Taraf ’a konuşan BDP’li Adil Kurt, Erdoğan’ın açıklamalarını özetle şöyle değerlendirdi:

ÖNCE GÜVEN ORTAMI SAĞLANMALI

“Öncelikle umarım Başbakan’ın çağrısı konjonktürel değildir. Sayın Erdoğan’ın çözüm noktasına gelmesini arzuluyoruz. Bu duruşuyla da çözüme katkı sunmasını istiyoruz. Elbette çözümden yana bir tutumdan yana olursa bizden gerekli desteği görecektir. Buna kimsenin şüphesi olmasın. İçinde kan ve bedel olmayan bir çözüm bulmak durumundayız. Erdoğan bir taraftan bize davette bulunuyor, diğer taraftan da silahlara yatırım yapıyor. Yani öncelikle bu sürecin olgunlaşması için güven ortamının oluşturulması gerekiyor. Hükümetin bu noktada adım atması gerekiyor.

İLK ADIM TAHLİYE OLMALI

Dağdakilerin silahlarının susturulması çağırısının yanı sıra ovadaki silahsızların tutuklanması bir çelişkidir. KCK operasyonları adı altında cezaevine konan 400 civarında ağır hasta siyasi tutuklu var. Bunların serbest bırakılması rahatlatıcı olur. Kürtlerin halk olmaktan kaynaklı evrensel haklarının tanınması yönünde hükümetin niyet beyanında bulunması çok önemli olur. Kimlik hakkının anayasal güvence altına alınması, eğitim hakkı, idari ve siyasi yapının Kürtlerin de kendisini içinde bulabilecekleri şekilde yeniden dizayn edilmelidir. Bunun için anayasa çalışmaları bir fırsattır.

TRT AMBARGOYU KALDIRSIN

Medyaya da bu konuda önemli bir rol düşüyor. Kamuoyunun çözüme katkı sunması için önyargıların bertaraf edilmesi gerekiyor. Bu süreç TRT’den başlatılmalı, bize açık bir ambargo var. Bizimle haberlerin tamamı olumsuz haberler. Bunlar olabilirse biz çözümü konuşabileceğiz. BDP dolarak biz siyaset yapmakta ısrarlıyız.

İMRALI’YA HEYET GÖNDERİLMESİ

İmralı görüşmelerinin hasbıhal faslından çıkarılması gerekir. Tecridin son bulması, Öcalan’ın koşullarının sürdürülebilir müzakere şartlarına göre iyileştirilmesi gerekir. İmralı’ya gidiş için DTK eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile BDP eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş, ayrıca bazı milletvekili arkadaşlarımızın Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvurular var. Henüz bir yanıt yok. Kamuoyunda Ocak sonunda gidecekler gibi bir algı yaratılıyor. Bu doğru değil. Kafamızda bir tarih biçmiş değiliz. Bugün izin verilirse BDP yarın İmralı’ya gider. Ocak ayı önemlidir... Bahar ayları yaklaşacak sonra. 14 Şubat, 21 Mart, 28 Mart, 4 Nisan ve 1 Mayıs... Kitlesel hareketliliğin doruğa çıktığı tarihlerdir bunlar. Ocakta atılacak adımlar, sonraki süreci önemli ölçüde etkileyecektir. Temennimiz ocakta önemli gelişmelerin yaşanmasıdır.”

BAKANLIK: SOMUT ADIM OLURSA İMRALI’YA İZİN ÇIKAR

Adalet Bakanlığı kaynakları, dün Radikal gazetesinde yer alan “BDP’liler İmralı’ya gitme hazırlığında” şeklinde haberleri doğrulamadı. BDP’lilerin bakanlığa görüşme başvurusunda bulunmadığını belirten aynı kaynaklar, İmralı ile süren görüşmelerden PKK’ye silah bıraktırma gibi somut ve olumlu bir sonucun alınması halinde, BDP’li vekillerin İmralı’ya gidişine izin verilebileceğini kaydettiler.