Kürdistan Ulusal Kongresi'nin (KNK) Brüksel’de gerçekleştirilen 15'inci Genel Kurulu'na yazılı bir mesaj sunan KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Kürt ulusal mücadelesi konusunda değerlendirmelerde bulundu. "Ortadoğu’da Kürtleri yok etmek üzere kurulan statükocu planların yenilgiye uğradığını" söyleyen Bayık, "Kürtlerin ise bütün Kürdistani güçler bir araya gelmeden güçlü olamayacağını" ifade etti.

Fırat Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, Cemil Bayık, sunduğu mesajda özetle şunları belirtti:

"KÜRTLER ESKİYE GÖRE DAHA İYİ BİR KONUMDA"

"Kürtlerin yok etmek üzerine kurulan statükocu planlar yenilgiye uğramaktadır ve Ortadoğu’da statükocu güçlerin yeni arayışları var. Halkımız da bu süreçte yakaladığı bilinç düzeyi ve örgütlülükle mücadelelerini her gün yükseltmekte ve karşılamaktadır. Kürtler büyük bir mücadelenin sonucunda bugünlere gelebildi. Ortadoğu’nun eski haline dönmesi de artık imkansızdır.  Şüphesiz Kürtler eskiye göre daha iyi bir konumdalar. Fakat bunu da iyi bilmeliyiz ki, doğru bir ideoloji, politika, örgütlülük ve mücadele ile ancak yeni süreçte Kürt halkının kazanımları bir sonuca ulaştırılabilinir.

"BU SÜREÇ, MÜCADELE GEREKTİREN BİR SÜREÇTİR"

"Bu süreçte herkes yoğun bir çaba içinde olmalı, olanaklarını çok iyi kullanmalı ki kendisini iyi bir duruma getirebilsin. Çünkü bu süreçte koşuların değerlendirilmesi ve kedini güç yapma, yeni süreci göğüslemede ve etkili kazanmada çok önemli olacaktır. Bu süreç keskin ve yoğun bir süreçtir. Her yönü ile mücadele gerektiren bir süreçtir. Bu süreçte koşuları iyi değerlendiremeyenler, hamleler yapamayanlar kaybedeceklerdir; fakat süreci iyi değerlendirenler ve hamlelerini doğru ve zamanında yapabilenler kazanacaktır. Bu sürecin kazanılması doğru hamlelere bağlıdır.  Bu dönemde seyirci kalanlar ve korkaklar yüzde yüz kayıp edeceklerdir. Ortadoğu’da yürütülen bu ağır savaşta hiç bir kazanç şimdilik kalıcı değildir.  Var olan kazanımlar, ancak yaratıcı ve mücadeleci politikalarla ancak kalıcılaştırılabilinir. Bugün Ortadoğu’da uygulanan siyaseti görememek ve buna göre davranmamak tarihsel bir gaflet olacaktır.

"KÜRTLER İÇİN EN BÜYÜK GÜÇ BİRLİKTE HAREKET ETMEKTİR"

"Bu gerçekliklerden dolayı birlikte hareket etmek Kürt birliği için önemlidir. Bundan dolayı tarihsel bir sorumluluk bütün Kürdistani güçlerin omuzlarındadır. Sadece partilerin ve bir parçanın çıkarları için hareket etmek büyük bir yanılgı anlamına geliyor. Bütün Kürdistani güç ve dinamikler bir araya gelmeden, Ortadoğu’daki siyasi ortamda insan, 'Ben güçlüyüm' diyemez. Bu süreçte insan hem kazanç ve başarı hem de tehlikelerle karşı karşıya geliyor. Böyle olanaklar ancak 50 ya da 100 yılda ortaya çıkıyor. Bunun yanı sıra bu olanaklar iyi değerlendirilmezse; 50 yıl sonra halkın gücü ve bir Kürdistan gerçekliği ortada kalmaz. Bundan dolayı bu süreçte Kürtler için en büyük güç ve sinerji ulusal birlik ile hareket etmektir.

"KÜRTLER, BÖLGEDEKİ ÜLKELERİN DEMOKRATİKLEŞTİRİLMESİ İLE KENDİ ULUSUNU VE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ GÜVENLİK ALTINA ALABİLİR"

"Ulusal birlik için, demokratik özellikler önemlidir. Bütün Kürt Partilerinin ve siyasi güçlerinin iradesini tanıyanlar esas alınmalı ve hegemonik bir yaklaşım ortaya çıkmamalıdır. İdeolojik ve siyasi farklılıklar gerginlik ve kargaşa nedeni olmasın diye eğer demokratik kültür çerçevesinde ve demokratik mücadele çerçevesinde ele alınırsa, Kürtler güçlenecektir. Eğer ideolojik ve siyasi mücadele bu çerçevede kalır ise, siyasi güçlerin yanlışlıkları veya doğrulukları daha iyi ortaya çıkacaktır; bu Kürt halkını tek değil, öteki partileri ve siyasi güçleri de güçlendirecektir. Eğer sadece bir partinin güçlenmesi şeklinde yaklaşılır ise, öteki partiler ve siyasi güçlere karşı olunmadığını göstermek lazım; O zaman öteki güçler ve siyasi partiler arasındaki sorunlarda daha rahat çözülebilir. Biz PKK ve KCK olarak gücümüzü bütün Kürt Halkının ve bütün siyasi partilerin gücü olarak görüyoruz. Bunu biz tarihsel bir sorumluluk olarak görüyoruz ki var olan olanak ve gücümüzü bütün halkımızın ve siyasi partilerin hizmetine koymak istiyoruz. Bu çerçevede bir çaba sahibi olmak için çalışalım.

"Kürt halkının ulusal birliği kadar, birlikte yaşadığımız diğer halklarla ortak bir mücadele vermek ve demokratik birliktelik kurmak da o kadar önemlidir. Kapitalist modernite Ortadoğu’ya girdiğinde ulus devlet, ırkçılık ve şovenizmden en çok Kürt halkı zarar gördü. Türk, Arab ve Fras iktidarları tarihçe büyük devlet olma kompleksiyle ulus devlet şovenizmini birleştirip, Kürleri ortadan kaldırma siyaseti izlediler. Kürt halkının demokratik ve özgür yaşamını savunması, ulusal varlığını güvenceye alması için, Türk, Arab ve Fars şovenizmi ve ırkçılığının kırılması gerekir. Bu yapılmadan, ulusal var olma ve özgür yaşam her zaman tehlikede olur.

"Bu çerçevede Kürt halkının bölge halkları ile bir mücadele içinde olması çok önemlidir çünkü Demokratik Türkiye, Demokratik Irak, Demokratik Suriye ve Demokratik İran ancak böylesi bir mücadele ile inşa edilebilinir. Bu ittifak politik güç ele geçirme taktiği değildir ve öyle de ele alınmamalıdır. Bu, Bütün Kürt halkının özgürlüğü için bir gereklilik ve stratejik bir zeminde ulusal birliği sağlamak olarak görülmelidir.  Kürtler ancak bölgedeki ülkelerin demokratikleştirilmesi üzerinden kendi ulusunu ve özgürlüğünü güvenlik altına alabilir.

"TÜRKİYE, SURİYE, IRAK VE İRAN’I DEMOKRATİKLEŞTİRECEK BİR STRATEJİ KÜRTLERE KAZANDIRACAKTIR"

"Çünkü ancak bu şekilde Türk, Arap ve Fars şovenizminden kurtulmak mümkündür. Tüm inanç ve etnik toplulukların kabul gördüğü bir Ortadoğu ancak bu şekilde oluşturulabilir. Kürt halkımın varlığı ve özgürlüğünü bazı devletlerin desteğiyle oluşturamayız. Böyle ilişkiler daimi bir güvenlik oluşturmazlar. Bundan dolayı Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ı demokratikleştirecek bir strateji ve politik Kürtlere büyük kazandıracak.

"Tarihte bütün toplum ve halklar ideolojik ve fikri özelliklerle gelecek ve kaderlerini belirlemişler. Tüm tarih süreçlerinde, ideolojik olarak güçlenen halklar, gelişmişler."