Rus medyasına konuşan KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, Suriye’de siyasi bir çözümden yana olduklarını söyledi. Türkiye’nin El Nusra’ya destek vererek Suriye’de söz sahibi olmak istediğini belirten Bayık, “Türkiye, Suriye’de savaşın uzun sürmeyeceğini tahmin etmişti. Fakat büyük bir hata yaptı, hesapları tutmadı” dedi. AKP hükümetinin zaman kazanmaya çalıştığına dikkat çeken Bayık, İmralı’da müzakere sürecinin başlamasının istedi.

Rusya’nın önde gelen medya kuruluşları KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık ile röportajlar yaptı. Medya Savunma Alanları’na giden Rus televizyon kanalları NRT ve Kanal 1 Bayık’la ayrı ayrı söyleşiler yaparak Rojava, Suriye, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki gelişmeleri sordu.

Kanal 1 ekibinden gazeteciler Baranov Evseny ve Novoslov Dmitry’nin sorularını yanıtlayan Bayık, Suriye’ye askeri müdahale seçeneğini değerlendirerek siyasi bir çözümden yana olduklarını söyledi. El Nusra’nın bölge ve uluslararası güçlerin desteğiyle Batı Kürdistan’da çatıştığını belirten Bayık “Kapitalist modernite bölgeyi kendi çıkarlarına göre yeniden düzenlemek istiyor. Şu anda var olan sistem hem kapitalist moderniteye ve hem de bölge halklarının isteklerine yanıt olamıyor” diye konuştu.

“TÜRKİYE ROJAVA’NIN İRADESİNİ KIRMAK İSTİYOR”

Gazetecilerin “Türkiye Suriye’de ne yapmak istiyor?” sorusuna ise Bayık’ın yanıtı şöyle: “Türkiye, Suriye’de hemen sonuç alacağını planlamıştı, kendi siyasetini orada hayata geçirmek istiyordu. Türkiye, Suriye’de savaşın uzun sürmeyeceğini tahmin etmişti. Fakat büyük bir hata yaptı, çünkü hesapları tutmadı. Türkiye’nin bu planları çökünce silahlı çetelere destek vermeye başladı, onların üzerinden hakimiyet kurmak istedi.”

Türk devletinin politikasını Rojava halkının iradesini kırma üzerine kurduğuna dikkat çeken Bayık “Türkiye, Kürtlerin statü almaması için her şeyi yapıyor. Türkiye, Rojava Kürtlerini varlığını kabul ettiğinde kuzeydeki Kürtlerin de varlığını kabul etmek zorunda kalacak. Şu ana kadar ne Suriye devleti ne de uluslararası güçler Kürtlerin taleplerini kabul etmiş değil. Rojava’da Kürtler hiçbir gücün desteğini almıyor ve üçüncü çizgi çerçevesinde hiç kimseyle savaşmıyorlar, sadece saldırılar karşısında kendilerini savunuyorlar” dedi.

‘MÜZAKERE YOK, SADECE DİYALOG VAR’

Televizyon kanalı NRT’ye de konuşan KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, Ortadoğu’nun yanı sıra Türkiye’deki gelişmeleri değerlendirdi. NRT’den Hakor Neheni’nin sorularını yanıtlayan Bayık, AKP hükümetinin zaman kazanmaya çalıştığını belirterek “Gerillanın geri çekilmesini bir fırsat olarak görüyorlar ve adım atmıyorlar” dedi.

Daha önce de birçok ateşkes ilan ettiklerini, ancak Türk devletinin hiçbir adım atmadığını hatırlatan Bayık “Şimdi de AKP hükümeti adım atmadığı için gerillanın çekilme sürecini durdurduk. Eğer Türk devleti adım atmaması durumunda alternatifsiz değiliz” diye konuştu. İmralı’daki görüşmelerin müzakere olmadığını, henüz diyalog aşamasında olduğunu belirten Bayık “Müzakereler bir an önce başlatılmalı” çağrısı yaptı.

KCK Eşbaşkanı Bayık AKP hükümetinin hazırladığı “Demokratikleşme paketini” ise şu sözlerle değerlendirdi: “Bu paketle iki hedefleri var, birincisi; ‘bakın biz adım attık’ deyip halkın kandırmak, ikincisi; ‘biz adım attık, fakat PKK adım atmıyor’ deyip seçimlere kadar süreci uzatmak. Pakette ne olduğun kimse bilmiyor. Pakete ilişkin ne Başkan Apo ile ne de başka birileriyle hiçbir görüşme yapılmamış.”

Türk devletinin Kürt sorununa taktiksel açıdan baktığını belirten Bayık “Kuzey ve Rojava’da inkar ile savaş politikasını yürütüyor, güneyde ise siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştiriyor” diye konuştu. PYD ve YPG’ye karşı bir karalama kampanyasının yürütüldüğüne dikkat çeken Bayık şu çağrıyı yaptı: “Özgürlük hareketi her zaman açık ve şeffaf bir politika yürütmüştür. Rojava halkı kuzey ve güney devrimlerinde yer alarak bedeller ödedi, şimdi Kürdistan’ın bütün parçalarının Rojava’ya destek vermesi gerekiyor.”

“ULUSAL KONGRE’NİN TOPLANACAĞINI UMUT EDİYORUZ”

Gerçekleştirilmesi planlanan Kürt Ulusal Kongresi’ne ilişkin ise Bayık şu görüşleri dile getirdi: “Kongrenin toplanması konusunda umutluyuz. Yeni sistemde Kürtler statü sahibi olacaklar, herkes Kürtleri dikkate almak zorunda kalacak, Kürtler de bu sürece hazırlıklı olmalı. Bu yüzden bütün Kürt parti ve örgütleri sorumluluklarını yerine getirmeli.” (ANF)