DBT ve DTK heyetinin Hakkari'de iki aşiret arasındaki barış çabaları sürerken, Belediye'deki toplantı ardından heyet adına Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Osman Baydemir açıklamalarda bulundu. Baydemir, kavgada 1 kişinin yaşamına neden olan silahın devlete ait olduğunu söyledi.

Bugün sabah saatlerinde kentteki STK'larla Belediye binasındaki toplantı salonuda bir araya gelen DTK ve DBP heyeti, toplantı çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Heyet adına açıklama yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Baydemir, 2 günden bu yana Hakkari'de bulunduklarını, gelişlerinin temel nedenin iki aile arasındaki husumetin daha fazla yaygınlaşmadan bir an önce selametle, sulhla nihayete erdirilmesi olduğunu söyledi. Baydemir, Bu konuda kentin çeşitli dinamikleriyle bir araya gelme, istişare etme, ortak akılla öncelikle sukuneti sürdürür kılma çabasında olduklarını belirtirken, STK'larada şu ana kadarki sağduyulu yaklaşımlarından dolayı teşekkür etti.

Mağduriyet yaşayan ailelere de serikanlı, metaneti ve şu ana kadar ortaya koymuş oldukları olgun tavırlarından dolayı teşekkür eden Baydemir, şöyle dedi:

"Ailelere minnettar olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Olabilecek en kısa zaman dilimi içerisinde Hakkari ilimizde yaşamın tamamen normale dönmesi konusunda herkesin desetğine, herkesin çabasına , katkısına ihtiyaç duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum."

Baydemir, temaslarına devam edeceklerini, anlatırken şöyle devam etti:

"En nihayetinde olayı gerçekleştiren, silahı kullanan, kullanılan silah, kurşun bütün bunları da, bütün çıplaklığıyla açığa çıkarmak ve adaleti tecelli ettirmek, toplumun vidanında rahatlatmak hepimizin ortak ödevidir diye düşünüyorum ve kamu oyunun gözünü bir kez daha bir gerçekliğe çekmek istiyorum. Kullanılan silah devlet silahıdır ve devlet kurşunudur. Koruculuk sisteminin yaratmış olduğu başka handikaplardan, başka trajedilerden bir tanesini biz daha yaşıyoruz. Hakkari dinamiklerinin tümünün ve aynı zamanda Türkiye dinamiklerinin tümünün bu acıya ortak olması çağrısında bulunuyoruz. Şüphesiz ki, bizim açımızdan 2 aşiret, 2 aile, ya da 3 aşiret, 3 aile, 4 aile söz konusu değildir. Bizim açımızdan Hakkari toplumunun tamamının ailesi tektir. Hepimiz yek bir milletin evlatlarıyız. Yek bir milletin fertleriyiz. Her ailede doğru tutum sahibi olanlar olabilir, her ailede yanlış tutum sahibi olanlar olabilir. Dolaysıyla bizim açığa çıkarmak istediğimiz yanlış tutum sahibini, ya da hukuku ihlal edenleri kamunun vicdanına, halkın vicdanında ve şüphesiz ki adalete hesap vermelerini sağlamak olacaktır. Bu itibarla da birey olarak Osman Baydemir'in bir hatasını benim kardeşimin, benim halamın, benim kuzenimin bunan sorumlu tutulması devri artık kapanmış olmalıdır. Bu itibarla bu husumeti bitirmek hepimizin ödevidir. Ama şüphesiz ki hakkın açığa çıkması , haklının açığa çıkması,hukukun açığa çıkması ve adaletin tecelli edilmesi, dolayısıyla toplum vicdanının tatmin olması konusunda da hepimize düşen görevler vardır. Bütün bunları çözmek için çabalarımızı sürdüreceğiz." (Radikal)