Evren Demirdaş / Demokrat Haber

HDP Grup Sözcüsü ve Urfa Milletvekili Osman Baydemir, 15 Temmuz darbe kalkışmasının siyasi ayağının hala ortaya çıkarılmadığına dikkat çekerek, "Hiçbiriniz inandınız mı darbesini eniştesinden öğrenmiş. Bir yalan, iki yalan, üç yalan bu sefer gerçek bir darbe olursa kimse inanmayacak" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Elazığ İl Örgütü iftar yemeği verdi. İftar yemeğine HDP Grup Sözcüsü ve Urfa Milletvekili Osman Baydemir ile Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş da katıldı. 

'ZULÜM EL DEĞİŞTİREREK DEVAM EDİYOR'

İnsanın nefsinin imtihan edildiği bir ayda olunduğunu belirten Baydemir, ''Bu milletin barış için, özgürlük için, eşitlik için, adalet için olan yakarışını kabul et yarabbim. İşte bugün de safiyane bir niyetle tam da bu ayın maneviyatına uygun olarak sahurdan bu vakte kadar aç ve susuz kaldık.  

Ramazan açlık ve susuzluğun ne demek olduğunu idrak edebilmektir, ramazan mazlumun, yoksulun halinden anlayabilmektir. İnsan olan ancak empati kurabilir, insan olan vicdan sahibi olabilir. Bugün Ortadoğu coğrafyası gerçekten insalar tarafından mı yönetiliyor. Maalesef inancımızı, itikadımızı kendine sopa yapmak isteyen tiranlar tarafından yönetiliyor bu coğrafya ve 70 yıldır bu zulüm maalesef el değiştirerek devam ediyor. 70 yıl boyunca bu ülke kemalist rejimle yönetildi. Tüm inançlar, bütün farklılıklar zulüm gördüler. Ben kendim yaşamış olduğum köyde seydalarımla ibadet ederken köyün dışına, caminin dışına, evin dışına  müfreze gelir mi, jandarma gelir mi ibadet yerlerimizi basar mı irticacılıktan dolayı soruşturulur muyuz kaygısı, korkusu içindeydik'' dedi.

'BU SEFER GERÇEK BİR DARBE OLSA KİMSE İNANMAYACAK'

15 Temmuz darbe kalkışmasının siyasi ayağının hala ortaya çıkarılmadığını savunan Baydemir, ''Bir darbe kalkışması yaşanmasına bu ülkede tanıklık ettik ama binlerce soru işareti var. Bu soru işaretlerinden bir tanesi de bu darbenin siyasi ayağı kimdi? Bu darbenin siyasi ayağı neredeydi, bu darbeyi gerçekten kimler emretti. Bir darbe düşünün ki istihbarat teşkilatı var, emniyet teşkilatı var, ilgili kamu kurum ve kuruluşları var ama darbeyi eniştesinden öğreniyor.

Hiçbiriniz inandınız mı darbeyi eniştesinden öğrenmiş. Bir yalan, iki yalan, üç yalan bu sefer gerçek bir darbe olursa kimse inanmayacak. Bundan çıkışın yek bir yolu var, ramazan ayındayız, idrak etme ayındayız, özde buluşma ayındayız, insanlığın özünde buluşma ayındayız bir kez daha bu coğrafyada çok da uzağa gitmeye gerek yok, medine sözleşmesinin gerekliliklerine geri dönmek zorundayız. Her inanç kendi inancını özgürce yaşayacak, her etnik kimlik kendi kimliğini özgürce yaşayacak ve geleceğe taşıyacak. Harput'un güzelliği Harput'un çeşitliliğindendir hem mütedeyyin, sunni, dindar kardeşlerin varlığı hem de alevilerin, canların varlığındandır. Eğer siz bunu alıp tekleştirirseniz tek bir inanca, tek bir renge indirgerseniz emin olun Allah'ın lütfu olan çoğulculuğa karşı çıkmış olursunuz'' dedi.

'MAZLUMUN KİMLİĞİNE BAKMADAN YANINDA YER ALMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde muhalefetin HDP'yi yalnız bıraktığını hatırlatan Osman Baydemir, ''20 Mayıs itibariyle bu ülkede ikinci bir darbe oldu o darbe de milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılmasıydı ve aynı zamanda da AKP'nin parlamento iradesine saldırmasıydı o gün biz bütün muhalefete açık bir çağrıda bulunduk.

Her ne kadar bugün hedef HDP, hedef aleviler, hedef ötekiler ise de bu saldırının esas hedefi milletin tümüdür dedik, gelin bu saldırıya hep beraber göğüs gerelim hep beraber red edelim dedik maalesef HDP yalnız bırakıldı. Onlarca belediye başkanımız halkın iradesi, milletin iradesi yok sayılarak zindanlara atıldı. Bugün müsadeniz olursa Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Fırat Anlı kardeşim şu anda Elazığ cezaevinde bulunuyor, buradan bir kez daha Fırat yoldaşıma en kalbi duygularımla özgürlüğün, eşitliğin yakın olduğu müjdesini vermek istiyorum. Çünkü artık öyle bir noktaya geldik ki zulüm fazla sürdürülemez, zulüm daha fazla kabul edilemez bir noktaya gelmiştir.

Artık öyle bir noktaya geldik ki dün zulme sessiz kalanlar bugün mağdur olmaya başladılar ama and olsun ki zulum kime yapılırsa yapılsın biz buna karşı çıkacağız. Zalimin kimliğine bakmadan zulmüne hayır diyeceğiz, mazlumun kimliğine bakmadan onun yanında yer almaya devam edeceğiz.Velev ki vakti zamanında bize zulum yapıldığında o gün mazlum susmuşsa da biz onun o susmuşluğuna bakmayacağız onun sesine ses katmaya devam edeceğiz'' dedi.