Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde bazı internet medya temsilcileriyle bir araya geldi.


Kurtulmuş'un başkanlık sistemine dair sözleri şöyle: 

 “Biz ciddi bir güçler ayrılığı ilkesini ortaya koymak durumundayız. Türkiye’nin yönetilemez olmasından çıkarılması lazım. Bunun yollarından birisi, etkin bir yürütmenin sağlanmasıdır. Etkin yürütmenin sağlanmasının bize göre en önemli araçlarından birisiyse başkanlık sistemidir. Başkanlık sistemini biz ne Ak Parti böyle istediği için ne de herhangi bir şahsın, şu anda sayın Cumhurbaşkanımızın ismiyle özdeşleştirildiği için söylüyorum, Cumhurbaşkanımızın şahsıyla ilgili bunu konuşmuyoruz. Şahısların hiçbiri ve kurumlar baki değildir. Baki olan bu millettir. Bu millet kıyamete kadar yaşayacak. İsteriz ki, Türkiye daha iyi yönetilebilen yönetim mekanizmasına sahip olsun. Bunun da Anayasal güvenceleri sağlansın”şeklinde konuştu."

Başkanlık sisteminin çok iyi denetlenebilir olduğu bir takım kontrol mekanizmalarının oluşturulması gerektiğini söyleyen Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunu ortaya koyarsak hem milleti tam manasıyla egemen kılmış oluruz, hem millet egemenliği önündeki bütün kurum ve kuruluşları tasfiye etmiş oluruz. Bu anlamda etkin bir yürütme sistemi ve bunun araçlarında birisi olan Başkanlık sistemiyle çok hızlı karar alan, aldığı her kararı da sorumlu bir şekilde hesabını veren bir yönetim mekanizmasını kurmuş oluruz. Bizim bu konularla ilgili hiçbir rezervimiz yok. ön yargımız yok. Neyi, niçin istediğimizi biliyoruz. Milletimizle de bunları paylaşacağız. Niye başkanlık sistemi istiyoruz? Niye 12 Eylül sisteminin değişmesini istiyoruz? Niye Türkiye’de sadece milletin egemen olduğu bir sistemi kurmak istiyoruz? Bunları açıkça milletimizle paylaşacağız. Milletin egemen olduğu bir sistem nasıl kurulur? Bunu hep birlikte konuşacağız. Herkes eteklerindeki taşları dökecek. Burada hiçbir partinin anayasası olmaz. Bütün vatandaşlarını özgür ve eşit kabul eden bir anayasayı ortaya kayacağız. Bu anayasayı bu parlamento içerisinden çıkarmak zorundayız."