Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Batman İl Örgütü halk toplantısı gerçekleştirdi. 

Toplantıya, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP milletvekilleri, DBP ile HDP’li yöneticilerin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.

Toplantının basına açık bölümünde konuşan Sebahat Tuncel'in açıklamalarından satır başları şöyle:

14 TEMMUZ

“12 Eylül askeri darbesinin ardından halklarımıza dayatılan zulüm politikalarının en yoğun yaşandığı yerler zindanlar oldu. Duvarların dili olsa da konuşsa. Duvarların dili yok ama insanların dili var. Oradaki vahşetin ne korkunç olduğunu çok iyi biliyoruz.

“Direnişçilerin yürüttüğü mücadelenin bugün insanlık adına ve demokrasi adına büyük kazanımlar ortaya çıkardı. Onlar insanlığa bir şey öğrettiler. Faşizm karşısında diz çökülmez, direnilir. Şimdi yoldaşları bu geleneği Sur, Cizre, Nusaybin, Yüksekova ve Şırnak'ta yaşamın her alanında hayata geçiriyorlar. 

‘MÜCADELE FAŞİZMİ GERİLETTİ’

“12 Eylül uygulamaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şahsında Kürdistan’da yeniden hayata geçirildi.

“Nasıl ki o zaman zindandaki direniş bütün halklar açısından zulmü ve faşizmi gerilettiyse bugünkü direniş de faşizmi geriletmiştir.

‘MÜCADELEYİ BÜYÜTMEKTEN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK’

AKP faşizmine karşı mücadeleyi büyütmek, varlığımızı ve özgürlüğümü sağlamak için mücadeleyi büyütmekten başka şansımız yok.

“AKP ile yeni bir dönemin mümkün değil ve bütün ilkeleri yerle bir olmuş bir anlayışla hiç bir sorunun çözülemez.

“Dün yanlış dediklerine bugün doğru, doğru dediklerine ise bugün yanlış diyorlar. Artık ne yapacakları belli değil. Onları bu hale getiren halkımızın direnişidir. Yenilmekle karşı karşıyadırlar.

‘HALKIMIZIN HAK ETTİĞİ ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMALIYIZ’

“Bu tarihi dönemde özgürlük, adalet ve barış isteyenler mi kazanacak, yoksa zalimler mi kazanacak. Buna bizim mücadelemiz karar verecek. Bu tarihi dönemeci aşmak durumundayız. Ortadoğu’da dengelerin yeniden değiştiği Kürdistan halkının statü sahibi olduğu bu dönemde bize düşen görev mücadeleyi güçlendirmek, mücadeleyi büyütmek ve halkımızın hak ettiği özgürlüğü sağlamaktır.”