HDP Grup Başkanvekili Baluken, AKP ve Saray’ın 1 Kasım’da tek başına iktidar için ülkeyi içerde savaşa sürüklediğini, başkanlık sistemine ulaşmak için de savaşın daha geniş bir coğrafyaya yayılması planlarının uygulandığını ifade etti.

Baluken, AKP ve Saray’ın 1 Kasım’da kaybettiği “tek başına iktidar’’ı yeniden elde etmek için ülkeyi iç savaşa sürüklediğini, şimdi de başkanlık sistemine ulaşmak için savaşın yaygınlaşması planlarının yürürlüğe konulduğunu söyledi.

Nurcan Gökdemir’in BirGün’de yer alan haberine göre  Baluken, son günlerde yaygınlaşan savaş ortamının iç siyasetle bağlantılı olduğunu belirtti.

Baluken, açıklamaları şu şekilde:

‘SARAY PLANLAR PEŞİNDE’

“Özellikle 7 Haziran seçiminde ortaya çıkan iradeyi tanımayan Erdoğan ve AKP, istikrar söylemini ön plana çıkararak 1 Kasım’a gitti, bu arada sahaya bir darbe ve savaş konseptini sundu.

Toplumsal muhalefeti sindirerek, toplumun tamamını baskı altına alarak sandığa götürmek istedi.

Kısmen sonuç da aldı, tek başına iktidar oldu. Tek başına iktidar olduktan sonra hala bu istikrarsızlığın, kaosun, çatışmanın devam ediyor olması, AKP’nin ve Saray’ın başka planlar peşinde koştuğunu gösteriyor.

Mevcut açıklamalara baktığımızda Türkiye toplumunun gündeminde olmamasına rağmen Erdoğan’ın gündeminde tek adam sultasına dayanan diktatoryal bir rejimin olduğu görülüyor.

Burada şunu ifade etmek lazım; içerideki savaş süreci daha vahim boyuta geldi, kent merkezlerinin boşalmasına kadar giden, 90’lı yılları aşan savaş konsepti devrede. Suriye’de yaşananlar, Irak’ta Rusya uçağını düşürülmesi ve Irak topraklarına asker gönderilmesi üzerine ülkeyi bölgesel bir savaşın eşiğine getirdiler.”

‘İÇ SAVAŞ YETMEYECEK’

Başkanlık sistemi Saray tarafından hayata geçirilmek istenirse iç savaşın yetmeyeceğini, ve istikrarsızlığın daha geniş bir coğrafyaya yayılacağını belirten Baluken, “Kendisinin tek seçenek olduğunu, savaş duyguları kabarmış, milliyetçi kitlelere anlatarak siyasi hesabını hayata geçirmeye çalışacak.

Buna karşın bütün toplumsal kesimlerin uyanık olması lazım. Türkiye toplumunun gündemi; akan kanın durması, iç barışın, bölgesel barışın sağlanması, demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesi.

Bu gündemden uzak, başkanlık sistemi ya da farklı hesaplar içine giren tek yapı saray ve AKP’nin kendisidir’’ diye konuştu.