İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 24 Haziran seçimleri çalışmaları kapsamında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Soylu, muhalefetin oy alabilmek, tutuklu bulunan HDP cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden çıkmasını istediklerini savundu.
Soylu,"Doğu ve Güneydoğu'daki huzur mu battı size? Gecenin ikisine, üçüne kadar o insanlar, Doğu ve Güneydoğu'da sokaklarda geziyorlar. 16 yaşındaki kız anasının dizinin dibinden dağa götürülüp terörist yapılamıyor. Akşener sana bu mu battı? Erbakan'ın partisi sana bu mu battı? Sayın Muharrem İnce, sana bu mu battı?" dedi.
‘GÜCÜMÜZ 50 GRAMLIK OY PUSULASIDIR’
Türkiye'nin çok badireler atlattığını ama dimdik ayakta kaldığını geçmişteki olaylardan örnekler vererek anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Bizim, sizin ve bütün vatandaşlarımızın elinde bir tek gücü var. O da 50 gramlık oy pusulasıdır. Bilirsiniz başka gücümüz yok. Musibetleri def edeceksek bununla def edeceğiz. Hayrı getireceksek, daha doğrusu hayra talip olacaksak bununla talip olacağız. Aslına bakarsanız kendimizi oyumuzla savunuruz. Hukukumuzu onunla koruruz. Ekonomimizin nereye gireceğini, zenginleşecek miyiz, fakirleşecek miyiz, onunla beraber belirleriz. Ülkemiz güvende mi? Şehirlerimizde can ve mal emniyetimiz var mı? Onunla belirleriz. Çocuklarımızın ve nesillerimizin refah içinde yaşayıp yaşayamayacağı hep o küçücük oy pusulasının istikametiyle belli olmaktadır. Oyumuzdan ve hukuktan başka bir gücümüz söz konusu değildir ama bilesiniz bu güç de çok büyük bir güçtür."
"Millet bir şeye karar verdimi onun önünde kimse duramaz. Dikkat edin, güzel cumhuriyetimiz kurulana kadar bu ülkede topla tüfekle saldırdılar. Baktılar ki olmuyor, baktılar ki bu ülkeyi, bu milletin elinden savaşla almak mümkün değil, oy hakkımıza, millet iradesine ve demokrasiye saldırdılar. Darbeler yaptılar. Bugün 27 Mayıs demokrasiye ve oy hakkımıza yapılan ilk saldırının yıl dönümüdür. Ortadan hiçbir şey yoktu. Hükümet iş başındaydı, Meclis açıktı, büyüyen bir Türkiye vardı. Köyler ve şehirler birbirine bağlanmıştı. Hikaye hep aynı, hiç değişmiyor. Birilerinin hazmedemediği bir şey oldu. Türkiye'nin ayakları titresin istediler. Müstemleke gibi yönetilebilen bir Türkiye istediler."
ALMANYA’NIN HDP’YE MİTİNG İZNİ VERMESİ
Bunların bütün korkuları, sizlerin sandığa atacağınız bir oydur. Bütün korkuları sizin iradenizdir. Nereye verirseniz verin. Ne yaparsanız yapın korkuları budur. Bu ülkede milletin iradesi ne zaman iş başına gelmişse Türkiye'ye kalkınmıştır, gelişmiş ve zenginleşmiştir."
"Almanya'da PKK'ya miting yapmak için izin veriliyor da milletin evlatlarına miting yapma izni verilmiyor."
"Ben Batı'nın, Almanya'nın, Hollanda'nın, Avusturya'nın ve Amerika'nın derdini anlarım. Bütün bunları anlarım ama anlayamadığım bir şey var. Hadi onlar, PKK'ya kucak açıyor da ya bizim arkadaşlar ne yapıyor?
DEMİRTAŞ’A SUÇLAMA
"Dedi ki 'yakın, yıkın ve bitirin.' 53 insan öldü. Onlar ana baba kuzusu değil mi? Her platformda PKK'yı dayattılar. Peki, şunu anlatmak istiyorum. Muhalefet partilerinin hepsi birden 'Demirtaş çıksın' diyor. İçim parçalanıyor. Yeni kurulanı, eski olanı, Erbakan'ın partisi, 'Ben Atatürk'ün partisiyim' diye sağda solda dolaşanları, 'Ben milliyetçiyim' diye yeni parti kurup naralar atanların hepsi 'Demirtaş çıksın' diyor. Var mı böyle bir şey? Hukuk nerede? Oy alabilmek, Batı'ya selam çakabilmek, onların şemsiyesinin altına girebilmek için bunları söylüyorlar. Ne battı size? Doğu ve Güneydoğu'daki huzur mu battı size? Gecenin ikisine, üçüne kadar o insanlar, Doğu ve Güneydoğu'da sokaklarda geziyorlar. 16 yaşındaki kız anasının dizinin dibinden dağa götürülüp terörist yapılamıyor. Akşener, sana bu mu battı? Erbakan'ın partisi, sana bu mu battı? Sayın Muharrem İnce, sana bu mu battı?