Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasında şöyle dedi:

Yavru muhalefetin başkanı Bursa’da bir miting yaptı. Kalabalıktan bir grup slogan atıyor, 'Vur de vuralım, öl de ölelim’ diyor. Bu genel başkan da sorumsuzca ‘Merak etmeyin, onun da zamanı gelecektir’ diyor.

Siyasi sorumluluk taşıyan bir insana bu yakışır mı? Senin teröristin kötü benim teröristim iyi mantığıdır bu mantık. Kimi vuruyorsun, kime vuruyorsun? Biz vurmaya, öldürmeye değil hayat vermeye geldik.

Sorumsuzca dil kullanması talihsizliktir. Bahçeli'nin kullandığı bu dil 1980 öncesi öldürülen, 1980 sonrası idam edilen gençlerin hatıralarına açık şekilde saygısızlıktır. Bu dil, bu siyaset, bu tavır, Türkiye'nin ve milletimizin asla hayrına değildir. Kışkırtan, tahrik eden ayrıştıran bir dildir.

Kışkırtan, ayrıştıran bir dil Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne hizmet etmez. Terör biterse MHP’ye istismar alanı kalmayacaktır, bunu görüyor. Bu dilin nedeni budur. Ay yıldızlı bayrağa sarılı şehitler gelmezse slogan atma zemini kalmayacak.

'ANNELER DEĞİL, TERÖR BARONLARI AĞLASIN'

Çözüm süreci kararlılıkla ilerlerken, umut verici gelişmeler yaşanırken, bundan ciddi şekilde rahatsız olanlar var. Aşırı soldakileri ile aşırı sağdakiler aynı gözyaşını döküyorlar. Terör biteceği için üzülüyor, gözyaşı döküyor ve üzülüyor. Bizi bu zavallıların gözyaşı ilgilendirmez. Anneler ağlamasın da, bu terör baronları istedikleri kadar ağlasınlar.

Savaş baronlarının, toplum mühendislerinin elinde tek bir bahane ve gerekçe var, o da terördür. Son sığınakları, son bahaneleri, son gerekçeleri, son umutları terör. Eğer bu tehdit ortadan kalkarsa, bunların da tüm umutları suya düşecek.

Demokrasi açığını kapattık, kapatıyoruz. Çetelerle, cuntalarla cesaretle mücadele ettik, ediyoruz. Türkiye’nin ayağındaki terör prangasını söküyor ve atıyoruz.

'AKİL ADAMLAR'

Bizden 'akil adamlar'la ilgili açıklama çıkmadı. Bir televizyon kanalında ‘Akil adamlar grubu oluşturulabilir' dedim. 'Akil adamlar' kararını biz veririz, medya bunun kararını veremez. Bu işin sorumlusu biziz, hesabını biz vereceğiz. Sabırla bizi izlemeye devam edin. Toplumda karşılığı olan insanlara bakacağız, karşılığı yoksa bu insanlarla niye yola çıkalım. 'Akil insanlar', 'akiller' daha şık düşer.

Akil insanlar grubuna karar verirsek, 780 bin kilometre kareyi kuşatacak bir adım atarız. Onlar bizim ancak müşavere heyetimiz olacaktır. Akil insanlar grubuna ihtiyacımız olabilir. Her kesimin de burada olmasını isteriz.

Böyle bir süreci başlatabiliriz. Ama bu grup karar alamaz. Biz bu konuda seçiciyiz."