MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Eski CHP milletvekili Dursun Çiçek, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı'nın kazanması için ikinci turda HDP'ye bir iki bakanlık vadedilebilir" ifadesine tepki gösterdi.

"Zillet ittifakının omurgası HDP’dir" diyen Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklendi.

"Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağının mafya olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı, bize kalırsa önce kendine bakmalı, irtibatlarını gözden geçirmelidir. Terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür" diyen Bahçeli, "Biz mafyayı tanımayız, mafyayı takmayız, mafyadan da anlamayız. Cumhur İttifakı, cumhurla birliktedir. Cumhur İttifakı, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesiyle bezenmiştir. Çeteler CHP’nin yoldaşı, uyuşturucu baronları CHP’nin yandaşı, DHKP-C, PKK, FETÖ CHP’nin fiili ortağıdır" sözlerini kaydetti.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bizim inancımızda karamsarlık yasaklı alandır. İyimser olmak hayata ve hadiselere denetimsiz bakmak veya şuursuz yaklaşmak değildir. Peşin hükümlerle siyasi hesap hatalarıyla devamlı suretle felaket tellallığı yapmak; öldük , bittik yaygarası koparmak ne insan sevgisi ne de sorumluluk bilinciyle bağdaşacaktır. Türkiye salgının ateşini söndürmek maksadıyla muazzam bir direnç gösterirken arkadan dolayıp yapılan onca muhterem hizmeti karalamaya, insan üstü çalışmaları kötülemeye niyetlenmek utanma duygusu olan siyaset anlayışı olamayacaktır. Maalesef zillet ittifakı yeni ortak gördüğü bulaşıcı hastalıktan nemalanma sırasına girecek kadar basiretini kaybetmiştir. Kovid-19'dan medet umanların siyasetleri hastadır zihniyetleri ağır hasarlıdır. Özellikle Türkiye'nin Kovid-19 salgınını başarıyla yönettiğini ifade etmek vicdan sahibi herkesin görevi olmalıdır. "

"Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi bozguncudur. Milletimiz 2023 Haziran ayınca bozguncuları sandıkta bozuk para gibi harcayacaktır. Türkiye normalleştikçe zillet anormalleşecek ve kaybedecektir. "

"Bilinsin ki Cumhuriyet Halk Partisi'nin başını çektiği fitne katarı eninde sonunda devrilecektir. MHP olarak devletin ve hükümetin alacağı her kararı ve uygulayacağı her desteği destekliyoruz. "

ZİLLET İTTİFAKININ GİZLİ GÜNDEMİ

"Türk milleti" tanımını yeterince kapsayıcı bulmayıp başka kimlik arayışlarının artış göstermesi ve bunun da özellikle zillet ittifakı eliyle hukuki ve siyasi bir karşılığa oturtulma çabası Türkiye'nin yıkımına açık çektir. Bunun gerçekleşmesi halinde, toplum fertlerinin Türk milletine olan mensubiyet bağlarını kopartmadan korumak ve aynı geleceği, aynı coğrafyada, aynı devlet çatısı altında paylaşma arzusunu diri tutmak imkânsızdır. Bu vahim durumun hayata geçmesi halinde ise; ortada ne üniter devlet, ne milli devlet, ne Türk milleti kavramı ve birliği kalacak, Cumhuriyet’in kurucu değerler sistemi bütünüyle ortadan kalkacaktır. Karşılaşılan tehdit, milletimizin bin yıllık kardeşliğini ve milli kimliğini ayrıştırmaya yönelik sosyolojik kırılma sorunudur. Ayrıca üniter devletimize yönelik egemenlik paylaşımı ve topraklarımızın bir bölümünü yönetememe riskinin baş göstereceği siyasal ufalanma tehlikesidir. HDP’yle takviye edilmiş zillet ittifakının gizli gündemi bize göre budur. Cumhuriyet’in kuruluşu ile elde edilen kazanımların, devlet ve millet hayatımızın temelini oluşturan kurucu ilkelerin ve bizi bir arada tutan kardeşliğimizin heba edilmesi milli felakettir.

Bu durum karşısında, kalbinde Türkiye sevgisi ve heyecanı taşıyan herkes namuslu, dürüst ve kararlı bir tavır sergilemek, duruşunu ve tarafını belirlemek zorundadır. Taviz ve çözülmede çare arayışı Türk milleti ve elbette ki Milliyetçi Hareket Partisi için hiçbir şart ve zeminde kabul edilmeyecektir. Türkiye'nin milli devlet niteliği, üniter yapısı, toprak bütünlüğü ve milli birliği her türlü tartışmanın üzerindedir. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye Cumhuriyeti adı ile temsil edilen siyasi, beşeri, fiziki, kültürel, coğrafi ve ekonomik varlığı bir ve bütün olarak korumaya yemin etmiş ve bu konuda her bedeli ödemeyi göze almış siyasi anlayışın şerefli temsilcisidir. Türk milleti kimliğinde birleşerek milli varlığa birlikte vücut veren bütün vatandaşlarımızı milletimizin eşit ve onurlu evlatları olarak görüyoruz.  Kimsenin etnik kökeniyle, diliyle, diniyle ve mezhebiyle ilgilenmeyen, bunları sorgulamayan bir yaklaşımı öteden beri savunuyoruz. Türkiye'nin milli birliğini korumada gösterdiğimiz hassasiyet ve hiçbir ayrım gözetmeden bütün vatandaşlarımızın cennet vatanımızda kardeşçe yaşamaları için sarf ettiğimiz gayret esasen iflah olmaz MHP karşıtlarının dahi inkâr edemeyeceği bir gerçektir.

SONU AĞIR OLACAK HESAP HATASINA DA HİÇ KİMSE DÜŞMEYE HEVES ETMEMELİ

Ayrılıkta, bölünmede, çözülmede, dağılmada, ayrışmada, küçülmede, farklılaşmada çözüm ve mutabakat aramamız mümkün değildir. Bizim uzlaşma ve diyalog zeminimiz ancak Cumhuriyetimizin temel değerlerine saygı, milletimizin kardeşlik hukukuna riayettir. Ülkemizin bekası için gösterdiğimiz sabır, sükûnet, duruş ve kararlılığı "siyaset icabı" zannederek göz ardı edenler, geçen yüzyılın başlarında milletimizi kurtaran ve devletimizi kuran tarihi misyonumuzu tıpkı dönemin işgalcileri gibi fark edememiş olanlardır. Bu bakımdan Türkiye'nin milli birliği ve kardeşliğinin devamı için sergilediğimiz sorumlu ve sağduyulu tutumu ve öngördüğümüz uyarıları, makam ve mevkii ne olursa olsun hiç kimse bir zaaf belirtisi olarak görmemelidir. Sonu ağır olacak hesap hatasına da hiç kimse düşmeye heves etmemelidir.

CHP VE İYİ PARTİYE ÇAĞRI

"CHP’yi, İP’i, ahlak ve vefasını siyaset pazarında açık artırıma çıkarmış devşirilmiş simaları milli değerlerimiz konusunda bir kez daha dikkatle düşünmeye ve davranmaya davet etmek taşıdığımız sorumluluğun gereğidir.  Hastalıklı politikalarıyla Türkiye’nin sırtını yere getirmek için kuyruğa girenleri yarın çok geç olmadan, azami feraset ve ahlaki duyarlılıkla hareket etmeye çağırıyorum. Büyük Türk milletinin, üzerine oynanan bütün oyunları, birlik ve dayanışma ruhu, geleceğine sahip çıkma iradesi bozup atacaktır. Buna dair inancımız tamdır. CHP ve işbirlikçileri bu tehlikeli yolda ilerlemekte ısrar ederlerse, bu sapmanın çok ağır olacak vebalini tarih huzurunda taşımak ve bunun siyasi bedelini de göze almak durumunda kalacaklarını üstüne basa basa hatırlatmak istiyorum.

Kılıçdaroğlu’nun HDP’yi siyasal yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olarak ifade etmesi yalnızca akıl tutulması veya anlık bir gaflet haliyle tarif edilemez. Bununla da yetinmeyen Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’ın haksızlığa uğradığını ileri sürmesi bir dil sürçmesi olarak da değerlendirilemez. CHP Genel Başkanı HDP’nin adeta eş başkanlığına taliptir. Ahı gitmiş vahı kalmıştır. HDP’yle yatmış, PKK’yla uyanmıştır. Bu utanç, bu pespayelik, bu terör sevicilik Kılıçdaroğlu’nun alnına kazınmıştır. Bugünkü CHP yönetimi, HDP’nin arka bahçesi, Kandil’in ana kademesi, Türkiye düşmanlarının can suyudur. İP’in başkanının HDP ile Kürt kökenli kardeşlerimizi bir ve aynı görme densizliği ise kılavuzu CHP olanın ne hallere düşeceğinin ayan beyan göstergesidir. Bu meczup değerlendirme HDP’yi Kürt siyasi hareketi olarak tanımlama fesadının başka bir anlatımıdır. İP, siyasetini mağara deliklerinde aramaya başlamıştır.

Aynı şahsın HDP üzerinden Kürtlere hakaret edildiğini iddia etmesi ise hem ayıplı, hem sakıncalı, hem de bölücü bir dildir. Türk milleti bu zillet diline müstahak değildir. İP’e oy veren kardeşlerim bu zehirli dilden de ziyadesiyle muzdariptir. CHP ile İP, HDP’nin acil servisine, ilk yardım çadırına dönüşmüştür.

'HDP'LİLERE BAKANLIK VERİRİZ' AÇIKLAMALARINA TEPKİ

CHP’li Dursun Çiçek’in, “Millet İttifakı seçimi kazanırsa HDP’lilere bakanlık veririz” sözleri, bize göre malumun ilanı, karanlık maksadın kesin ilamıdır. Zillet ittifakının omurgası HDP’dir. HDP’ye peşinen bakanlık müjdesi veren CHP, PKK’yı devlet yönetimine taşımayı düşünecek kadar bu ülkeye, bu millete yabancılaşmıştır. HDP, PKK’nın ileri karakolu olarak siyasi hayattan tasfiyesi acil ve elzem olan bölücülük odağıdır. HDP’ye kıyak yapmak için ayağa düşmeyi göze alanları aziz milletimiz affetmeyecektir. Terörle mücadelenin kararlılıkla icra edildiği bir dönemde, HDP’ye destek çıkılması PKK’nın kanlı emellerine onaydır, vatana ise kast etmektir. CHP’nin buna hakkı yoktur. İP’in böyle bir tercihi demokrasi adına bile olsa düşünülemeyecektir. Zulüm yapanla, zulme suskun kalan zalimdir.

MAFYAYI TANIMAYIZ

Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağının mafya olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı, bize kalırsa önce kendine bakmalı, irtibatlarını gözden geçirmelidir. Terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, mafyayı takmayız, mafyadan da anlamayız. Cumhur İttifakı, cumhurla birliktedir.- Cumhur İttifakı, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesiyle bezenmiştir. Çeteler CHP’nin yoldaşı, uyuşturucu baronları CHP’nin yandaşı, DHKP-C, PKK, FETÖ CHP’nin fiili ortağıdır. Türkiye terörle mücadelede mesafe kaydettikçe CHP çılgına dönmektedir. İP’in ağzını bıçak açmazken, HDP şok üstüne şok yaşamaktadır.

Yurt içinde ve yurt dışında Türkiye’ye silah doğrultan caniler bu cüretlerinin bedelini sonuna kadar ödeyeceklerdir. Nerede terörist varsa orası meşru hedefimizdir. Nerede hainler yuvalanmışsa orayı imha etmek kahramanlarımızın görevidir. Irak’ın kuzeyinde icra edilen Pençe Şimşek ve Pençe Yıldırım operasyonları zorlu arazi şartlarına rağmen başarıyla sürdürülmektedir. Sığınaklar, barınaklar yok edilirken, sayıları 115’e ulaşan teröristler hamd olsun etkisiz hale getirilmiştir.