Bugün Diyarbakır'da bir araya gelen Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu milletvekilleri Meclis'e dönme kararı aldı.

DTK DA "MECLİS" DEDİ

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, "Birçok kesimle yaptığımız istişarede Kürt halkının demokratik muhalefetini ve mücadelesini doğru bir şekilde Meclis'te sürdürme eğilimi çıktı" dedi.

Türk, dün yapılan DTK toplantısında alınan kararla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, "Diyalogla, müzakereyle sorunların çözülebileceğine halen inanıyoruz. Farklı bir sürecin, yeniden müzakere sürecinin geliştirilmesi konusunda ısrarımızı ortaya koyuyoruz" diye konuştu.

Halkın iradesiyle parlamentoya gittiklerini ifade eden Türk, "Bizi seçen halkımızdır. Gidip gitmeme kararını halkımızla paylaşarak, ona göre karar oluşturmuş oluruz. Birileri Kürtlerin tavrını mücadele biçimlerini parlamentoya gidip gitmemesi konusunda karar sahibi olamaz" dedi.

Ahmet Türk sözlerine şöyle devam etti:

"Ancak çatışmalı sürecin barışa dönüşmesi konusunda çabalarımızı sürdürme adına sivil toplum kuruluşlarımızla yaptığımız görüşme ve eğilimimizi DTK meclisinde tartıştık. Bu konuda meclisimizin eğilim ve tavsiyesini bugün açıklamak istiyorum. DTK, STK’lar ve halkımızla birçok kesimle yaptığımız istişarede Kürt halkının demokratik muhalefetini ve mücadelesini doğru bir şekilde Meclis'te sürdürme eğilimi çıktı. DTK bir tavsiye kararı alıyor ve eğilimini ortaya koyuyor. Gurubumuzun alacağı karar ne olursa olsun arkasındayız ve destekliyoruz. Gurubumuzun yanındayız. Kirli oyunlara karşı mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız."

BLOK VEKİLLERİ 1 EKİM'DE MECLİS'E GİDİYOR

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 1 Ekim’den itibaren Meclis çalışmalarına katılma kararı aldıklarını açıkladı.

Bugün Diyarbakır'da basına kapalı olarak yapılan toplantıda milletvekillerinin ağırlık olarak Meclis'e gitme yönünde görüş bildirdiği ve şartlı olarak Meclis'e gitmeyi kararlaştırdığı yönünde bilgiler sızmıştı.

Ancak Diyarbakır'daki grup toplantısında, halka hitaben yazılan "Halka açık deklarasyonumuzdur" başlıklı metni okuyan Demirtaş "şartlı" herhangi bir ifade kullanmayarak, 1 Ekim'den itibaren Meclis çalışmalarına katılma kararı aldıklarını söyledi.

Demirtaş, yıllardır bin bir emekle sürdürülen özgürlük ve demokrasi mücadelesinde tarihi bir zafere imza atıldığını belirterek, yüzde 10 seçim barajı, sokak işkenceleri, veto rezaletine rağmen halkın gece gündüz demeden seçim kampanyası yürüttüğünü ve 36 milletvekilinin seçtirildiğini belirterek, "Emek Demokrasi Özgürlük Bloğu kısa sürede Türkiye'nin umudu oldu. Emek Demokrasi ve Özgürlük bloğuna güven duyarak tarihi sorumluluğunuzu yerine getirdiniz. Gerektiğinde canını bile ortaya koyarak bu süreci ortaya koyan Halil İbrahim Oruç arkadaşımız şahsında bir kere daha teşekkür ediyorum. 12 Haziran seçimlerinden hemen sonra yeni bir anayasa ve barış umutları o kadar güçlenmişken, kirli eller bir kez daha devreye girdi. Dicle'nin vekilliği düşürüldü. Tutuklu vekillerin tahliyeleri red edildi. Öcalan'ın protokolleri red edildi. Tasfiye hamlesi başlattılar. Bunun en öndeki aktörü ve sorumlusu AKP hükümetidir. Seçimden sonraki olumlu hava bir anda kaygılara yerini bıraktı" dedi.

Daha önce aldıkları boykot kararının son derece haklı ve meşru bir karar olduğunu belirten Demirtaş, "Nitekim bu karar blok çevrelerince olumlu karşılanmıştı. Boykotun başladığı ilk günde de eğer bazı adımlar attırmış olsaydık birçok ölümü engellemiş olurduk. AKP ile uzlaşma ve protokol arayışı gerçek bir barış arayışıydı. Meclis'e gitmek için icazet ve izin istemedik AKP'den. Meclis halkındır dedik ve Meclis'e gitmek için zaten halkımızdan yetki ve icazet almıştık. Boykot kararı nedeniyle BDP'ye saldırmak yerine AKP'ye pratik adım atması için baskı yapılsaydı daha iyi yapmış olurlardı. Savaş yeniden başlamasın, hükümet adım atsın diye BDP boykot kararı aldı. Ancak AKP ciddiyetsiz yaklaştı" diye konuştu.

"Bütün yetmezliklerimize rağmen boykot tavrımızın arkasında durarak bizleri destekleyenlere bir kez daha teşekkür ediyoruz" diyen Demirtaş, "Yeniden bir tavır duruş belirlemek istedik. Bugüne kadar Meclis'e dönmemiz konusunda yapılan bütün tartışmalara değer veriyoruz. Meclis'e dönmeme konusundaki kaygıları da anlıyor hepsine değer biçiyoruz. Savaşa karşı barışı daha fazla savunmak için, bize güvenen ezilen bütün kesimlere verdiğimiz sözü daha iyi yerine getirmek için, direniş cephesini güçlendirmek için, Hatip Dicle ile bütün tutsakların özgürlüğü için, AKP'ye rağmen ve AKP'yi geriletmek için, 1 Ekim'den itibaren Meclis çalışmalarına katılma kararı almış bulunmaktayız" dedi.