Fox TV'de Çalar Saat programına konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, başta ekonomi olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

AKP'nin koronavirüs pandemisini gerekçe göstererek işten çıkarmayı yasaklamasına değinen Babacan, bunun TÜİK istatistiklerini iyi göstermek için bir taktik olduğunu savundu.

"Ekonomi perişan ancak Türkiye çaresiz değil. Çözüm için tek yol AKP hükümetinin değişmesi" diyen Babacan, "Hükûmet işten çıkarmayı yasaklayarak, TÜİK’in istatistikleri olduğundan daha güzel göstermesini sağladı. Biz sadece eleştirmiyoruz. Çözüm için, tedavi için ne gerekiyorsa onu da öneriyoruz. Tecrübeli ve işi bilen bir ekip olarak reçete hazırlıyoruz, paylaşıyoruz. Uluslararası tecrübesi olan bir ekonomi ekibi yalnızca DEVA Partisi'nde var. Bu ekonomik reçeteyi hazırlayan ekip, dünyanın herhangi bir yerindeki krizi çözmeye gitse 3 ayda tüm sorunları çözer" dedi.

Babacan ayrıca, ülke ekonomisinin tekrar normale dönmesi için hükümetin değişmesi gerektiğini savunarak şöyle konuştu: 

"EKİBİMİZ BU KRİZİ 3 AYDA ÇÖZER"

* "Hükûmet işten çıkarmayı yasaklayarak, TÜİK’in istatistikleri olduğundan daha güzel göstermesini sağladı."

* "Biz sadece eleştirmiyoruz. Çözüm için, tedavi için ne gerekiyorsa onu da öneriyoruz. Tecrübeli ve işi bilen bir ekip olarak reçete hazırlıyoruz, paylaşıyoruz."

* "Uluslararası tecrübesi olan bir ekonomi ekibi yalnızca DEVA Partisi'nde var. Bu ekonomik reçeteyi hazırlayan ekip, dünyanın herhangi bir yerindeki krizi çözmeye gitse 3 ayda tüm sorunları çözer."

"HALK 'EN BÜYÜK SORUN EKONOMİ' DİYOR, HÜKÜMET 'İYİYE GİDİYOR' DİYOR"

Babacan yaptırdıkları anketlerde halkın büyük çoğunluğunun ekonominin 1 numaralı sorun olarak gördüğünü belirtti.

Babacan konuya ilişkin şöyle konuştu:

* "Başta kamu bankaları olmak üzere tüm bankaları, fayda ve risk analizlerine dayanmadan, piyasa gerçeklerinden uzak parametrelerle kredi vermeye zorlamaktan derhal vazgeçilmeli."

* "Türkiye çaresiz değil. Dürüst ve ehil kadrolar, akıl, bilim, istişare Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırır. "

Kaynak: Yeniçağ