Azerbaycan’ın başkenti Bakü merkezli Azatlıq (Özgürlük) Radyosu’nda çalışan gazeteci Hatice İsmailova, Azerbaycan’ın Sabail Bölge Mahkemesi tarafından dün açıklanan bir kararla tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

Tural Mustafayev adlı bir kişinin intihar girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında savcılık tarafından ifadeye çağrılan Hatice İsmailova, Azerbaycan Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca, iki ay süreyle tedbiri olarak cezaevinde tutulacağı belirtilerek hapse gönderildi.

Konuya ilişkin olarak Azatlıq Radyosu’nda yayımlanan haberde, savcılığa ifade vermeye giden, fakat daha sonra apar topar tutuklanan gazeteci İsmailova’nın yanında avukatı olmaksızın hukuki işlemler yapıldığı ve tutuklanmasına engel olabilecek hukuki savunma yapmasına imkân tanınmadığı belirtildi. 

Cezaevine nakli sırasında, kendisini görüntülemeye gelen basın mensuplarının kameralarına seslenen İsmailova, yapılanların “kanunsuz” olduğunu söyledi. Üç yıldan yedi yıla kadar hapis istemiyle yargılanma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan İsmailova, kendisine yöneltilen suçlamaların gazetecilik faaliyetlerinden kaynaklandığını ifade etti.

Azerbaycan’ın önde gelen ve en cesur gazetecilerinden biri olarak gösterilen Hatice İsmailova’nın tutuklanması, ülkeyi yönetmekte olan Aliyev rejimine karşı duran muhalif çevreler ve insan hakları örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch-HRW), “Hükümetin azimli eleştirmeni” olarak tanımladığı İsmailova’nın tutuklanmasını, Azerbaycan’da eleştirel seslere vurulan yıkıcı darbe olarak nitelendirdi. HRW Kafkasya temsilcisi Giorgi Gogia, “Bu tutuklama tamamen Azerbaycan yönetiminin farklı sesleri susturma yönündeki girişimlerinin ruhundadır” dedi.

“SABRIN TAŞMASINDA SON DAMLA”

Ülkeden çıkış yasağı konularak İsmailova’nın uluslararası toplantılara katılmasının engellendiğini kaydeden HRW, İsmailova’nın özel hayatına ilişkin görüntülerin internete yüklenmesiyle aleyhinde itibarsızlaştırma kampanyası yürütüldüğüne de dikkat çekti.  

İsmailova’nın derhal serbest bırakılmasını talep eden HRW açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Son iki yıldır, Azerbaycan’da en az 50 kadar bağımsız veya muhalif siyasi aktivist, gazeteci, blogger ve insan hakları savunucularına karşı mesnetsiz suçlamalar yöneltilmekte ve bu tür ithamlarla tehdit edilmektedirler. Onların çoğu bugün artık demir parmaklıklar arkasında. Uluslararası kamuoyu, aylardan bu yana Azerbaycan’daki insan hakları alanında saldırılardan ötürü endişelerini ifade ediyor, fakat Hatice İsmailova’nın hapsedilmesi sabrın taşmasında son damla olmalı.”

“İSMAİLOVA, BAĞIMSIZ OLAN SON SESTİ”

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) İsmailova’nın tutuklanmasını, “ülkedeki bağımsız medya seslerinin susturulması yönünde bir sonraki adım” olarak niteledi.

Gazeteci İsmailova’nın hükümetteki yolsuzlukları ifşa eden makaleler yazdığına dikkat çeken Af Örgütü’nün Avrupa ve Orta Asya Programı Direktörü John Dalhuisen, “İsmailova, ülkede kalan son bağımsız seslerden biriydi” dedi. Dalhuisen, Azerbaycan hükümetini bağımsız medyayı susturma girişimlerine son vermeye davet etti.

“KORKU VE YILDIRMA KAMPANYASININ BİR PARÇASI”

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Basın Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatovic, İsmailova’nın tutuklanmasını kınayan bir bildiri yayımladı. Bildiride, Azerbaycan’da muhaliflerin hedef alındığı, korku, yıldırma ve sindirmeye yönelik olarak yürütülen kampanyanın bir parçası olarak, İsmailov’un tutuklanması, onun özgür ve eleştirel sesinin susturulmaya çalışılması gösterildi. Mijatovic bildirisinde, “Azerbaycan yönetimini basın özgürlüğüne aykırı olan bu tavrı durdurmaya çağırıyorum” dedi.

“GAZETECİLİK FAALİYETLERİNDEN ÖTÜRÜ TUTUKLANDI”

Hatice İsmailova’nın öteden bu yana baskılara maruz kaldığını belirten Özgür Avrupa ve Özgürlük Radyoları Genel Yayın Yönetmeni Nenad Pejic, konuya ilişkin yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “İsmailova’nın tutuklanması, Azerbaycan’da hükümetteki yolsuzluk ve insan hakları ihlallerini araştıran gazetecileri susturmak için iki yıldır devam eden kampanyanın sonucudur. Hatice, gazetecilik faaliyetlerinden ötürü cezalandırıldı.”

ABD DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ: ENDİŞELİYİZ

İsmailova’nın tutuklanması, uluslararası basında da yankı buldu. The New York Times, muhalif gazetecinin tutuklanmasını, “Azerbaycan, üstdüzey resmi yetkilileri kızdıran gazeteciyi hapsetti” başlığıyla duyurdu. Haberde, İsmailova’nın, uzun süredir Azerbaycan’ı yönetmekte olan Aliyev Ailesi’nin iş ilişkilerinin yanı sıra, ülkedeki muhalif figürleri ile eylemcilerin maruz kaldığı baskılar da dahil olmak üzere, insan hakları ihlalleri üzerinde çalışan ve “Azerbaycan hükümetinin öfkesini çeken” tanınmış bir gazeteci olduğu belirtildi.

Haberde, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Marie Harf’in sözlerine yer verilerek, Azerbaycan’da gazeteciler de dahil olmak üzere, sivil toplum faaliyetlerine getirilen kısıtlama ve baskılardan ötürü ABD’nin endişe duyduğu ifade edildi.

ŞANTAJ VE TEHDİTLERE BOYUN EĞMEDİ

Azerbaycan’ı yöneten Aliyev Ailesi’yle ilgili ortaya çıkan yolsuzluk iddialarını büyük bir sebat ve titizlikle araştıran Hatice İsmailova, ülkedeki en cesur kadın gazeteci olarak gösteriliyor. Araştırmalarının ardından ortaya çıkan gerçekler neticesinde İsmailova’yı susturmak için şantaj uygulanmak istendi ve 2012 yılında kendisini bir erkekle cinsel ilişkiye girerken gösteren gizlice çekilmiş olan bir film, muhalefete ait olduğu imajı veren ama aslında sahte ve amaca yönelik kurulmuş bir sitede yayınlandı.

İsmailova, aleyhindeki itibarsızlaştırma ve karalama kampanyasına boyun eğmedi, gazetecilik görevinden vazgeçmedi ve savcılığa başvurup kendisine şantaj yapıldığından şikâyetçi oldu. Kendi araştırmasını yürüttü ve devlet telekom şirketinin, evine gizlice kamera yerleştirdiğini ortaya çıkardı.

İsmailova, aynı yıl gazeteci Amberin Zaman’a yaptığı açıklamada yaşananları şöyle anlatmıştı: “Başıma gelenler Azerbaycan’da ilk değil. 2010 yılında muhalefet gazetesi Azadlıq’ın finans direktörü Azer Ahmedov’un yatakta bir kadınla cinsel ilişkiye girerken çekilen görüntüleri prime time’da iktidara yakın Lider TV’de yayınlanmıştı. Ne kadının yüzü gizlenmişti ne de Ahmedov’un cinsel uzuvları. Ahmedov işinden istifa etmek zorunda kaldı.

Geçen yıl da Azadlıq’tan iki arkadaşımızın daha bir otelde mastürbasyon yaparken çekilen filmleri yine Lider TV’de gösterildi. Aynı şey bana yapılınca susamazdım. Zira sussaydım bu şantajlar devam edecekti. Sorumlular rezil oldular ve işin en ilginç ve yüreklendirici yönü ise İslami kesim dahil muhafazakârların beni sahiplenmeleri oldu.” (Demokrat Haber)