Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Van bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk, Kürt ulusal birliğinin sağlanmasının zorunlu hale geldiğini belirterek, "Mesele sadece silahlı güçlerin sınır dışına çekilmesi değildir. Kürt halkının anayasal hakları nasıl tanınacak meselesidir" dedi.

Diyarbakır'da yapılan ‘2. Kürt Kadın Buluşması' toplantısına başkanlık eden DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, yöresel kıyafetleri ile toplantıya katılan kadınlara 'çözüm sürecinde kendi pozisyonunuzu alın' çağrısında bulundu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Tuğluk, "Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümünde tarihi bir fırsat ile karşı karşıyayız" dedi. Tuğluk, "İmralı ile görüşmeler devam ediyor. Bu görüşmelerde önemli bir takım aşamalar da gelişmeye başladı. Kürt hareketi sayın Öcalan’ın mektubunda da ifade ettiği gibi artık silahlı siyasetten silahsız siyasete geçeceğini net bir biçimde açığa koydu. Bunun pratik adımlarını da Kürt hareketi attı. Fakat buradan tabi ki sormalıyız; bu süreç tek taraflı adımlarla gidebilir mi? Bu sürecin gerçek bir barışa dönmesi için AK Parti iktidarı ne yapacak, nasıl bir çözüm getirecek? Bu meseleyi nasıl çözecek? Mesele sadece silahlı güçlerin sınır dışına çekilmesi değildir. Kürt halkının anayasal hakları nasıl tanınacak meselesidir" diye sordu.

ULUSAL KÜRT BİRLİĞİ

Kürt ulusal birliğinin sağlanmasının zorunlu hale geldiğini savunan Tuğluk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kürt kadınları olarak Kürt ulusal birliğine giden sürecin de temel gücü olmalıyız. Kürt ulusal birliğini savunmak, oluşturmak temel bir strateji olmalıdır. Kürt ulusal birliğini sağlamak artık bir zorunluluktur. Kadınlar olarak başaramayacağımız hiçbir şeyin olmadığına inanıyorum. Biz başka bir dünya, başka bir ülke yaratabiliriz. Bu mücadelenin gerçek bir çözüm ve barış ile sonuçlanabilmesi için görev ve sorumluluklar yüklenebilmeliyiz. Eğer kadınlar bu sürecin içerisinde olmazsa gerçek bir çözüm, gerçek bir barış olmayacaktır. Kürt hareketine ve sayın Öcalan'a, mücadelemize güveniyoruz. Biz bu mücadeleyi başkalarından bir şey bekleyerek yürütmeyeceğiz. Kendi mücadelemizi çözümle, barışla taçlandıracağız."