HDP Grup Başkan Vekili ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, 28 Aralık 2011'de gerçekleşen Roboski Katliamı’nın tüm sorumlularının ortaya çıkarılması amacıyla Meclis'e araştırma önergesi sundu.

Roboski için Meclis Araştırması talep eden Bilgen, “Devletin geçmişle yüzleşmesinde en önemli pratiklerden biri de geçmişte yaşananların “hakikat hakkı” çerçevesinde araştırılması ve yaşananların bir daha tekrarlanamayacağının garanti altına alınmasıdır. Kurulacak bir komisyon, Roboski’li ailelerin acısını unutturmayacak, ancak hafifletecektir. O yüzden hakikatlerin ortaya çıkarılması, katliam emrini veren ve uygulayan askeri-siyasi tüm sorumlularının bulunması ve yargı önüne çıkarılarak cezalandırılması kalıcı, adil ve onarıcı bir adalet anlayışının yerleşmesine hizmet edecektir. Bu amaçla TBMM bünyesinde katliamı her boyutuyla inceleyecek bir araştırma komisyonu kurulmalıdır” dedi.

Bilgen’in Meclis’e sunduğu Araştırma Önergesi şöyle:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

28.12.2011 tarihinde, Şırnak’ın Uludere ilçesi Roboski Köyü’nde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 17’si çocuk olmak üzere toplam 34 yurttaşımızın yaşamını yitirmesine sebep olan ve tarihe Roboski Katliamı olarak geçen olayın emir komuta zincirindeki tüm sorumlularının ortaya çıkarılması amacıyla Anayasa’nın 98 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ederim.           

GEREKÇE

28.12.2011 tarihinde, Şırnak’ın Uludere İlçesi Roboski Köyü’nde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 17’si çocuk olmak üzere toplam 34 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu olay tarih sayfalarına Roboski Katliamı olarak geçmiştir.

Battaniyelere sarılarak katırların üzerinde taşınan parçalanmış insan bedenleri, genelde tüm Türkiye halklarının, özelde de Kürt halkının toplumsal hafızasında çok derin izler bırakmış, aradan geçen yedi yıla rağmen katliamda sorumluluğu olan asker, sivil, bürokrat ve siyasetçiler hakkında tek bir soruşturma bile açılmamış, tam tersi failler sürekli korunmuştur.

Olayın kamuoyunca öğrenildiği anda, dönemin Başbakanı Erdoğan “Genelkurmay Başkanı’na ve tüm komuta zincirine başarılarından ötürü teşekkür” etmişti. Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ise, bombardımanın emrini, “Ankara’da Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri analiz eden komutanların verdiği”ni açıklamıştı.

Katliamla ilgili hukuki süreç başlatılmış, ancak gizlilik kararıyla soruşturması yürütülen dosya daha sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca görevsizlik kararı verilerek Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderilmiştir. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı da 06.01.2014 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermişti.

TBMM’de tüm partilerin önerisiyle açılan araştırma komisyonunda ise İçişleri Bakanlığı’ndan gelen rapor,Genelkurmay’ın bilgi notu, Diyarbakır Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nden gelen dosyalar, İnsansız Hava Aracı görüntüleri gibi önemli veriler kamuoyundan gizlenmiş, Komisyon’un esas ortaya çıkarması gereken “Harekâtı hangi otorite düzenledi?” ve“Vur emrini kim verdi?” sorularına cevap verilmemiştir. Komisyon çoğunluğunun oyuyla çıkarılan raporda “34 Roboski’li köylüyü kim öldürdü?” sorusu yanıtsız bırakılmıştır. Komisyon raporu, katliamı bir yana bırakıp kaçakçılıkla mücadeleye yönelik güvenlik tavsiyeleriyle dolu bir sonuç bölümüyle bitirilmiştir.

İnsan hakları kurumlarının, partilerin, emek ve demokrasi güçlerinin, anne babaların ‘sorumlular bulunsun ve yargılansın’ çığlıkları karşılıksız bırakılmış, katliamın yaşandığı tarihten bugüne katliamın sorumlularının yargılanması yerine ölen çocuklarının hak mücadelesini veren Roboski’li ailelere defalarca soruşturma açılmış, cezalar verilmiştir. OHAL zamanında çıkarılan KHK ile Roboski için Adalet Yeryüzü için Barış Derneği(Roboski-Der) kapatılmış, son olarak da Kayapınar Belediyesi’nin diktiği Roboski Anıtı, atanan kayyumun emriyle gece yarısı yerinden sökülmüştür.

Halkların barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlük talepleri çerçevesinde bir arada yaşamasının en önemli adımı, hakikatlerle yüzleşilmesi ve adaletin yerine getirilmesi ile mümkündür. Devletin geçmişle yüzleşmesinde en önemli pratiklerden biri de geçmişte yaşananların “hakikat hakkı” çerçevesinde araştırılması ve yaşananların bir daha tekrarlanamayacağının garanti altına alınmasıdır. Kurulacak bir komisyon, Roboski’li ailelerin acısını unutturmayacak, ancak hafifletecektir. O yüzden hakikatlerin ortaya çıkarılması, katliam emrini veren ve uygulayan askeri-siyasi tüm sorumlularının bulunması ve yargı önüne çıkarılarak cezalandırılması kalıcı, adil ve onarıcı bir adalet anlayışının yerleşmesine hizmet edecektir. Bu amaçla TBMM bünyesinde katliamı her boyutuyla inceleyecek bir araştırma komisyonu kurulmalıdır.

Demokrat Haber/Ankara