Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik “Kobani soruşturması” operasyonda gözaltına alınıp tutuklanan Kars Belediyesi Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ayhan Bilgen’in, önceki gün sosyal medya hesabından yaptığı “HDP tersine Türkiyeleşme yaşıyor” başlıklı paylaşımı çok tartışıldı.

Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda avukatları aracılığıyla gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’ndan Sedat Yılmaz’a değerlendiren Bilgen, gözaltındayken sunduğu istifa kararı, iktidar çevresinin kendisine yönelik açıklamaları ve yeni bir hareket başlatacağına dair iddiaları cevapladı.

‘SİYASETÇİNİN DEPREM ÇANTASI’

Gözaltına alındığı sırada elinde bulunan poşetiyle dikkati çeken Bilgen, söz konusu operasyona hazırlık olduğunu belirterek, “5 yıl önce tevhid-selam örgütü üyesi olma iddiasıyla 40 sayfayı bulan bir sorgum olmuştu. Orada da son ve en kriminal soru (!) eve götürdüğüm çantada ne olduğu sorusuydu :) Kızımın okul çantasında ne olması gerekiyorduysa onlar vardı, demiştim. Belediye seçimlerinin hemen ardından kayyım atamaları başladığından beri çantamız hazır bekliyorduk. Hatta artık söyleşilerde neden kayyım atanıyor sorusundan çok ‘Kars’a hala neden kayyım atanmadı’, sorusuyla karşılaşmaya başlamıştık. 7 farklı dosyadan tutuksuz yargılanmaya devam ederken, bir sabah kayyım atanabilmesi için tutuklanma ihtimalinin hep farkındaydık. Tutuklanma durumunda en acil lazım olan kıyafetler vardı çantamda. Muhalif her siyasetçinin deprem çantası gibi en zorunlu malzemeleri. Polisin elindeki poşette daha tehlikeli aramada bulunan Jineoloji dergileri vardı” dedi.

‘ALGI OPERASYONU YAPILDI’

Gözaltına alındığı sırada zırhlı araca bindirilmesi ve sonrasında Ankara Emniyetinde gıda zehirlenmesine değinen Bilgen, “Kars’ta uzun namlulu silahlarla sadece algı operasyonu yapıldı. Ankara’da TEM’de yemekler ve tuvaletler gerçekten trajikomikti. AB standartları gözetilerek yapılmış alafranga tuvaletlerinde temizlenme musluğu konulmadığı gibi kırık ve bozuktu. Yemekler ikinci gün çoğumuzun midesini bozdu. Yemek ihalesini alan firma kimin bilmiyorum ama çok karlı bir iş yaptığı kesin. İçinde sayılı 5 tane çiğ nohut ya da 8 adet çiğ bezelyeyi salçalı su ile verdiğinizde yemek vermiş oluyorsunuz. Hoş cezaevinde yemekler oraya kıyasla çok iyi olsa da başka ilginç uygulamalar genel mantığı yansıtıyor. Gözaltında 4 gün sadece sıvı alarak hastalığı atlattım. Serumdan sonra verilen ilaçlarda ‘tok’ kullanılacağı yazdığı için almadım” diye konuştu.

‘İSTİFA KAYYIMA KARŞI BİR MODELDİ’

Gözaltındayken istifasını açıklamasına ilişkin soruya yanıt veren Bilgen, şunları kaydetti:

“Kars Belediye Meclisi’nin kendi içinden bir yönetim oluşturabileceğini uzun süredir çevremle ve parti yöneticileriyle paylaşıyordum. Benim davalarımdan kaynaklı olarak tüm şehrin kayyım atanarak cezalandırılmasına karşı partilerin uzlaşmasıyla yeni bir yönetim oluşturulabilir ve belki demokrasi ittifakı için bir yerel model denemesi yapılabilirdi. Bir şehri birlikte yönetmeyi beceremezsek, ülkeyi birlikte yönetebileceğimize toplumu nasıl inandıracağız? Bizim siyasi iddiamızın asıl öznesi halksa, onun temsilcileri olarak iktidarcı hiçbir savunu refleksine girmeden iradenin gerçek sahibi halkın önünü açabilmeliyiz.”

‘KAYYIMIN NAMAZ KILDIĞI CAMİ RUM KİLİSESİDİR’

Ayhan Bilgen, yerine atanan kayyımın ilk iş olarak belediye önünde namaz kılmasına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Uzun süre haberleri takip imkanımız olmadığı için ancak avukatlarımızın aktardığı kadar gelişmelerden haberdar olabildik. Meclis üyelerimi, parti yöneticilerimiz ve eşbaşkanımızın gözaltına alınması da tamamen kayyım planı içindi. Kars Belediyesi eski bir Rus binasıdır ve hemen üst tarafındaki merkez camisi de eski bir Rum kilisesidir. Cezaevinde kütüphaneden alıp okumaya başladığım ilk kitaplar Fatımiler ve Selçuklular dönemi Ortadoğu’sunu anlatıyor. Ne yazık ki bu coğrafya bin yıldır aynı yanlışları tekrarlıyor.”

‘ARAYIŞ HDP’YE KARŞI DEĞİL’

Hakkında yapılan “Yeni bir hareket başlatıyor” tartışmalarıyla ilgili soruyu yanıtlayan eşbaşkan Bilgen, HDP, iktidar ve muhalefet açısından ayrı ayrı ele aldığı “arayışı” şöyle özetledi:

“Türkiye siyasetinde uzun bir süredir kriz yaşanıyor. Çözümsüzlük siyaseti hüküm sürüyor ve tüm toplum bunun bedelini ödüyor. Çözümü iktidardan beklemek yerine muhalefetin alternatif inşa etme becerisine odaklanmalıyız. 100’e yakın parti kuruldu ama lider merkezli siyaset anlayışı aşılamıyor ve toplumun siyasete aktif katılımının önü açılamıyor. Bu kısır döngüden çıkmak için iktidarın baskı politikasını bitirmesini beklemenin dışında açılımlara, aktif siyasete ezber bozacak adımlara ihtiyaç var. Bu arayış başta HDP olmak üzere bir partiye karşı değil, toplum muhatap alınarak inşa edilmeli.

‘BASKILAR HDP’Yİ GERİLETMEZ’

Elbette HDP tüm özgün zorluklara rağmen eksikliklerini, yetmezliklerini cesaretle özeleştiri konusu yapmalıdır. Savunma refleksi içine girmeden kuruluş ilke ve iddialarına uygun genişlemeyi neden başaramadığını masaya yatırmalıdır. Türkiye siyasetinde baskılar bir siyasi partiyi geriletmez, aksine büyütür. Bunun en somut örneği 90’lı yılların son çeyreğinde Refah Partisi’dir. Toplumsal bağ ve meşruiyetiniz her şeyin belirleyicisidir. Hatta bazen dışlanma ilgi ve merak odağı olmayı hızlandırır. Asıl tehdit ise çürüme ve çözüm üretmemedir. 2. kitabımda yoğun biçimde tartıştığım ‘adanmış siyaset’ algısı ve anlayışı yerleşmezse güven bunalımı aşılamaz.

‘MUHALEFET GÜVEN TESİS EDEMEZSE…’

Muhalefet topyekûn Türkiye’yi yönetebilecek ve kangrenleşmiş sorunlarını çözecek bir güven tesis edemezse, alternatif inşası mümkün olmaz. İttifak stratejisi aritmatiksel toplam konusu değildir. Muhalefetin bir cebinden çıkanın diğer cebine aktarılması ile demokratik değişim umudu doğmaz. İktidarcı siyasetin kırıntılarını bile temizlemeden toplumsal siyaset inşa edilemez. Bu arayışımızla ilgili kim hangi paylaşımlarda bulundu takip edemedim.”

‘İKTİDAR ZORLANIYOR’

Seçilmiş Kars Belediyesi Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, iktidar çevresi ve bazı İslami kesimlerin HDP’ye yönelik operasyonda Bilgen’i ayırarak yorumlar yapmasına ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Kimsenin niyetini sorgulamak istemem ama eskilerin tabiri ile kendi ‘abdestimden şüphe’ duymuyorum. Siyaseti anlayış ve yaklaşımlar üzerinden tartışmaktan çok kişiler üzerinden ele almak bir medya tarzına dönüştü. Bize yönelik operasyonun şüphesiz tek değil, çoklu amacı vardı. Suriye’de çözüm arayışları, ABD seçimlerinden sonra muhtemel yaşanabilecekler ve iç politikadaki sıkışma bağlamında ele alınmalıdır. Operasyonu kendi tabanına anlatmakta zorlanan bir iktidar bloku var. Kimisi toptan mahkum etmeyi tercih ederken, bazıları operasyonu haklı göstermek için farlı izahlar yapma ihtiyacı hissediyor.”

KARS HALKINA ÇAĞRI

Kars halkına ve seçmenlerine de seslenen Bilgen, şunları söyledi:

“Kars halkının endişe ve karamsarlığa kapılmaması, kazanımlarına sahip çıkması son derece önemlidir. Başarılmış olan yeniden başarılabilir. Hesap veren bir yönetim, hesap soran toplumla mümkündür. Geçmişte yaşanan yolsuzlukların üstünün örtülmesine fırsat verilmemeli ve birlikte yaşamın bir gereği olan birlikte yönetim tecrübesinden geri adım atılmamalıdır.

Özellikle kadınların şehir yönetimine katılımı konusu en önemli kazanımdır. Daha önce defalarca yazdığımız gibi kayyım atamanın siyasal sonuçlarını Kars halkı ilk seçimde çok net biçimde ortaya koyacaktır. Özellikle iktidar olmadan da yönetmeyi başarabilmek açısından kooperatif çalışmaları ve kültürel etkinlikler belediyeden bağımsız olarak ele alınıp geliştirilmelidir.”