Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen toplantı, yaklaşık 6 saat sürdü.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, toplantının ardından açıklamalarda bulundu.

FİNANSMANININ ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI

Arınç, ''Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında bir kanun tasarısını öncelikli görüyoruz. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta komisyondan geçmişti. Bu hafta getirilmesi mümkün görülmedi, ama önümüzdeki hafta salı gününden itibaren Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın da Meclis'te görüşülmesi için AK Parti grubu olarak çaba gösterilecektir'' dedi.

DONANMA'DAKİ İSTİFALAR

Arınç, Donanma'daki istifalarla ilgili şöyle konuştu: ''Türk Silahlı Kuvvetleri bunu kendi içerisinde düzenler, absorbe eder. Dolayısıyla Korgenarel Nusret Güner'in emekli olmasıyla yerine geçecek başka bir kimse kalmadığı iddiası çok yanlış ve çok olumsuz bir iddiadır. Günü geldiğinde, diyelim ki önümüzdeki Ağustos ayında bir atama yapılacak olsa komuta kademesi içerisinde hükümetimizin de uygun göreceği şekilde bir tercih ve atama söz konusu olabilir.'' dedi.

'ALÇAKÇA KOMPLO'

Geçtiğimiz günlerde İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan bir davanın iddianamesinin kabul edildiğini hatırlatan Arınç, ''Şimdi bu davanın iddianamesinde, sayın komutanımızın evladına karşı çok çirkin, çok edepsiz, çok büyük bir suç işlendiği yazılı. Dolayısıyla zannediyorum ki, sayın komutan TSK'da şerefli bir görev yaparken, böylesine alçakça bir komplo karşısında kalmış olmasını haysiyetine yedirememiş olmalı ve emekliliğini bu sebeple istemiş olmalı'' dedi.

Arınç, Deniz Kuvvetleri'nde başka üst düzey komutan istifalarının olduğu yönündeki iddialar konusunda da ''Onlar hakkında bilgi sahibi değilim. Ancak o davanın iddianamesinde sayın komutanla ilgili de bir bölüm vardır. Şahsıyla ilgili suçlayıcı bir ifade yok. Aksine olayın tertipçilerinin ona yönelik böyle bir komplo haline getirilmiş organizasyonlarından bahsediyor. Demek ki haysiyet ve şerefine düşkün olan bir insan böyle bir iddianamede çirkin bir şekilde yer almayı kendisine yedirememiş kabul ettirememiş olmalı. Ben bunu saygıyla karşılıyorum'' değerlendirmesinde bulundu.

'HENÜZ BİR MİLLETVEKİLİ YA DA GRUBUNA İZİN VERİLMEDİ'

"İmralı ile yeni bir bilgi var mı? BDP'liler için izin var mı?" Şeklinde sorulan soruya ise Arınç şu değerlendirmelerde bulundu:

"Öcalan ile görüşmek üzere henüz bir milletvekili ya da grubuna izin verilmedi. Bu izin verilmeyeceği anlamına gelmiyor. Adalet Bakanlığı başvuruları inceliyor. Başvuru yapıldıktan sonra Adalet Bakanlığı durumu değerlendirir. Ancak bildiğiniz gibi Abdullah Öcalan ile birlikte aynı suçlardan, aynı hükümden infazı gerçekleştirilen başka hükümlüler de bulunmaktadır. Bunlardan 3 tanesi, yakın akrabalarıyla görüşme talebinde bulunmuş ve kendilerine izin verilmiştir. Bugünkü hava şartları içerisinde bu ziyaretin gerçekleşip gerçekleşmediğini şu anda tetkik etmedim. Ama eğer hava şartlarında bir olağanüstülük yoksa Öcalan ile birlikte hükümlülüğünü geçiren 3 tane hükümlüye akrabalarını ziyaret imkanı verilmiştir. Umarım onlar da bu ziyaretlerini şu ana kadar yapmış durumdadırlar.''

'IRKÇI BİR TUTUM'

Arınç, Birgül Ayman Güler'in ''Türk ulusu ile Kürt milliyeti eşit olamaz'' sözleri sonrasında başlayan tartışmayı da yorumladı:

''Bu ırkçı ve faşist bir tutumdur. Onun aymazlığı, kendisinin özür dilemesi gerekirken topu başkasına atmasıdır. Ancak daha da önemlisi sayın Kılıçdaroğlu'nun bu güne kadar kamuoyunu tatmin edecek bir açıklaması olmadı. CHP içerisinde bir eski-yeni ayrımı, sosyal demokrat parti-ırkçı parti ayrımı var. Kılıçdaroğlu böyle güzel dileklerle bir yere gidemez. Bu bir kırılma noktasıdır. CHP hangi saftadır? Onu seçmelidir. Sayın Güler bir bilim kadını olarak bazı tarifler yapıyor. Ancak bu tariflerin geçerliliği yoktur. Bu ırkçı ve faşist bir tutumdur. Aslolan Kılıçdaroğlu ve partinin bütününü temsil eden milletvekillerinin tutumudur. Bu kanaat 30'a yakın parti üyeleri tarafından alkışlandığına göre bu CHP içinde bir ayrışma ve kırılma noktası var demektir. Sayın Güler sadece CHP değil MHP'den de alkış aldığına göre bu iki partinin birbirinden farkı nedir açıklanması gerekir.'' dedi.