HDP Kars Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, IKBY’deki gelişmeler, AKP’li belediye başkanlarının istifası, PKK lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Öcalan’ın ailesi ve avukatlarının görüşme taleplerinin geri çevrilmesine değinen Bilgen, "Sorunların siyasetle, diyalogla çözülmesini istemek bir özgüven meselesidir. Ama süreçten farklı bir şey beklemek bu işi çıkmaza sokar. En tabi hakları avukat ve ailesi ile görüşmesini engellemek bir provokasyondur" dedi.

Türkiye’nin IKBY’ye tutumunu eleştiren Bilgen, “Söz konusu Kürtlerin bağımsızlığı olunca Türkiye’den ortak bir yok sayma geliyor. Hükümetle birlikte farklı partilerin söylemlerine baktığımızda hepsi aynı tavrı, tepkiyi gösteriyor. Birisi Irak’ı yeniden inşa edeceğini, birisi 24 saatlik bir süre tanıyor, öbürü ise, ‘Bir gece ansızını gidebiliriz’ diyor. Bu 3 partinin tavrında hiçbir değişiklik yoktur. Ankara'da gösterilen tavır, aslında Kürtlere yaklaşımın bütünüdür” ifadelerini kullandı.

HDP Van İl Örgütü 2. Olağan Kongresi'nde konuşan Bilgen, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin 25 Yylül’de gerçekleştirdiği bağımsızlık referandumunun ardından yaşananlara değindi.

‘BAĞIMSIZLIK TÜRKLER İÇİN NE İFADE EDİYORSA KÜRTLER İÇİN DE ONU İFADE EDİYOR’

Kürtlerin bağımsızlık talebini Türkiye’nin yok saydığını savunan Bilgen, şöyle konuştu:

 "Bu ülkede ayrımcılığın en somut örneklerinden birisi, bağımsızlığını ilan etmek isteyen Federe Kürdistan halkına karşıdır. Zamanlamasını ya da ortak bir iradeyi ne kadar yansıttığı noktasını eleştirebilirsiniz. Ama bağımsızlık kararı, tıpkı Katalonya gibi, Kıbrıs Türkleri için ne ifade ediyorsa Kürtler için de onu ifade ediyor. Söz konusu Kürtlerin bağımsızlığı olunca Türkiye’den ortak bir yok sayma geliyor. Hükümetle birlikte farklı partilerin söylemlerine baktığımızda hepsi aynı tavrı, tepkiyi gösteriyor. Birisi Irak’ı yeniden inşa edeceğini, birisi 24 saatlik bir süre tanıyor, öbürü ise, ‘Bir gece ansızını gidebiliriz’ diyor. Bu 3 partinin tavrında hiçbir değişiklik yoktur. Ankara'da gösterilen tavır, aslında Kürtlere yaklaşımın bütünüdür”

‘BİR EVİ BOMBALAMAK BÜTÜN HALKA MESAJ VERMEKTİR’

Önceki gün Özalp’in Molatopuz mahallesinde yaşananlara değinen Bilgen, yaşanan hak ihlallerini değerlendirdi:

“Ülkenin içinde bulunduğu durumu özetleyen bir başka somut örnek, iki gün önce Özalp’te yaşanan vahşettir. ‘Terörist var’ denilerek bir evin içine bomba atılarak önlem alınıyormuş. Türkiye’nin bağlı olduğu uluslararası hukuk sözleşmelerini de geçtim, kendi kanunları bile böyle bir duruma nasıl müdahale edemeyeceğini açıklıyor. İçinde bir ailenin yaşadığı eve bomba girmeye çalışmak tam bir akıl tutulması örneğidir. Aslında bir yurttaşın yaşadığı evi krimilalize ederek yakmak bütün halka mesaj vermektir. Yine Şırnak’ta bulunan maden ocağı faciasına bir bakalım. Hükümetin Bakanı çıktı, ‘Teröristler işletiyordu madeni’ dedi. Bu kadar açık bir olayın bile cevabını, hesabını vermekten acizler”

Türkiye toplumunun “güvenlikçi” politikalarla kandırıldığını savunan Bilgen, şöyle devam etti:

“Dün Ekonomi Bakanı ile Cumhurbaşkanı’nın söylediklerine bir bakın. Cumhurbaşkanı, 'Büyük bir kuşatma altındayız' diyor. Onun öncesinde Ekonomi Bakanı ise ‘Ekonomi şaha kalktı’ açıklamasını yapıyor. Şimdi bu halk kime neye inansın? Siz kime neye göre ekonomi şaha kalktı diyorsunuz? Esnafı mı geziyorsunuz ya da onlar mı size ulaşıyor? Koruma orduları ile halkla aranıza duvar ördüyseniz elbette gerçekleri göremezsiniz. Bu ülkenin faturasını gençler, işsizler, kadınlar ödüyor”

‘TECRİT PROVOKASYONDUR’

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın aile ve avukatları ile görüştürülmemesini değerlendiren Bilgen, mevcut durumu provokasyon olarak değerlendirdi:

“Dünya alem biliyor ki Sayın Öcalan ile yapılan görüşmeler, devletin beklentisi ve izni ile yapılıyordu. Elbette sorunların siyasetle diyalogla çözülmesini istemek bir özgüven meselesidir. Ama süreçten farklı bir şey beklemek bu işi çıkmaza sokar. Şimdi bırakın barışa dair bir rol üstlenmek, en tabi hakları avukat ve ailesi ile görüşmesini engellemek bir provokasyondur. Barışın gecikmesini engellemektir"

'SADECE BELEDİYE BAŞKANLARI BEDEL ÖDEMEMELİ' 

AKP’deki istifaları değerlendiren Bilgen, Ülkenin bir süredir "günah çıkarma seanslarına" tanık olduğunu söyledi:

"İstanbul, Trabzon’a haksızlık yaptık diyorlar. Eğer bir haksızlık yapıldıysa bunu sadece belediye başkanları ödememelidir. Bu partinin o dönem bir başbakanı, bir Cumhurbaşkanı vardır. Yerin altını da üstünü yağmalıyorsanız, sonra da günah çıkarıyorsunuz"

(Kaynak: Mezopotamya Ajansı)