ABD ile kriz yaşayan Türkiye, AB üyeliği yolunda reformlara hız verme kararı aldı, Reform Eylem Grubu 3 yıl sonra toplandı. Ancak uzmanlara göre Ankara AB rotasına zorunlu olarak girdi ve karşı tarafta aynı arzu yok.

lk toplantısını Kasım 2014’te yapan ve Türkiye’nin AB’ye üyelik yolunda gerçekleştireceği reformlar için takvim- çalışma prensibi ortaya koyan Reform Eylem Grubu’nun üç yıldır yapılamayan toplantıları yeniden başladı.

Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak katıldı.

ABD ile tırmanan krizin hemen üstüne Ankara’nın AB yolunda açılım yapmaya çalışması ne anlama geliyor?

DW Türkçe’den Hilal Köylü'ye konuşan ODTÜ Uluslararası İlişkiler bölümünden Prof. Hüseyin Bağcı bu soruyu “Türkiye zorunlu olarak AB rotasına yeniden girmeye çalışıyor” sözleriyle yanıtladı.

Türkiye’nin AB’ye üyelik yolunda 2002-2007 döneminde sergilediği reform kararlığını hatırlatan Bağcı’ya göre AKP hükümetinin "o döneme dönüş arzusu" ortaya çıkmış durumda. “Bu arzu da, ABD ile yaşanan ve tırmandıkça tırmanan krizden nasıl çıkılabileceğine ilişkin formül arayışından kaynaklanıyor” diyen Bağcı, “Yalnız; bu arzunun sadece Türkiye tarafından hissedildiğini ortaya koymak gerekiyor. AB tarafında ise böyle bir arzuya dair sinyal yok” uyarısında bulunuyor.

Bağcı, bu yüzden kısa vadede Ankara’nın sonuç almasının mümkün olmadığını öngörüyor ancak AB tarafından özellikle takip edilen içişleri ve adalet bakanlarının reform kararlığı sergilemesinin "çok ilginç" olduğunu belirtiyor. Bağcı, “Bu kararlılık nasıl sonuçlar verecek hep birlikte göreceğiz” diyor. 

Türkiye’nin AB Daimi Temsilciliği görevini de yapmış olan emekli büyükelçi Selim Kuneralp ise Reform Eylem Grubu’nun neden üç yıldır toplanmadığını soruyor. Kuneralp, DW Türkçe’ye “Her durumda bu toplantılar yapılabilirdi. Ancak, Türkiye AB üyeliğini tamamen unutmayı, ilişkileri germeyi tercih etti. Bu saatten sonra reform sürecini canlandırmak işe yaramayacak” yorumunda bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye için "tam üyelik" yerine "stratejik ortaklık" istediğini, bu isteğin Almanya’da da karşılık bulduğunu belirten Kuneralp, “Ankara, ilişkileri temize çektiği konusunda samimiyetini açıkça ortaya koymalı ve idam haberlerinin konuşulduğu bir ortamdan daha şeffaf bir siyasi ortama geçmeli” önerisinde bulundu.