Kürt gazeteci Amed Dicle, Türkiye'nin Süleyman Şah "operasyonu"na ilişkin bir analiz kaleme aldı. Dicle, Türkiye'nin bugüne dek Irak Şam İslam Devleti'nden (IŞİD) yana takındığı tutuma dikkat çektiği yazısında, "Türkiye, Süleyman Şah Türbesi ‘operasyonu’ndan sonra DAIŞ'e karşı daha net tavır alacağına dair işaretler veriyor," dedi. Dicle, "operasyonla" beraber; Türkiye'nin Kobani yönetimi ile görüşerek resmi bir anlaşmaya vardığını, Amerika ve Koalisyon Güçleri'nin de bu durumdan haberdar edildiğini ve Şam yönetiminin durum hakkında bilgilendirildiğini yazdı.

Amed Dicle'nin ANF'de yer alan "Süleyman Şah 'Operasyonu'" başlıklı yazısı şöyle:

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telaffuz ettiği “Kobanê düştü düşecek” sözünden yaklaşık beş ay sonra Türkiye devleti, geçtiğimiz günlerde artık özgür olan ve Rojava Savunma Güçleri’nin kontrolünde olan Kobanê'ye bir heyet gönderdi. Görüşmelerin amacı Süleyman Şah Türbesi için yapılabilecek ‘ortak çalışmalar’dı.

Ama gelen bilgilere göre Türkiye devleti Kobanê’deki yetkililerle yapılan görüşmelerden önce, Rojava yönetimi ile üst düzey bazı siyasi görüşmelerin yapıldığı yönünde. Görüşmelerin Türkiye'de 'Rojava ile ilişkilerde yeni dönem' çerçevesinde geçtiği belirtiliyor. Süleyman Şah Türbesine yapılan 'operasyonun’ da bu görüşmelerde konuşulduğu ve akabinde Kobanê Kanton Başkanı Enver Müslim'in Ankara'ya geldiği artık bir sır değil.

Türkiye, Kobanê zaferinden sonra yeni bir durum değerlendirmesi yaptı. Zira Kobanê'de hesap tutmadı ve AKP stratejisi orada ölümcül bir darbe aldı. Ancak, Kobanê kent merkezi ve köylerinin DAIŞ'ten (IŞİD) kurtarılması, orada artık her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Aksine birçok şey yeni başladı. Zira sırada Tel Abyad var, batı cephesinde Cerablus var. Tel Abyad özgürleştirilirse sırada Rakka var. Yani bahar sürecinde bu coğrafyada çetin bir savaş olacağa benziyor.

Elbette önümüzdeki dönemde Türkiye'nin pozisyonu da önemli. Türkiye, Kobanê sonrasında DAIŞ ile ittifakını devam ettirip, tavrında ısrar mı edecek? Yoksa DAIŞ'e karşı tavır mı alacak?

Türk yetkililer görüşmelerde DAIŞ ile ilişkilerini zaten reddediyorlar. Ancak “Bundan sonrası için elimizden geleni yaparız” diyorlar. Bunun için öncelikle Süleyman Şah Türbesi’ndeki askerlerin tahliye edilmesi, yerlerine yeni askerler gönderilmesi ve gerekirse türbenin geçici olarak başka bir bölgeye taşınması noktasında arayışlara girdiler. Yani Türkiye, Süleyman Şah Türbesi ‘operasyonu’ndan sonra DAIŞ'e karşı daha net tavır alacağına dair işaretler veriyor.

Bunun için;

1. Kobanê yönetimi ile görüşerek resmi bir anlaşmaya vardılar.

2. Amerika ve Koalisyon Güçleri bu durumdan haberdar edildi.

3. Şam yönetimi durum hakkında bilgilendirildi.

Böylesi bir durumda Kobanê yönetimi, uluslararası anlaşmalardan kaynaklı Türkiye'nin bu girişimini reddetmedi. Ve önceden birlikte yapılan fizibilite çalışmasında sonra Türkiye askerleri 21 Şubat gecesi, Kobanê'nin Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan YPG güçlerinin gösterdiği güzergahtan Süleyman Şah'a doğru gitti.

Süleyman Şah Türbesi Kobanê'nin 33 km güneyinde ve Fırat suyunun kenarındadır. Türk yetkililere göre 5 aydır orada bulunan askerlere herhangi bir lojistik destek gönderilmiyor. Türk askerinin orada DAIŞ ile anlaşmalı mı yoksa 'esir mi' kaldıklarını ancak her iki taraf bilir. Ama Kobanê ateş altındayken buralarda herhangi bir hareketlilik yoktu ve DAIŞ en yoğun sevkiyatlarını türbenin hemen yanındaki Qere Qozaq Köprüsü’nden yapıyordu.

YPG/YPJ güçleri köyleri özgürleştirme operasyonu kapsamında 19 Şubat öğlen saatlerinde Türbe'nin 2 km yakınına kadar gittiler ve son köyü özgürleştirdiler. Ancak Rojava Güçleri türbeye yönelik herhangi bir operasyon yapmadı. Zira böylesi bir hamle 'Türkiye topraklarına girmek' anlamına gelecekti.

Bu durumdan dolayı ortak operasyon planlandı ve Türk ordusu türbeyi ve askerlerini tahliye etti. Türbe, Kobanê yönetiminin geçici olarak gösterdiği Aşme köyüne taşındı. Türk ordusu Türbe’ye giderken DAIŞ orada var mıydı, yok muydu bilinmiyor. Yüksek bir ihtimalle, çekilmeleri konusunda onlarla önceden bir anlaşmaya varıldı. Çünkü Türbe'de hiçbir çatışma yaşanmadı.

Nihayetinde Kobanê yönetimi ile yapılan mutabakat ve ‘türbe operasyonu’ Türkiye-Rojava, Türkiye-DAIŞ ilişkilerinde yeni bir sayfanın açıldığı anlamına geliyor.

Peki, bu sayfaya neler yazılacak?

1. Türkiye Kobanê'nin yeniden inşa edilmesi için gönderilecek desteklere kapıyı açacak mı?

2. Ve en önemlisi; Türkiye, olası bir Tel Abyad kuşatmasında DAIŞ'e karşı tavır alıp Akçakale-Tel Abyad kapısını kapatacak mı? Ceylanpınar-Akçakale arasındaki TİGEM çiftliğinden DAIŞ'e açılan koridor engellenecek mi?

Türkiye'nin bu konuda tavrını tam olarak netleştirmesi için Süleyman Şah Türbesi ‘operasyonu’ bir zemin olarak sunulmuştur.

Her iki durumda da kazancı olacağı gibi, ödeyeceği fatura da vardır. Zira kaç yıldır Kürt fobisinden kaynaklı yürüttüğü politikanın dibe vurduğunu artık zaman kaybetmeden kabul etmek durumundadır.

Rojava ve Suriye'de 'mat' olan AKP'nin yeni bir oyuna nasıl başlayacağını çok kısa bir süre sonra öğrenmiş olacağız.

Fotoğraf: Al Jazeera Türk