Demokratik Toplum Kongresi Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, Urfa Cezaevi olayı ile cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek, "İstifa etmesi gereken Adalet Bakanı, yeni cezaevi müjdesi veriyor. Hayatınızda bir kere olsun iyi bir şey yapın ve istifa edin" çağrısı yaptı. Dağlıca saldırısının ardından "PKK silah bıraksın" tartışmalarını değerlendiren DTK Başkanlık Divanı Üyesi Altan Tan, "PKK silahları nasıl ve nereye bıraksın?" diyerek, hükümetin hiçbir projesinin olmadığını söyledi.

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, Urfa E Tipi Cezaevi'nde 13 tutuklunun yaşamını yitirmesi ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla çalışma binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu üyelerinin yanı sıra DTK Başkanlık Divanı Üyesi ve BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da katıldı.

 

Açıklamayı yapan Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Üyesi ve ESP Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Karakaya, Urfa'da 13 tutuklunun yaşamını yitirmesine dikkat çekerek, "Bu olay bizlere, hapishaneler sorununu ve devletin, dört duvar arasına kapattığı insanlara yönelik insanlık dışı vahşetini yeniden hatırlattı" dedi. Sadece Urfa'da değil tüm hapishanelerdeki insanlık dışı uygulamalar ve yaşam koşullarının, tutuklu ve hükümlüleri artık isyan noktasına getirdiğini ifade eden Karakaya, "Nitekim önce Urfa hapishanesinde ve ardından Antep, Adana, Osmaniye ve Karaman cezaevlerinde ortaya çıkan isyanlar gelecek günlerin habercisidir. Ortaçağ karanlığını andıran, insanların üst üste istiflendiği ve hiçbir insani gereklerin yerine getirilmediği, insanları ölüme terk eden bu uygulamalar, 21. yüzyılda nasıl bir noktada yaşadığımızın da göstergesidir" dedi.

 

‘MERAK ETME SEN’

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Atlan Tan, çalınan ve dinlenilen şarkıların hep aynı olduğunu belirterek, "30 senedir Ferdi Tayfur’un ‘Merak etme sen’ şarkısını çalıyorlar. Bırakın, bir Orhan Gencebay’a geçin, bir İbrahim Tatlıses’e geçin. Başka şarkılar söyleyin. Hepimiz şunu söylüyoruz artık öldürmekle ne Kürt biter, ne de asker biter. Barış projenizi ortaya koyun birlikte çalışalım” dedi.

 

Altan Tan, dün Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde çıkan çatışma ile ilgili olarak, yaşanılan olayın son 30 senede, en az 30 sefer tekrarladığını söyledi. Toplu olarak insanların hayatını kaybettiğini belirten Tan, “Bundan daha büyük olaylar oluyor, 33 asker tam yine barışın konuşulduğu dönemde katledildi. Bu sene kışın, devlet operasyon yapmıyorum diyor ya, Bitlis’te 15 kadın gerilla topluca öldürüldü. Bu olaylar olduğu vakit, kamuoyu tartışıyor, silahla olmaz kan dursun, 3 gün sonra tekrar eskiye dönüyoruz. Biz bu filmi defalarca seyrettik. Hükümet yetkilileri şunu söylüyor ‘akan kan yerde kalmayacak, şehitlerimizin intikamı alınacak, terörün başı ezilecek, devletin gücü gösterilecek’. Kardeşim bunu 30 senedir söylüyorsun. Başka bir plak çal. Her seferinde kamuoyu kalkıyor, efendim PKK’ya çağrıda bulunun silahla olmaz, kan dursun, PKK teslim olsun. Tamam teslim olsun, silahları bıraksın, kime bıraksın, neye bıraksın. Erbil pazarında satsın mı, Kandil'de mi bıraksın, kurtlara, kuşlara ayılara mı bıraksın bu silahları? Kime teslim etsin. Teslim ettikten sonra nereye gelsin ne yapsın? Habur’a gelip, Türküm doğruyum, çalışkanım, ne mutlu Türküm diyerek devletin şefkatli kollarına mı sığınsın, ne yapsın?” dedi.

 

“ÇAĞIMIZ DEVRİMCİ HALK SAVAŞLARIN ÇAĞI DEĞİL”

Hükümetin söylemlerine de değinen Tan, “Hükümetin söylediği şu, çıkın PKK’yı durdurun, silahlarını bıraktırın, hatta yetmiyorsa, gelin bizle beraber korucu olun, siz de savaşın, PKK bitsin. Sonra, sonra ise bana güven gerisini merak etme sen. Ferdi Tayfur’un 'Merak etme sen' şarkısını çalıyorlar 30 senedir. Bırakın, bir Ohan Gencebay’a geçin, bir İbrahim Tatlıses’e geçin. Başka şarkılar söyleyin. Hepimiz de, ben de şunu söylüyorum artık öldürmekle ne Kürt biter, ne de asker biter. Şimdi 5 bin veya 10 bin gerilla 1 milyonluk dünyanın en güçlü ve donanımlı ordularından, Türkiye Cumhuriyeti’ni yenip de Ankara’ya girebilir mi veya Diyarbakır’a girebilir mi, bu mümkün değil. Bunu bütün Kürt siyasetçiler biliyor. Biz de söylüyoruz. Çağımız devrimci halk savaşlarının çağı değil. Bugün Kürt siyasetinin yapması gereken sivil itaatsizlik, bunu Murat Karayılan da söylüyor. Ama bunu nasıl planlayacağız. Gelin planlayalım. Devlete dönüyoruz diyoruz ki senin projen ne? Türkiye Cumhuriyeti PKK’yi yok edebilir mi eder, tırnak içinde eder. Sen de Saddam Hüseyin gibi gidersin Kandil'e kimyasal silah atarsın, 10 bin kişiyi öldürürsün. Peki bu çözüm mü, galibiyet mi, kökünü kazıma mı, bu kıyamete kadar, tek Kürt kalana kadar savaşın devamı demektir” diye konuştu.

 

“BİZ DE BİLİYORUZ 100 YILLIK SORUN 1 GÜNDE ÇÖZÜLMEZ”

100 yıllık sorunun bir günde çözülemeyeceğini kendilerinin de bildiğini aktaran Tan, şöyle konuştu:

“Biz diyoruz ki ben seni bitirdim, ben Dağlıca’da 10, sen 100 kişi öldürdün, bundan bir şey çıkmaz. Başbakan'a şunu diyoruz, bak kardeşim posta okumayı bırak. Sen Başbakansın, Kasımpaşa’da kahve işleten bir mahalle kabadayısı değilsin. Sana düşen bir proje ortaya koymak, çözümün barışın projesi. Senin projen ne, senin kardeş halkla yaşama projen var mı? E var diyor. Biz de biliyoruz 100 yıllık sorun bir günde çözülmez. Bugün 550 milletvekili bir araya gelsin ana dilde eğitimi kabul etse bunun ortalama olarak hayata geçirilmesi en az 5 sene. Bunu biz de biliyoruz. Koy bir proje ortaya. Barış projen ne, kandırma, oyalama, çürütme. 75 bin tane korucun var. 75 tane de Kürt milletvekilim var diyorsun bunlar neredeyse, televizyon televizyon geziyorlar avcı keklikleri cik cik cik ötüyorlar. Barış projesi koy BDP, KADEP, Hak Par, Kürt, Türk herkes destek versin. PKK ile de konuşulsun. Bir yandan demokratikleşme çözüm, bir yandan silah bırakma bunların hepsini konuşalım. 'Yok ben kimseyle pazarlık etmem' diyorsan, oynaya oynaya pazarlık edeceksin, pazarlık diyorsan, pazarlık edeceksin, elinden geliyorsa etme. Elimizi değil, kafamızı taşın altına koymuşuz, en az yargılananımız 100 yıl ile yargılanıyor. Silah bırakma dahil her şeyi konuşalım.”

 

Konuşmasının son bölümünde Leyla Zana’nın açıklamalarına da atıfta bulunan Tan, “Bak Kemal Burkay dedi ki Başbakan bizi kandırıyor. Keşke bunu bir iki sene önce deseydin. Bizim başka arkadaşımız da diyor ki Başbakan'a güveniyorum bu sorunu çözecek diyor” ifadelerini kullandı.