HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, HDP felsefesini benimsemeyenlerin bile HDP'ye oy vereceklerini söyledi. AKP'nin seçim dönemini çatışmalı bir şekilde götürmek istediğini de ifade eden Tan, "Kendinin birkaç puan daha fazla oy alabilmesi için ülkeyi böylesine riskli bir ortama sokması asla doğru değil" dedi. Tan, "Böyle bir ortamda gerilim, kavga, şiddet bize yaramıyor. Hiç kimseye yaramıyor, halka yaramıyor" diye konuştu.

Seçim çalışmaları için Diyarbakır’da bulunan HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, bütün göstergelerin, HDP’nin barajı geçeceğini ve AKP’nin 276’yı yani tek başına iktidar olabilme rakamını bile bulamayacağını gösterdiğini söyledi.

Tan, "İşte ondan dolayı büyük bir panik var. Özellikle bir parti başkanı gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da eğer böyle bir tablo ortaya çıkarsa ki, bütün kamuoyu araştırmaları böyle bir tablonun çıkacağını gösteriyor o zaman başkanlık hayal olduğu gibi tek başına iktidar da hayal oluyor. Bu ne demek, Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak; pirinç yok, bulgur yok ne yapacak, hamsi mevsimi de değil, onun için büyük sıkıntı var" dedi.

Son günlerde seçim bürolarına yönelik gerçekleştirilen saldırılarıda değerlendiren Tan, Türkiye’de geçmişte çok acı tercübelerin yaşandığını, 12 Eylül’den önceki sağ-sol, Alevi-Sünni tartışmaları sonrasında dindar-laik gerilimleri, sonrasında Kürt meselesi üzerinden kamplaştırma çalışmaları yaşandığını söyledi.

Tan, şöyle devam etti:

"Allah’a şükür ki halk artık bu tip manipülasyonlara gelmiyor, Bu seçim dönemini çatıştırmalı bir şekilde götürmek istiyorlar. Çünkü, çatışma, gerilim, kaosun AKP kendine yarayacağını düşünüyor. Ama yanılıyor, kendinin birkaç puan daha fazla oy alabilmesi için ülkeyi böylesine riskli bir ortama sokması asla doğru değil. Bunu siyaset ilminde kontrollü gerginlik diyorlar. Yani ben aslında memleketi yakmam ama bir iki çata pat ortamı biraz gererim, ürkütürüm, korkuturum ve bu ürkme ve korkma halinde vatandaş tekrar benim kucağıma atlar, bu yanlış bir taktik, bunu piyasalar satın almadı. Halk bunu kabul etmedi, gördü, olan biten budur, yoksa ne HDP’de böyle bir istek var, ne MHP’de böyle bir istek var, ne CHP’de böyle bir istek var."

Altan Tan, Türkiye’de seçmenin her partiye çok severek, isteyerek, bütün programını, projesini, adaylarını beğenerek oy verenler olduğu gibi ikinci seçenek olarak tercih edenler olduğunu ifade ederek, "Bunların oranları ne kadardır bunlar bir analiz mevzudur. Tabi ki biz aldığımız, alacağımız oyların büyük bir kısmını isteyerek, severek verenlerden alacağız. Gönül ister ki bütün alacağımız oylar böyle olsun. Herkes isteyerek, beğenerek, severek oy versin. Ama belli bir kesimde HDP’nin barajı geçmesi halinde bu kötü gidişin tersine döneceğini, duracağını, siyasete bir denge geleceğini düşünüyor. Bu Türkiye’nin bu geriliminin düşmesi demek, toplumsal uzlaşmanın önünün açılması demek. Türkiye’de belli bir kesim birinci tercihi HDP olmasa da bu CHP olabilir, Aklı başında AKP’liler olabilir, AKP’nin içerisindeki dindar Müslüman Kürtler olabilir, HDP’nin meclise girmesi halinde bu normalleşmenin yaşanacağını gören bir kesim HDP’nin bütün felsefesini benimsemese bile bu seçimde oy verebilir hatta daha ileri bir şey söyleyeyim, vereceklerini söylüyorlar gelip bize söylüyorlar. Bu da tabi ki olumlu bir gelişme ve barışa hizmet edecek bir gelişme" dedi.