Alper Taş: Soylu gibi 10 yıl önce söylediğini unutan biri değilim

“Soylu gibi 10 yıl önce söylediklerini unutan siyasetçilerden değilim. Ben siyasetçi de değilim, devrimciyim”

#Alper taş #Süleyman Soylu #Yerel seçim #31 mart

27.03.2019 - 15:14 Yayınlanma

Alper Taş: Soylu gibi 10 yıl önce söylediğini unutan biri değilim

Yerel seçimlere sayılı günler kalmışken CHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş, Halk TV canlı yayına katıldı.

İnsanların artık Beyoğlu’nda eğlenmediğini dile getiren Taş, “O kadar büyük bir kötülük yaptılar ki Beyoğlu’na, kendi muhafazakar anlayışlarını tarihi Beyoğlu’na giydirmeye çalıştılar. Beyoğlu ışıltısını kaybetti” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yaşadığı polemiğe değinen Taş, “Soylu gibi 10 yıl önce söylediklerini unutan siyasetçilerden değilim. Ben siyasetçi de değilim, devrimciyim” dedi.

Taş, Yurttaşlık Kartı projesi ile yoksul ve dar gelirli vatandaşların acil ihtiyaçlarını karşılayacaklarını belirtirken Beyoğlu’nu bir kooperatif bölgesi haline dönüştüreceklerini aktardı.

Beyoğlu’nda yeşil alanları artıracaklarını söyleyen Taş, “Yapabileceğimiz her yere cep parklar yapacağız. Metruk binalar var, tarihi eser statüsünde değilse buraları yeşil alan haline dönüştüreceğiz” ifadelerini kullandı.

İşte Alper Taş’ın konuşmasından bazı satır başları:

‘SOYLU NEDEN ALPER TAŞ İLE İLGİLENİYOR’

Medyasıyla, İçişleri Bakanı ile ve AKP teşkilatının etrafındaki herkes Beyoğlu’nda bizim aleyhimize seferberlik içerisine girmiş vaziyette. “Yalandan kim ölmüş” misali söylemedikleri hiçbir şey bırakmıyorlar. Süleyman Soylu neden iki kez Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş ile ilgileniyor? Söylediği şeylerin yalan olduğunu kendisi biliyor. Çünkü söylediği şeyleri ispatla sorumludur, ispat etmesi gerekiyor. Ben 2009 yılından bu yana Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanlığı’nı yapmış bir insanım.

Bu konularda çeşitli beyanatlarım oldu, çeşitli çalışmalarım oldu. Bu çalışmalar çerçevesinde çeşitli görüşler belirttik. Benim hakkında açılmış bir tane dava bile yok. Sonuç itibarıyla ben, Süleyman Soylu gibi 10 yıl önce söylediklerini unutan siyasetçilerden değilim. Ben siyasetçi de değilim, devrimciyim. Süleyman Soylu bunu bilsin, 10 yıl önce ne söylüyorsak bugün de aynısını söyleriz.

Bir yere gittiysek saklamayız, bundan da tereddüt etmeyiz ama yapmadığımız, söylemediğimiz şeyler bize iftira atılırsa biz bunun altında kalmayız. Kandil’e gidip Mahsun Korkmaz akademisinde konuşma yaptıysam sen ispat et bunu, MİT senin elinde, devlet senin elinde… İspat et, ben Beyoğlu Belediye Başkan adaylığından bugün istifa edeyim, ama sen bir İçişleri Bakanı olarak istifa edecek misin? Edemez! Bana bir yanıt verdi, yanıtını onun yapısına havale edeyim, söylediği yanıt üzerine konuşulacak bir şey de değil.

‘BEYOĞLU IŞILTISINI KAYBETTİ’

Beyoğlu’nun çeşitli bölgeleri var ve bölgeye göre sorunlar değişiyor. En önemli sorunlardan biri Okmeydanı’ndaki tapu meselesi ve kentsel dönüşüm meselesi. Tarlabaşı’ndan aşağıya baktığınızda büyük bir yoksulluk ve işsizlik var. Birinci bölge dediğimiz Galata, Pera ve İstiklal Caddesi’ne baktığımızda da gördüğümüz ışıltısını, renkliliğini, çok kimlikliliğini, canlılığını yitirmiş, önemini yitirmiş, Osmanlı’dan bu yana her zaman diliminde eğlenceyle, kültürle, sanatla anılmış bir bölgenin değerlerini yitirmişliği var. Beyoğlu terk edilmiş vaziyette. İnsanlar artık eğlenmiyor, vakit geçirmiyorlar. O kadar büyük bir kötülük yaptılar ki Beyoğlu’na, kendi muhafazakar anlayışlarını tarihi Beyoğlu’na giydirmeye çalıştılar. Beyoğlu ışıltısını kaybetti. Bunların zihniyetinde sanat yok, eğlence yok. Herkes sizin gibi mi yaşayacak bu memlekette? Bunlar kazanırsa Beyoğlu daha kötüye gidecek.

‘İHTİYAÇLARI ÇÖZMEYE ÇALIŞACAĞIZ’

Yurttaşlık Kartı hakkı en dar gelirli, en yoksul vatandaşlarımızdan başlayarak aylık bir kart vereceğiz ve Beyoğlu esnafından alışveriş yapmaları kaydıyla bu karttan yurttaşlarımız en acil ihtiyaçlarını karşılayabilecek. Bu kart yurttaşlarımız için bir güvence olacak ve o güvenceyle alışveriş yapan halkımız aynı zamanda esnafı da güldürecek.

Yani Beyoğlu esnafı da bu hareketliliğin bir parçası olacak. Biz küçük esnafı korumayı önceliyoruz. Beyoğlu’na büyük projeler değil, küçük dokunuşlar lazımdır. Beyoğlu’nu kooperatif yapma rüyamız var. Kadın emeğini değerlendiren kooperatifler, kültür-sanat kooperatifleri, spor kooperatifleri gibi kooperatifleşmeyi bir tür dayanışma ekonomimizin bir parçası olarak ele alacağız. Kooperatifler, mevcut piyasa düzenine karşı halkı koruyan dayanışma örgütlenmelerdir. Bu kooperatifleşmeyle toplumu hem demokratik bir biçimde örgütleyeceğiz hem de ihtiyaçlarını ucuz ve sağlıklı bir biçimde Beyoğlu halkının ihtiyaçlarını çözmeye çalışacağız.