Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), 20’nci yılında 8’inci kongresini Ankara’da Ahmet Taner Kışlalı Salonu’nda gerçekleştirdi.

Gözlerinin Mustafa Suphileri, Mazlum Doğanları, Mahirleri, Denizleri ve Cizre’de insanlık çığlığıyla direnen Mehmet Tunç’u aradığını belirterek konuşmasına başlayan Eş Genel Başkan Alper Taş,  ÖDP’nin daha güçlü mücadeleye devam edeceğine dikkat çekti.

Alper Taş’ın konuşması şu şekilde:

"Memlekette bir fili başkanlık var. Recep Tayyip Erdoğan başkanlık rejimiyle her şey olmak istiyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı olmak istiyor. Bizimde buna boyun eğmemizi ve teslim olmamızı istiyor. Türkiye’de sivil bir diktatörlüğe asla izin vermeyeceğiz.

"Biz demokrasi anlayışımız Paris Komünü anlayışıdır. Bizim demokrasi anlayışımız 1979 yılında Karadeniz’de küçük bir ilçesinde Fatsa’daki demokrasi bizim demokrasi anlaşımızdır. Evet kaldırsınlar barajları, seçim ve parti yasasını değiştirsinler. Demokratik yasaları ortaya koysunlar. Nasıl bir Türkiye istediğimizi anlatalım. Meclisin yüzde 98 temsiliyete dayandığını söylüyorlar. Yok öyle bir şey. Bize milli irade edebiyatı yapmasınlar. AKP ile yapılacak bir müzakere ve uzlaşı yoktur. AKP ile mücadele var.

"Bu savaş başkanlık rejimini inşa etme savaşıdır. AKP Sur’u Cizre’yi ve Yüksekova’yı zapt ederse Erdoğan başkanlık rejimini inşa edecektir. Başkanlık rejimi yetmeyecektir. Sonrası hilafet tartışması olur. Bu savaşta Saray’ın yenilmesini savunmak gerekiyor. Başkanlık rejimine dur demek gerekiyor. Kürt yurttaşlarımız statü istiyor. Özyönetim istiyor. Bu mesele bir halkın kendi kaderini tayin etme biçimiyse biz bunu kabul ediyoruz. ÖDP olarak, Kürt halkı nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşamalıdır.”