ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, Birleşik Haziran Hareketi (BHH) oluşumunu, BHH’nin Kürt siyasi hareketiyle ilişkilerini, bu bağlamda Kandil’den ÖDP’ye yapılan çağrıyı değerlendirdi.

Yaklaşan genel seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Taş, ‘’CHP’nin, HDP’nin ve sosyalistlerin yan yana geldiği bir seçim ittifakı AKP’yi geriletebilir’’ dedi.

Diken’den Can Bursalı’nın Alper Taş ile yaptığı söyleşinin bir bölümü şöyle:

Birleşik Haziran Hareketi’yle başlayalım. Harekete yönelik dışarıdan eleştiriler var. Birleşik Haziran Hareketi’nin Kürt hareketine mesafeli durduğu söyleniyor.

Eleştiriler tabii ki olacak. Birleşik Haziran Hareketi’nin eleştirilmesi bizler için önemli elbette. Katkılara, eleştirilere açığız. Tüm bunların yanında BHH’nin kendine ait hedefleri, yaklaşımları ve özgünlüğü var. Mesafeli olması bu manada anlaşılabilir. Çünkü her siyasi yapı bir başka yapıyla bağımsız ilişki kurar. Bu bağımsız ilişkide elbette bir mesafe olur.

Aslında BHH, HDK’nın kapsayamadığı Gezi’de isyan eden, harekete geçen, öfkesini dile getiren çok farklı dinamikleri kapsayan bir hareket. Asla ve asla HDK’nın karşıtı değil ve HDK karşıtlığı üzerinden kendini tanımlayan bir hareket de değil. Ama HDK gibi, kongre tarzında örgütlenmiyor. Biz hareket tarzında örgütleniyoruz. Birleşik bir mücadele zeminiyiz. HDK sürecini de gözlemliyoruz ve önemli bir deneyim olarak görüyoruz. Tabii ki dost kurumdur. Son yaptığımız yürütme kurulu toplantısında HDK’yla ortak mücadele zeminleri geliştirebileceğimizi vurguladık.

Ortak hareket etme konusunda somut adımlar var mı?

Takdir etmek lazım ki BHH’nin önce yürümeye başlaması lazım. Daha yeni yeni sokağa iniyoruz. 2015 yılı BHH’nin harekete geçeceği bir yıl. 2015‘Hazirancılar’ın yılı olacak derken bunu kastediyoruz. Hareket biraz kendini örgütlesin, geliştirsin. Hemen başında başka bir güçle ne yapacağımızı tanımlayalım gibi bir tartışma için daha vaktimiz var.

‘BİR DİRENİŞ ÖRGÜTÜ YARATMAYA ÇALIŞIYORUZ’      

Hareket vurgusunu çokça yaptınız. Bu hareketin bir örneği daha var mıydı geçmişte Türkiye’de?

Bizim yaptığımıza benzer bir örnek yok. Tabii ki Türkiye solunun değişik birleşme gündemleri oldu. Gerek parti formunda gerekse cephe formunda. Biz esasında BHH’yi birlik projesi olarak da tarif etmiyoruz. Çok derin bir ideolojik program temelinde de bir araya gelmiyoruz. Sadece Türkiye’nin temel meselelerinin yer aldığı bir çerçeve çiziyoruz ve bunlara karşı bir ‘direniş örgütü’ yaratmaya çalışıyoruz.

Gezi’deki gibi toplumsal bir dalgalanma yaşandığında, kendiliğinden değil de daha oturaklı bir mücadele pratiği sergilemek ana amaç denilebilir mi?

BHH’nin temel esprisi şu: AKP rejimi 13 yıldır başımızda ve İslami bir faşizmi pervasız uygulamalarla hayata geçiriyor. Bir kez daha ‘Tarih bizi yargılayacaksa örgütlendiğimiz için değil, örgütlenemediğimiz için yargılayacak’ dememek için mahallelerimizi, işyerlerimizi, okullarımızı savunacağımız ve bu gerici dalgayı defedeceğimiz bir mücadele ve savunma örgütü oluşturuyoruz.

‘KANDİL ÖTEDEN BERİ ÖDP’YE ÇAĞRI YAPIYOR’

HDK’ya dönersek, Kandil’in ÖDP’ye bir ittifak çağrısı vardı ancak bu biraz da BHH’ye bir çağrı gibi algılandı. Bu sizin tarafınızdan ‘BHH’yle anca beraber kanca beraber’ denilerek cevaplandı. Kürt hareketi dışında bir de CHP’nin sosyalist partilerin genel başkanlarına TBMM’ye girebilmeleri için alan açma teklifi olduğu konuşuluyor. BHH’ye doğrudan veya dolaylı olarak ittifak teklifleri gelirken, hareketin Kürt hareketi ve CHP arasında köprü olma durumu açığa çıkabilir mi?

BHH olarak biz seçimlere yönelik tavrımızı 11 Ocak’taki eylemlerimizden sonra ele alacağız. Kısa vadede BHH adına bir şey söylemem şu an için mümkün değil. Kandil’in çağrısı ÖDP’ye yönelik bir çağrıydı, BHH’ye değil. Bu durum da zaten yeni değil. Kandil öteden beri ÖDP’ye birlikte hareket etme çağrısı yapıyor. Kandil’in çağrısı BHH’yi dağıtmak için yapılan bir çağrı olarak algılanmasın. Genel bir durum değerlendirmesi yapacak olursak; Kandil AKP’nin savaşı yeniden başlatacağını söylüyor. Seçimlerde AKP yenilemezse savaşın AKP tarafından şiddetleneceği tespitini yapıyor ve buna karşı bir barikat örülmeli diyor.

‘CHP’NİN OY ORANINI ARTTIRMASINDAN MEMNUN OLURUZ’

CHP’nin teklifine nasıl yaklaşacaksınız?

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde CHP’nin 2015 Haziran seçimlerinde baraj altında kalan sosyalist partilerden ve çeşitli eğilimlerinden insanları milletvekili olarak parlementoya taşıma düşüncesi olduğu bize iletildi. Bu da BHH’yle birlikte açığa çıkmış bir teklif değil. CHP’nin seçimlerde nasıl bir siyaset izleyeceğini ve programının ne olacağını bilmiyoruz tabii.

Sadece şunu söyleyebilirim; 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerindeki çizgisinde devam ederse büyük bir hüsranla karşılaşacak. Biz tabii ki böyle bir başarısızlığı istemeyiz. Böyle bir başarısızlık hepimizi etkiliyor. AKP’nin her seçimden kendini büyüterek çıkması, ideolojik olarak sosyal demokrat, sosyalist veya radikal demokrat olsun hepimizi rahatsız ediyor. Biz solun hiçbir çeşidinin başarısız olmasını istemeyiz. HDP’nin kendi başına seçime girmesi halinde barajı aşmasından da, CHP’nin oy oranını artırmasından da memnun oluruz.

BHH, içinde sosyal demokratları da barındıran bir hareket. Elbette gelişimi içerisinde Kürt sorununun demokratik çözümü açısından önemli bir işlev görebiliriz. AKP’yle süreci götürme zorunluluğu olan Kürt hareketinin, Batı’daki muhattap sorunu var. Batı’da Türk’le Kürt’ü elele yürütebilecek bir hukuk üzerinden bütün Türkiye emekçilerinin ve ezilenlerinin hayrına Batı’da demokrat ve ilerici bir damar üretilmesi önemli.

Bu manada elbette Kürtlerle Türkler’in eşit, özgür gönüllü birlikteliğinin sağlanması mücadele başlıklarından biridir BHH’nin. BHH, bir seçim ittifakı da değil. Dostlarımız olduğuna inandığımız bazı yapıların BHH’nin birileriyle seçim pazarlığı yapmak için kurulduğuna dair aslı astarı olmayan ayıp eleştirileri var. Bunun böyle olmadığını görüp utanacaklar.

Hangi yapılardan bu tarz eleştiriler aldınız?

İsim vermek gereksiz olur ancak bunu değişik gazetelerden dergilerden okuduk. BHH basit seçim hesaplarını yapmayacak bir harekettir.

‘CHP’NİN, HDP’NİN VE SOSYALİSTLERİN YAN YANA GELDİĞİ BİR SEÇİM İTTİFAKI’

2015 seçimlerinde AKP’nin geriletilmesine dair sizin şahsi bir öneriniz var mı?

ÖDP Eş Genel Başkanı olarak yanıtlamam gerekir bu soruyu. BHH açısından bağlayıcı değildir söylediklerim. Öncelikle bunu belirtmek istiyorum. AKP rejimi zaten Gezi’yle birlikte çatladı ve çözülmelerin olduğunu görüyoruz. Bir projeydi ve sona eriyor. AKP’nin karşısında seçim arenasında güçlü bir seçenek örgütlenemiyor. İnsanlar alternatif çıkmadığı için AKP sandıktan yeniden birinci parti olarak çıkabiliyor. CHP yetmiyor bu konuda tek başına. HDP’nin her ne kadar cumhurbaşkanlığı seçimlerinde zorlamışlar da olsa sınırları var. AKP sandıkta yenilecekse yolu belli.

Nedir o yol?

CHP’nin, HDP’nin ve sosyalistlerin yan yana geldiği bir seçim ittifakı AKP’yi geriletebilir. Bu ittifak halkçı, kamucu, ekolojist, cinsiyetçi olmayan, Türkler’in ve Kürtler’in bir aradalığını önemseyen ve demokratik çözümü savunan, gerçek bir laiklikten yana ve emperyalizme karşı tutum alan bir programla bir araya geldiğinde sandık bazında başarılı olamaması halinde bile, siyaseten Türkiye’nin geleceği kazanılmış olur. Ki bu yapıların bir araya gelebildiği de görüldü. Özellikle Kobane direnişinde HDP ve sosyal demokratlar ortak işler yapabildiler. Ancak iş seçime geldiğinde böyle bir birliktelik olamıyor değişik nedenlerle.

Böyle bir ittifakın oluşma ihtimali var mı?

Zayıf bir ihtimal olarak görülüyor ancak bu konu da basınç yapmak gerekiyor. Herkesin böyle bir ittifak yapmasının elzem olduğunu düşünüyorum.

BHH böyle bir çağrı yapacak mı?

BHH böyle bir zenginliğe sahip. Kürt hareketinin demokratik taleplerine olumlu bakan bir hareketiz. Yanlış anlaşılmasını istemem ama Kürtlerle sosyal demokratlar arasında bir kolaylaştırıcı işlevi görebiliriz.

Söyleşinin tamamını okumak için tıklayınız