İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İyi Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok  ve Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal ise partiden istifa etmesine değinen Akşener, "Üzüntüm şudur, insanlar bir siyasi organizasyonun içinde yer almaktan vazgeçebilirler, bunu saygı ile karşılarım. Ama açıklamalarında ve beyanlarında koskocaman bir camiayı, yöneticileri, seçmeni, teşkilatları töhmet altında bırakacak ve gerçekten haksız, temelsiz ve insafsız gerekçeler ortaya atarlarsa, bu insanların canını yakar. Ben içeride söyledim, 1997’yi yaşamış bir insanım. Doğru Yol Partisi’nde de bir parmak düğmeye basmıştı. Böyle şeyler yaşanmıştı. Sonuç itibariyle Türkiye’nin bugün geldiği duruma bakıldığında, hürriyetlerin gittiği, ifade hürriyetinin ortadan kalktığı, tek adam rejimin ortaya konduğu bir yönetim anlayışla karşılaşan Türkiye’de, acaba o gün düğmeye basan parmakların ne düşündüğünü merak ediyorum” dedi.

Fenerbahçeli taraftarlar ile Maliye Bakanı Berat Albayrak arasındaki gerilime değinen Akşener, konuya ilişkin olarak bir yurttaşın tepkisini kürsüde aktardı.

Bakan Albayrak'ın, kayınpederi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şikâyet edildiğini ifade eden Akşener, "Damat bey futbolu karıştırmakla meşgul. Gereksiz tartışmalara sebep oluyorsunuz. Trabzonspor da bizim Fenerbahçe de bizim" dedi.

Erdoğan'a seslenen Akşener, "Damadını artık taraftarın yakasından düşür. Yoksa o tribünler sana öyle bir ders verir ki şaşar kalırsın" dedi.

HAYVAN HAKLARI

Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Hayvanların yaşam hakkını savunmak medeni dünyanın bir gereğidir. Hayvanlar acı çekiyor, bu acı tabloya son vermek bizim elimizde. Gücüm yettiğince mücadele ediyorum, etmeye de devam edeceğim."

"Devlet aklı devlet yönettiğinin farkında olanlarda olur. Türkiye'yi şahsım devleti olarak yönetenlerde bu aklı bulamazsınız. Bu iktidarın mensupları devlet yönettiklerini unuttukları gibi, israf düzeni içinde çile çeken milletimizin sesini duymaz hale geldiler. Cumhurbaşkanlığı saraylarının bakımı için 610 milyon lira daha harcanacak. Hani 50 milyon bulamadıkları için Katarlılara peşkeş çektikleri fabrikaya harcanacak paranın tam iki katı. Bununla da bitmiyor, geçtiğimiz yıl sarayın bahçesindeki inşaatlara 2 milyar 845 milyon lira harcandı. Bu para ile maliyeti 100 bin liradan 28 bin aile ufak tefek de olsa başını sokacak bir ev sahibi olurdu. "

‘DAMAT BEY BAKANLIKTAKİ BAŞARISIZLIĞIYLA GÜNDEME GELMEKTEN YORULMUŞ’

"Fenerbahçe tribünlerinden yükselen sesleri duyuyorsunuz. Ben başkanların kendi aralarındaki rekabetle ilgili değilim. Siyasetçilerin bu tartışmalara dahil olmaması gerektiğini düşünüyorum. Siyasetin spora karıştığı ülkelerde sporun ileri gidemediğini biliyorum. Ancak damat bey bakanlıktaki başarısızlığıyla gündeme gelmekten yorulmuş olacak ki bu aralar anlamadığı başka bir alanı, futbolu karıştırmakla meşgul.

“Yahu arkadaş bırakın insanlarımız istedikleri kulübe gönül versin, cahilce ettiğiniz her söz insanlarımızı rahatsız ediyor. Gereksiz tartışmalara sebep oluyorsunuz. Trabzonspor da bizim Fenerbahçe de bizim. Sayın Erdoğan damat bey üzerine vazife olmayan her işe karışıp ortalığı karıştırıyor. Gel Bursa'da konuştuğun Fenerbahçeli kardeşlerimin sesine kulak ver. Damadını artık taraftarın yakasından düşür. Yoksa o tribünler sana öyle bir ders verir ki şaşar kalırsın."

"Sayın Erdoğan bu iş tek bilinmeyenli bir denklem değil. O denklemde senin görmezden geldiğin demokrasi, senin damadının beceriksizliği de var. Bu kısmı iyi dinle reçeteyi yazıyorum. Çok kolay yargıdan, medyadan, Merkez Bankası'ndan elini çekeceksin. Damadını da bakanlıktan çekeceksin. Bak o zaman faizler nasıl düşüyor."

"Biz sayın Erdoğan ve küçük ortağın çok sevdiği Türkiye'yi yoran gereksiz tartışmalardan uzak duracağız."

"Türkiye’yi il il, ilçe ilçe, köy köy gezeceğim. Hangi enter tuşuna basarsanız basın, sizden büyük Allah var, millet var. Kaldı ki ben 1997'yi yaşamış bir insanım dolayısıyla kim hangi düğmeye basıyorsa bassın, önce Allah'a sonra millete sığınırsak bastığınız parmakların sonuçları ne olursa olsun biz yolumuza devam edeceğiz. "

AKŞENER: 97'DE DÜĞMEYE BASAN PARMAKLAR HAYIFLANIYORDUR

Grup toplantısının ardından partideki istifalara ilişkin bir soruya cevap veren Akşener, "Üzüntüm şudur, insanlar bir siyasi organizasyonun içinde yer almaktan vazgeçebilirler, bunu saygı ile karşılarım. Ama açıklamalarında ve beyanlarında koskocaman bir camiayı, yöneticileri, seçmeni, teşkilatları töhmet altında bırakacak ve gerçekten haksız, temelsiz ve insafsız gerekçeler ortaya atarlarsa, bu insanların canını yakar.

Ben içeride söyledim, 1997’yi yaşamış bir insanım. Doğru Yol Partisi’nde de bir parmak düğmeye basmıştı. Böyle şeyler yaşanmıştı. Sonuç itibariyle Türkiye’nin bugün geldiği duruma bakıldığında, hürriyetlerin gittiği, ifade hürriyetinin ortadan kalktığı, tek adam rejimin ortaya konduğu bir yönetim anlayışla karşılaşan Türkiye’de, acaba o gün düğmeye basan parmakların ne düşündüğünü merak ediyorum.

Sizin de söylediğiniz gibi bazı televizyon kanalları, gazeteler bu istifalarla ilgili bilgi sahibi. Bilgi sahibi olmanın da bir manası vardır. Dolayısıyla, istifaların gerekçelerinin normal karşılanması bizim için mümkün değildir. Umarım, 97’de düğmeye basan parmaklar, bugün Türkiye’nin durumunu görüp hayıflanıyordur."

İyi Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok partideki görevlerinden, Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal ise partiden istifa ettiğini açıklamıştı.