HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in partilerine yönelik “Terör örgütü uzantısı” ifadelerine, “Muhalefet içinde bu tür dışlayıcı ve düşmanlaştırıcı üslubu kim kullanırsa, iktidarın örtülü müttefikidir” yanıtını verdi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, dün akşam katıldığı Halk TV’nin programında, güncel gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu. Partisinin en vurgulu talebi ve hedefinin “demokrasi ittifakı” olduğunu belirten Sancar, “Tek hedefimiz, tek derdimiz var; bu iktidara kaybettirmek, demokrasi güçlerine alan açmak. Demokrasi ittifakını ne kadar önemsediğimizi gösteriyoruz. Eş Genel Başkanım ve partimin çizgisi de budur. Ben de buna katkı sunmaya devam etme kararlığındayım. Bütün partili arkadaşlarımla, yönetimdeki bütün yoldaşlarımla birlikte aynı çizgiyi kararlıkla sürdüreceğiz. Neden? Çünkü başka çaresi yok Türkiye'nin. Evet, HDP olarak bizim oy sorunumuz, baraj sorunumuz yok. Anketler en kötü zamanda bile, bize uzak çizgide olabilecek anketler bile, bizi barajın bir iki puan üstünde gösteriyor” dedi.

Anketlerde iktidarın oy kaybettiğinin sorulması üzerine Sancar, “Şu anda AKP’nin oyları çok daha dramatik bir şekilde düşüyor. MHP de iddia edildiği gibi bir yükseliş içinde değil. O zaman bir alternatif üzerinde çalışmak lazım. Neden; çünkü bu iktidarla bu ülkenin geldiği yer çok kötü ve tehlikeli bir yer” diye belirtti. 

KUTUPLAŞTIRICI DİL 

İktidarın yönteminin “sürekli kutuplaştırma ve gerginlik yaratma ile oylarını sabit tutmak” olduğunu söyleyen Sancar, “Eğer bu yanlışsa, muhalefet bunun aksini yapmalı. Muhalefetin de kendi içinde bu dili kullanması, o tuzağa düşmesi anlamına gelir. Muhalefet ne iktidara karşı bu dili kullanmalıdır ne de birbirine karşı. Çünkü bizim hedefimiz ülkede yaygın bir demokratik mutabakat havasını yaratmak. Bu bizim görevimiz. Aksi takdirde bu toplumu ileriye taşımamız mümkün değil” diye konuştu.

‘İKTİDARIN ÖRTÜLÜ MÜTTEFİKİDİR’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in partilerine yönelik “Bir terör örgütünün uzantısıdır” ifadelerine cevap veren Sancar, “Böyle bir şeyi söylemek iyi niyetli bir yaklaşım değil. Ben burada polemiklere girmek gibi bir niyetim asla olamaz. Cevap vermeyeceğiz de. Vermiyoruz. Gerek görmüyoruz. Biz böyle bir tartışmanın bu ülkenin yararına olmadığını düşünüyoruz. Biraz daha açık konuşmam gerekir bazen. Onu da şöyle diyeceğim. Muhalefet içinde bu tür dışlayıcı ve düşmanlaştırıcı üslubu kim kullanırsa, iktidarın örtülü müttefikidir. Bu kadar açık. Eğer bir ittifak, demokrasi ittifakı olacaksa, bu iktidara karşı, bu iktidarın yarattığı yıkım ortada her açıdan, eğer böyle bir ittifak olacaksa, HDP’siz olmaz. Bunu herkes biliyor. Bizim temsil ettiğimiz kitle sadece oy olarak değil, sosyolojik olarak da Türkiye’de daha geniş bir uzlaşmayı mümkün kılacak bir temeldir. Yani onu dışladığınızda uzlaşmayı yaratamazsınız. Bu kitleyi dışladığınızda. Yani Türkiye’de bizim temsil ettiğimiz kitlenin büyük kesimini dışlayan her yaklaşım, bu iktidarın anlayışı ile örtüşür. Bu iktidarın politikalarına destek sunar” şeklinde konuştu.

DEVLETİN ŞİDDET YAKLAŞIMI

Çizgilerinin çok açık olduğunu, 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde, bütçe görüşmelerinde ve infaz yasası görüşmelerinde bunu gösterdiklerini belirten Sancar, “Tartışmayı buraya taşıyan her yaklaşım, mevcut iktidarla örtülü ittifak içindedir. Bu iktidarın devamına bir tür destek sunmaktadır. Biz açığız. Biz şeffafız. Bütün yöneticilerimizle ve politikalarımızla ortadayız. Parti programımız da ortada, söylediklerimiz de. Her türlü şiddeti dışlıyoruz. Devletin sorunlara şiddet mantığıyla yaklaşmasını da ret ediyoruz. Toplumsal ve siyasal sorunların hiçbir şekilde şiddetle çözülmeyeceğini söylüyoruz. Demokrasiye bağlıyız. Demokratik siyasete bağlıyız. Halk iradesine bağlıyız” ifadelerini kullandı. 

DEMOKRATİK YÖNTEMLER

Tüm baskılara rağmen Meclis’ten çekilmediklerini ifade eden Sancar, “Bu ülkede sorunlar, bu iktidara rağmen, bu dayatmaya rağmen ancak demokratik yöntemlerle çözülür. Siyasetle çözülür. Bunda ısrar eden bir parti var karşısında herkesin. Bunun değerini bilmesi gerekiyor herkesin. Biz de demokratik siyasette mücadeleyi devam ettiren ve demokratik siyasetin etiğine ve ilkelerine bağlı olan herkese saygı duyarız. Fakat demokratik siyasete saldıranlara, onun temellerini tahrip edecek bir dil ve politika izleyene saygımız olmaz. Yani saygımız olmaz derken, küfredecek değiliz, kızacak değiliz ama cevabını da gerektiği ölçüde, asla çatışma diline kaymadan, asla düşman diline kaymadan veririz” dedi.

İTTİFAK AÇIK OLUR

Sancar, partisinin kuracağı olası bir ittifaka dair de şunları söyledi: “Bundan sonraki seçimlerde, tabi şu an bir seçim yok, seçim döneminde ittifaklar tartışılırken, hiçbir şekilde örtülü ittifak gibi tekliflere asla açık değiliz. Yani birileri dese ki, ‘Ya 31 Mart’ta tabanda ittifak oldu, destek oldu, gene öyle olsun’ derlerse, bizim tavrımız açıktır. Biz geniş demokrasi ittifakı için herkesle açık konuşmak istiyoruz ve herkesle eşit bir özne olarak bir araya gelmek istiyoruz. Bir arada bulunmak istiyoruz. Yan yana durmak istiyoruz. Bizim bu konuda maksimalist taleplerimiz, çıtamız yok, ortak değerlerde buluşuruz diyoruz. Yani ittifak açık olur, Türkiye’nin de yararına olan da budur. Etik olan da budur, demokratik olan da budur.”

BASKIN SEÇİM SENARYOSU

Sancar, kriz döneminde baskın bir erken seçim yaşanması ihtimaline dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu senaryo kuvvetle bir ihtimaldir demiyorum, ama olmaz da demiyorum. Nedenleri de çok mantık dışı görünmüyor. Ama çok kuvvetli de görünmüyor. Bu iktidarın çok temel bir özelliği var: Fırsatçılık. Her alanda fırsatçı davranabiliyor. O nedenle bu fırsatçı özellik ve bu şartlar bir araya geldiğinde, bence muhalefetteki herkesin, demokrasi cephesindeki herkesin, muhtemel bir baskın seçim senaryosuna da kulaklarını kabartmasında fayda var. O yönde de hazırlığımız sürmeli.”

Sancar, HDP olarak demokrasi güçleriyle irtibat halinde olduklarını ve olası bir erken seçime hazırlıklı gireceklerini söyledi.

MUHALEFET ADAYINDA UZLAŞMA 

Sancar, olası bir seçimde muhalefetinin ortak adayında uzlaşılması gerektiğinin altını çizerek, “Muhalefet kendi ortak adayının, bütün yetkileri tek adam döneminin devamı gibi kullanmasını kabul etmeyecek. Orada uzlaşmalıyız. Ortak aday çıkarırsak ve seçilirse oradaki yetkilerin nasıl kullanılacağı konusunda da oturup çalışmalıyız. Bir geçiş süreci önereceğiz. Bu ittifakta yer alan bütün güçler ortak karar verecek bu konularda. Kabinesinden Cumhurbaşkanı yardımcılarına kadar. Bunları Türkiye’de ortaya koyacak bir demokratik olgunluk toplumda karşılık bulur” diye ifade etti.

KARS BELEDİYESİNE BASKILAR

Sancar, son günlerde yoğun baskı altında çalışan Kars Belediyesi’ne yönelik baskılar ve Yeni Şafak Gazetesi’nin hedef almasıyla ilgili sorulara şöyle cevap verdi: “Kars Belediyesi’ne karşı bir kampanya başlattılar. Bu iktidar yerel yönetimleri kendisine bir tehdit olarak görüyor. Ülkeye verdiği zararın aksine yerel yönetimler halkçı yöntemlerle bu zararı telafi edecek, hatta toplumsal yararı arttıracak şeyler yapıyorlar. Buna Ankara, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de dahildir. Bizim kayyım atanan bütün belediyelerimiz zaten öyleydi. En son Batman Belediyemiz, bu konuda hakikaten örnek çalışmalar yapan bir belediye. Salgın başladığı andan itibaren halkçı yöntemlerle, halkla birlikte bu salgını göğüslemeye çalıştı, kayyım atadılar. CHP'li belediyeler halka tabandan, yerelden dayanışmayla gitmeye çalışıyorlar; engelliyor bu iktidar. Bu halk iradesine saygısızlık olduğu kadar, halka da saygısızlıktır. Hep söylüyorum. Halk iradesine saygı duymayan bir yönetim, halkın sağlığını koruyamaz. Halk iradesiyle halk sağlığı birbirinden ayrılamaz. 

VEBALİ AĞIR OLUR

Şimdi Kars Belediyemizle ilgili Yeni Şafak Gazetesi’nde bir uydurma bir haber çıktı. Bizim Kardeş Aile Kampanyamız var. İmkanı olan aileleri, ihtiyacı olan ailelerle buluşturup çekiliyoruz. Çünkü bu salgın döneminde işsiz kalan, yoksullaşan zaten işsiz olan çok geniş olan bir kitle var. Dayanışma yoluyla bu yükü bir parça hafifletecek bir yöntem seçtik. Aileleri buluşturuyoruz, Kardeş Aile Kampanyası yapıyoruz. Bunun kararını Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı’nda aldık. Bunu kamuoyuna Eşbaşkanlar olarak videolarla biz duyurduk. Şimdi bunu gizli bir örgüt faaliyeti gibi sunmuş Yeni Şafak. Kars Belediyesi de doğal olarak kendi çerçevesinde bununla ilgili duyuruları yapmış. Zaten Kars Belediyesi dikkatle izleniyor. Halkçı belediyecilik, kooperatif yöntemiyle üreticiyi tüketiciyle aracısız buluşturmak konusunda çok parlak çalışmalar yapıyor. Hem Şevin arkadaşımız hem Ayhan Bilgen arkadaşımız örnek bir belediyecilik yürütüyorlar. Kars'ın çok büyük bir kesiminin, neredeyse Kars halkının tümünün de rızasını almış bir yönetim. Şimdi bunu karalamaya çalışıyorlar. Diyoruz ki sakın yapmayın. Burada öyle yalan yanlış ahlaksız haberlerle kayyım hazırlığı yapıyorsunuz bunun vebali ağır olur. 

KARS İLE DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Bir de bütün kamuoyuna, bütün demokrat belediyelere ve çevrelere çağrı yapmak istiyorum. Birbirimizle dayanışmak zorundayız. Biz doğru yapan her belediyenin yanındayız. Aynı şekilde herkesi Kars Belediyesiyle bu iftira kampanyasına, bu çirkin kampanyaya karşı dayanışmaya çağırıyoruz.”

Kaynak: MA