İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener,  90’lardaki faili meçhul cinayetlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

90’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerde sorumluluğu olmadığını savunan Akşener, “Faili meçhul hikâyesinin içinden ben çıkmam. Tansu Hanım’a bağırmak her zaman maliyetti. Bana bağırmanın maliyeti yoktu. Faili meçhulü tartışırız ama o mücadelenin en şiddetli yapıldığı dönemde ben Kocaeli’de oturan bir hocaydım” dedi.

Hürriyet'ten İpek Özbey'in sorularını yanıtlayan Akşener’in açıklaması şöyle:

"Doğru Yol döneminde sekiz ay içişleri bakanlığı yaptım. Sayın Çiller’in 1993’ten başlattığı bir güvenlik politikası vardı. Ben partiye 1994’te katıldım. Sayın Çiller ile eküri haline geldik. Genel olarak insanlar maliyeti yüksek insanlara nefret duyamaz. Sayın Çiller başbakandı. Kızgınlık bir şekilde birine kanalize edilir. O günün şartlarında bu bendim. Bana saldırmanın bir maliyeti yoktu. Tabii çok fırtınalı bir dönemdi.

Faili meçhul hikâyesinin içinden ben çıkmam. 1993’te Kocaeli Üniversitesi’nde İnkılap Tarihi bölüm başkanı olan bir kadın hocaydım. Kayınvalidesi ve kayınpederiyle oturan bir kadın. Kayınpederim İzmit’in bilinen isimlerinden birisi. Hatta oğluyla evlendiğimde, “Benim gelinimin toplu taşıma araçlarında saçına başına dokunulmasın” deyip, yaşlı bir amcanın taksisi ayarlandı. “Sen bununla gidip geleceksin kızım” dendi. Böyle bir aileye gelin gitmiş bir hocayım kardeşim. Tansu Hanım’a bağırmak her zaman maliyetti. Bana bağırmanın maliyeti yoktu. Faili meçhulü tartışırız ama o mücadelenin en şiddetli yapıldığı dönemde ben Kocaeli’de oturan bir hocaydım. Bakın bu ülkede bir Cumhurbaşkanının batılı ülkelerin tehdit etmesini, bizim dışımızdaki güçlerin zora sokmasını kabul etmeyecek insanlardan biri ben ve benim arkadaşlarım. Bizim bir devlet anlayışımız var. Günün sonunda Türkiye yan yana gelir. Öyle ağır hakaretlerle istiskal ederek, itibarsızlaştırmaya gayret etmek doğru değil. Benim bir ailem var. Ağaç kovuğundan çıkmadık hiçbirimiz. Torunumun gayri meşru olduğunu yazdırdılar. Mahkemeye verdim, IP bulunamadı biliyor musunuz? Torunumun 15 sene sonra bunlar olurken, babaannem ne yapmış, bunu ona göstermem lazım.”

‘CUMHURBAŞKANI ARDI 35 DAKİKA KONUŞTUK’

“İYİ Parti’yi kurmanızda hakkınızdaki kaset iddialarının bir etkisi oldu mu?” sorusunu yanıtlayan Akşener şöyle devam etti:

Elbette. Hayatım hep mücadeleyle geçti. Hocayken de öyle. Ama bunca senedir hiç kadınlığım üzerinden yorum yapılmamıştı. 61 yaşındayım, bir babaanneyim, bir kocam var, 35 yaşında oğlum var, bunlar ne düşünüyor? Ben 2012 yılında  çok baskı gördüm ama hiç parti kurmayı düşünmedim. 7 Haziran’da malum hikâye oldu. Sonra sert bir mücadele geçirdim. Sayın Cumhurbaşkanı aradı. 35 dakikayı geçen telefon konuşmasında, bir daha böyle şeylerin tekrarlanmaması için bu iki kişinin göz önünden çekileceğini söyledi. Ama ben davayı çekmedim. Bu sırada Sayın Bahçeli, bir kadın genel başkan yardımcısını bana gönderdi, onun da şöyle bir sözü oldu, ilk kez paylaşıyorum. “Sayın Bahçeli, biz kasetlerle ilgili bedeller ödedik. Artık hani kaseti olanı vermiyoruz” dedi. Orada da bir şeyler yıkıldı. Ama bir görevdi, milletvekili sırasına girmiştim. Seçim bitti, Eve dönmeye karar verdim. Rahmetli abim, Sayın Bahçeli’nin arkadaşıydı, benim hayatımda özel bir yeri vardı. “Kızım müracaat et, ama öyle et ki seni sıraya koymasınlar. Sonra şantaja maruz kaldı derler” diye uyardı. 1 Kasım’a kadar sakin bir süreç geçirdim. Açık oyumu MHP’ye verdim, o bir borçtu. Ve defterleri kapatma kararı almıştım. Sonra çok büyük baskı gördüm ve bir yola çıktık. Bana bu partiyi kurduran nedenlerden biri atılan iftiralardır.

(Kaynak: Hürriyet)