Alevilik Şah İsmail'in tarikatıydı!

AK Parti İstanbul Milletvekilli Reha Çamuroğlu, Alevilik ve Şah İsmail konusunda yeni bir iddia ortaya attı ve “Modern Alevilik Şah İsmail’in kurduğu bir tarikattır” dedi. Çamuroğlu, “Alevilik göçebe Türkmenlerin İslami yorumudur’ tanımına katılıyor musunuz?” sorusuna, “Bu tanım eksiktir ve o sebeple de yanlıştır. Kürt Aleviler de var. Şah İsmail’in kökeni de tartışılır. Kendisi Kürt olabilir” yanıtını verdi.
Çamuroğlu “Atlas Tarih” Dergisi’nin son sayısında yayınlanan röportajında, Alevilikle ilgili sorulara açıklık getirdi:

ALEVİLİK TARİKATTIR: Modern Alevilik Şah İsmail’in kurduğu bir tarikattır. Kanaatim budur. Zaten Alevilik de kendini yol olarak tanımlar, “yol” tariktir. Tabii Alevi şeriatı diye bir şey yok.

BEKTAŞİLİK NEDİR:
Büyük ölçüde Kaygusuz Abdal, daha büyük ölçüde Balım Sultan’ın kurduğu bir tarikattır. Piri Hacı Bektaş’tır. Alevi değiller. Dolayısıyla Alevilerle ayırmak lazım. Sünni de değiller.

AÇILIM TÜRK USULÜ:
Alevi açılımı Türk usulü göç yolda düzülür şeklinde başladı. Göç yolda bir türlü düzelemedi. Çünkü çok yapısal problemlerimiz var.

CEMEVİ İBADETHANEDİR: Açılıma başladığımızda Meclis kürsüsünden şunu söyledim. Birincisi; cemevlerinin ibadethane olarak kabulü işi Diyanet’e sorulamaz. Sünni usulü demokrasi kurmuyoruz. Demokrasi kuruyoruz. Alevi, burası ibadethane diyorsa ibadethanedir. İkincisi; devlet bütçesinden Alevi hizmetlerine pay ayrılmaz ise yapılacak açılım kimseyi tatmin etmez.

DİYANET AĞRI KESİCİ: Diyanet’i kaldırırsanız Türkiye’de kaos olur, görmek istemeyeceğiniz şeyler olur. Ağrı kesiciyle yaşayan hastanın ağrı kesicisini elinden alamazsınız.

30 ALEVİ VEKİL VAR: Fethullah Hoca “Bir ülkenin vatandaşları o ülkenin kurumlarına sızmazlar. Orada yer almak zaten haklarıdır” demişti. Bu Aleviler için de geçerlidir. 81 ilin valisinden sadece biri Alevi. 81’e 1 akla ziyan bir orandır, tesadüf olamaz. 550 vekilden 30’nun Alevi olması tesadüfle izah edilemez.

SELİM Mİ İSMAİL Mİ?
Yavuz Selim’i kulağı küpeli olarak gösteren ve okul kitaplarında da yer alan ünlü tablonun aslında Yavuz’a değil, İran Şahı İsmail’e ait olduğu öne sürülmüştü. Şah İsmail’in Şiiliğinin yanı sıra HayderîKalenderî dervişi olduğuna dikkat çekilerek, küpenin Hayderîlerin sembolü olduğu belirtilmişti.

Habertürk