MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın tarafından hedef gösterilmesinin ardından sokakta saldırıya maruz kalan gazeteci Levent Gültekin’e ilişkin AKP Ankara Milletvekili ve Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş, “Ben Tuğrul Türkeş olarak bu saldırıları yapmayacağıma göre, CHP ya da AK Parti yapmayacağına göre, maalesef mantık bir yeri gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Türkeş’in ifadeleri üzerine MHP’nin yayın organı Türkgün’de yazan ve Bahçeli’nin danışmanlarından Yıldıray Çiçek “Gerçekten utan ve gerçekten MHP hakkında sus artık Tuğrul Türkeş. Tuğrul Türkeş’in geçmişi siyasi utanmazlıklarla doludur. Levent Gültekin’in alçakça ifadelerine gelince saman altından su yürütüyorsun da, iş MHP’ye gelince dilin, kalemin niçin hiç durmuyor, hemen piyasaya açılıyorsun” cevabını vermişti.

Hakkındaki yazıya ilişkin Odatv’ye konuşan Tuğrul Türkeş, “Ben Halk TV’ye yaptığım açıklamada ‘MHP’ demedim ki, yarası olan gocunur” derken, “Bu açıklama, size yönelik ağır eleştirilere bir yanıt niteliğinde mi?” sorusuna ise “Ben küçük köpekleri severim” yanıtı verdi.

Türkeş aynı zamanda Çiçek’in yazısına dair de yazılı bir metin hazırladı. “Evdeki küçük köpekler ve onların alışkanlıkları” başlıklı yazı şu şekilde:

“Bugün gergin ülke gündemi ve Kovid-19’un hayatımızı etkilediği bir yılın ardından bir yazı yazmak istedim.

Ben bir hayvan severim; bütün hayvanların kendi ortamlarında rahat yaşamalarını arzu ediyorum. Bu demek değildir ki başka bir tabiatın doğal yaşamından bazı hayvanları getirip evinizde bahçenizde besleyeceksiniz.

Hatta genetiği ile oynanmış ve tuhaflaştırılmış evcil hayvanlara da çok acırım.

Onlar gerçek değildirler. Ama ne hikmetse bu tip hayvanlara da meraklı olanlar çok.

Örneğin evde beslenen küçük köpekler var değişik cinste olurlar ama ortak özellikleri ufak olmaları ve boyundan büyük seslerinin olmasıdır.

Gerçek köpekler yine köpektirler ama mevcudiyetlerinin ve ebatlarının bilincindedirler. Kolluk kuvvetlerine yardımdan çiftlikte koyun gütmeye kadar birçok işlevleri vardır. Evde de olurlar ve evi beklerler. Yabancı, tanımadığı veya tehlike sezdiği kişi ve veya hayvanlara karşı görevlerini yerine getirmek için cansiperane çabalarlar.

Ben şahsen evdeki küçük köpeklere çok acırım.

Onlar acizliklerinin farkında oldukları için haybeye bir yaygara tuttururlar ve bunun bir neticesinin de olmayacağını bilirler.

Onların tek derdi sahibine yaranmaktır; bir ödül bisküvisi kapmak hatta sahibini ziyadesi ile memnun edebilirse yağlı bir kemik bile nasiplerinde olabilir.

O garipler bu küçük ödüller için büyük yaygaralar kopartırlar.

Hayvanları yeterince tanımayan veya hayatında hiç hayvan beslememiş olanlar bu vaveyladan tedirgin olabilirler.

Olmayın! Bu küçük köpekler sadece sahibinin isteği ve onun keyfi doğrultusunda hareket ederler ve üstüne gitseniz korkar ve sinerler.

Yazık! Bunlarınki de böyle bir hayat.

NOT

(Bu yazı gizli bir mana veya mesaj içermemektedir. Sakın ola kimse gazetede web sitesinde bana köpek demiş diye bir şeyler yazmasın. Benim öyle bir kastım yok sadece sakin bir Pazar yazısı yazmak istedim.

Ama böyle diyen birileri olursa da ‘Yarası olan gocunur’ Türk atasözünü de esirgemeyiz.”