AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan'ın 'CHP'ye kumpas kuruldu' iddialarını değerlendirdi.

Ünal, "Sözü evirip çevirmeye gerek yok. 'CHP'ye kumpas kuruldu' diyerek konuyu saptıramazlar. Biz bugün sadece bazı sorular sorduk ve bunlara açık, anlaşılır cevaplar bekliyoruz" dedi.

Tezcan'ın açıklamalarının, gün içinde yaptığı yazılı açıklamada söylediklerini ispatlar nitelikte olduğunu savunan Ünal, "Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'sinin ciddi bir panik içinde olduğu anlaşılıyor. Sözü evirip çevirmeye gerek yok. 'CHP'ye kumpas kuruldu.' diyerek konuyu saptıramazlar. Biz bugün sadece bazı sorular sorduk ve bunlara açık, anlaşılır cevaplar bekliyoruz." diye konuştu.

'ASIL HAKARET VE TEHDİDİ YAPAN CHP'Lİ SÖZCÜLERDİR'

Ünal, açıklama yaparken siyasi nezaketi elden bırakmadıklarını savunarak, "Asıl hakaret ve tehdidi yapan CHP'li sözcülerdir. Siyasi muhatabını 'leş' olarak niteleyecek kadar seviyesizleşmiş bir dili kullanıp hakaret eden, 'CHP’nin demir yumruğu kafalarına iner.' diyerek tehdit eden CHP'lilerdir. Hakaret ve tehdit, yapılanları temizlemez." ifadesini kullandı.

NE OLMUŞTU?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİT TIR’ları soruşturmasının, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na uzanabileceğini iddia etmişti.

Antalya’da, partisinin il danışma meclisinde konuşan Erdoğan, “Ülkenin aleyhine işlediği suçtan dolayı cezaevinde bulunan bir milletvekiliyle ilgili konunun kendisine kadar ulaşmasından endişe ettiği için şimdiden ön almaya, suyu bulandırmaya çalışıyor. Eğer yakında, bu içeride olan zatla alakalı Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın ha!” ifadelerini kullanmıştı.

ERDOĞAN’DAN BERBEROĞLU İDDİASI

“İçeriden değişik haberler alıyoruz” diyen cumhurbaşkanı, Berberoğlu’nun ‘Buradan çıktım çıktım. Çıkmadığın takdirde açıklamalarda bulunacağım’ dediğini öne sürdü.

BERBEROĞLU’NDAN ERDOĞAN’A YANIT

Erdoğan’ın, “Eğer yakında bu içeride olan zatla alakalı Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın. İçeriden değişik haberler alıyorum; ‘buradan çıktım çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım’ diyor, içerideki zat” şeklindeki sözlerine yanıt veren Berberoğlu avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Rivayet kipiyle aktarılan hususlarda yanılma veya yanıltma yoksa kötü niyet vardır. Son olarak şunu söylemeliyim ki, adaletin tecelli etmesi engellenebilir, hukuken aklanmam gecikebilir, çektiğim eziyet uzayabilir. Ama hiçbir halde benden suçlu, iftiracı, ve ortada bir suç olmadığı için itirafçı çıkmaz” demişti.

TEZCAN’IN KUMPAS İDDİALARI

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı RecepTayyip Erdoğan ve hükümetin bazı gazeteciler üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ya kumpas kurmaya çalıştıklarını öne sürdü.

Tezcan’ın açıklaması şöyle:

“İlk seçimde Türkiye'de seçimleri kazanacak ve iktidar olacak bir partinin genel başkanını bir kumpasla susturamazsınız dedik, susturamayacaklar. ‘Bana cezaevinden haber geliyor’ dedi AK Parti genel başkanı. Cezaevinden haberin babası geldi, Enis Berberoğlu açıklama yaptı. ‘Rivayetlere dayalı konuşmayın,’ dedi. Enis Berberoğlu'nun ailesine kadar bu işi götürdüler. Yakışıksız açıklamalarda bulundular. Ne Enis Berberoğlu'yu, ne genel başkanımızı bunlara yem edeceğiz.

Psikolojik savaş çıkarmaya çalışıyorlar. Demokrasiyi bunlara yem etmeyeceğiz. Kumpasın üç ayrı şifresi var. Suç uydurma, rehin alma, hedef gösterme. Bugüne kadar hep bunu yaptılar, tabii eskiden FETÖ ile yapıyorlardı bunları. Bizi hedef göstermeye çalışıyorlar ama baltayı taşa vurdular. Dün bu kumpaslarla mücadele edenler bizdik, yine biz mücadele ediyoruz.

Onlar eskiden FETÖ ortaklığıyla kumpasçılık yapıyorlardı, şimdi tek başlarına bu işe soyundular. Burada kumpasçı, operasyonel gazetecilik anlayışı gelişti. Kumpası körükleyen bir anlayış. Bu tip operasyonel gazeteciliğin fiili olarak Genel Yayın Yönetmeni olmuştur.

Biz ne söylediğimizi biliyoruz, biz hiçbir zaman FETÖ'nün gemisine binmedik. Ama siz devlet gemisini FETÖ'ye teslim ettiniz ve o gemiye tayfa oldunuz. Milletin gözünün önünde cereyan ediyor. Şimdi 15 Temmuz darbe girişimine bir umut bağlamıştık, akılları başlarına gelir de ciddi bir mücadele başlar diye. Oysa tek mücadeleleri siyasi ayağı korumak için oldu”

(Haber Merkezi)