Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın, 16 Nisan’ın adından 'metal yorgunluğu' olarak ifade ettiği parti teşkilatları ve partili belediye başkanlıklarındaki değişim talebi ve sonrasında gelen istifaları tartışıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın istifasını alan Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ten de benzer tavrı bekliyor.

Başkent kulislerine yansıyan bilgiye göre Erdoğan, sadece Gökçek için değil, istifasını istediği ve hâlâ direnen başkanlar ve teşkilat yöneticileri için talimatını da verdi: Bu iş en geç Ekim sonu-Kasım başlarında bitecek.

O nedenledir ki, artık Ankara'da kimse "Gökçek direnir, kolay pes etmez, bir yolunu bulur, bu işten de sıyırır, kimse Gökçek'e dokunamaz" diyemiyor.

Erdoğan'ın bütün bu hamlelerinin altında 2019'da yapılacak seçimleri kazanma hedefi yatıyor.

Siyasi kaynaklar Erdoğan'ın, her zaman yaptığı gibi -üstelik bu kez kendi parti örgütlerinden gelebilecek tepkilere rağmen- 'risk' alarak 'değişim düğmesine' basmasının nedenleri ve bundan sonra yaşanabilecek olası gelişmelere ilişkin şu değerlendirmeleri yapıyor...

ALARM 16 NİSAN’DA ÇALDI

16 Nisan başkanlık anayasası oylamasında kıl payı bir farkla Erdoğan'ın istediği gibi 'evet' sonucu çıksa da, oy oranlarına bakıldığında 'bıçak sırtı' sonucu da ortaya koydu.

Erdoğan için 'hayat-memat meselesi' kadar önemli olan 2019 seçimleri için büyükşehirlerin de 'hayır' cephesinde yer alması 'alarm' zillerinin işareti oldu.

1 Kasım seçimlerine göre yüzde 10'luk oy kaybının nedenlerini araştırmak için referandumdan hemen sonra bir çalışma yaptıran Erdoğan, gelen sonuçlardan, 'yeni sistemin yeterince anlatılamamasının' yanı sıra, örgütlerin de yeterince gayret göstermediği tespitiyle karşılaştı.

Önce anayasal olarak önünde engel olmadığı için AKP'ye üye oldu, hemen ardından da 21 Mayıs'ta yapılan Olağanüstü Kongre'de genel başkan seçilerek, doğrudan parti örgütlerine müdahale yetkisini ele aldı.

‘METAL YORGUNLUĞU’ AÇIKLAMASI

Erdoğan'ın partiye katılması parti tabanında sinerji yaratsa da, gelen anketler ve parti yönetimince hazırlanan raporlarda, 'teşkilatlarda ve belediyelerde gerekli karşılığı görmediği' sonucuna varıldı.

İşte Erdoğan bu nedenle ilk kez yaz aylarında, parti örgütlerinde 'metal yorgunluğu' olduğundan yakındı ve yorgun arkadaşlarını değiştireceğini açıkladı.

Ancak bu durumun kimi teşkilatlarda tepkilere de neden olduğu ifade edildi.

Kimi yorumcuların tahmininin aksine, Erdoğan 'değişim' kararlılığından geri adım atmadı.

Kabinede dar kapsamlı revizyonun ardından 22 il başkanı istifa ettirildi.

Teşkilatlarda sessiz sedasız yürüyen görevden alma/istifalar, sıra İstanbul gibi Türkiye'nin en büyük metropol kenti ve başkent Ankara'ya geldiğinde, ülke gündeminin baş sıralarına oturdu.

ANKETLER SONRASI DÜĞMEYE BASILDI

AKP'nin hedeflerini belirlerken, halkın nabzını tutmak için, kamuoyu anketlerine son derece önem verdiği biliniyor.

Belediye başkanları ile ilgili 'istifa seçimini' yaparken de bunun rastgele olmadığına dikkat ediliyor.

Damadı 'FETÖ operasyonları' kapsamında sanığı olarak tutuklu olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın bu nedenle topun ağzında olduğu konuşuluyordu.

Ancak Erdoğan'ın değişim kararında, 16 Nisan seçimlerinde, bu ilin oyunun da tıpkı Ankara gibi parti oyunun çok altında çıkmasının etkili olduğu ifade ediliyor.

'KARARSIZLAR' ENDİŞESİ

15 yıldır iktidarı omuzlayan AKP'de bir başka endişe nedeni ise parti oylarındaki olası düşüş ve en önemlisi kararsız seçmen kitlesindeki yükseliş.

Partide konuşulan anketlere göre kararsızların oranı yüzde 30'lar civarında.

Bu sonuç, partinin kurulduğu 2002'deki sürece benzetiliyor ve seçmenin mevcut partilere 'mesafeli' olduğu ve yeni bir arayışa yönelebileceği yorumu yapılıyor.

Meral Akşener'in kurma hazırlığı yaptığı yeni partinin, seçmen için yeni seçenek olma olasılığı da endişeyi artırıyor.

İTTİFAK DARALDI

'Risk alarak kazanma' stratejisi izleyen Erdoğan, kendi hedefine ulaşmak için çok farklı kesimlerle 'ittifak' yapmasıyla tanınıyor.

İktidarın ilk yıllarında Fethullah Gülen Cemaati ile ittifak yapan AKP, daha sonra çözüm süreci ile Kürt siyasi hareketi ile belli düzeyde ilişki kurdu.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yeni ittifakı, parlamentodaki 3. muhalefet partisi MHP ile kurdu.

Ancak MHP'deki bir bölüm seçmenin Meral Akşener'in partisine kayabileceği hesaplanıyor.

16 Nisan referandumunda karşısında geniş bir 'hayır cephesi' ile karşılaşan AKP'nin ittifak alanının daralmasının da değişim stratejisinde önemli rol oynadığına dikkat çekiliyor.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, çok sayıda insan 'FETÖ operasyonları' nedeniyle ya işten atıldı ya da tutuklandı.

Ancak çoğunlukla muhafazakâr kimlikli ve AKP seçmeni olan bu kesimin yakınlarının artık AKP'ye oy vermeyebileceği hesabı yapılıyor.

2019 planlaması yapılırken de, partinin yeni seçmen kazanabilmesi ve yeni bir vizyonla çıkabilmesi için Erdoğan'ın değişimi zorunlu gördüğü vurgulanıyor.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Teşkilat ve belediye başkanları operasyonunun tamamlamasının ardından, 2019 başkanlık seçiminin 'ilk raundu' niteliğindeki Mart 2019'da yapılacak yerel seçimler için harekete geçilecek.

Bunun için de yerel seçimlerde 'nasıl kazanılır' hamlesi için çalışma yapılması bekleniyor.

2014 yerel seçimlerinde, muhalefet partilerinin elindeki belediyelerin alınmasını sağlayan ve kırsal kesim oylarının da büyükşehir başkanlığı seçimine dahil edilmesini öngören büyük şehirlerin kapsam ve sayısının genişletilmesi seçenekleri, AKP'nin önünde bulunuyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)