24 Haziran öncesi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “OHAL’in kalkacağı”nı vaat etmişti.

Ancak Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’nda ortak olduğu MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli , “terörle mücadele sona erene kadar OHAL’in kalkmaması gerektiğini” savunuyor.

Cumhuriyet’in haberine göre, Erdoğan ile Bahçeli arasında önceki gün gerçekleşen görüşmede, Erdoğan, “OHAL’in kaldırılmasını” istedi.

Ancak Erdoğan, Bahçeli’nin “terörle mücadele konusundaki hassasiyetleri olduğunu” da dile getirerek, “MHP’nin ve şahsınızın terörle mücadele konusundaki hassasiyetini biliyor ve bu konuda size destek veriyorum. Bizlerin ve AKP iktidarının da aynı şekilde terörle mücadele ile ilgili hassasiyetleri bulunuyor. İktidar olarak terörle mücadele hız kesmeden devam edecek. Bu noktada da MHP ile işbirliği içinde olacağız. Uzlaşma ve dayanışma içinde gerekirse Meclis’te, terörle mücadele ile ilgili yasal düzenlemeler de yaparak, Cumhur İttifakı’nda birlikte hareket edeceğiz. Gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra OHAL kalkabilir. Hak arama konusunda mağdur olanların önü açılabilir” dediği öğrenildi.

Erdoğan’ın ‘terörle’ mücadele yönündeki kararlılığının ardından da Bahçeli’nin “OHAL’in kaldırılmasına ihtiyaç halinde yasal düzenlemelerin yapılması koşuluyla destek verdiği” ifade edildi.

OHAL’in süresi 19 Temmuz itibarıyla doluyor. Meclis’e 19 Temmuz itibarıyla yeni bir OHAL tezkeresi getirilmediği takdirde, OHAL de kendiliğinden kalkmış olacak. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilk kez 21 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL , bugüne kadar geçen sürede 7 kez, üç ay süreyle uzatıldı.

MECLİS’TE ‘UZLAŞI’ İSTENİYOR

Görüşmenin ardından iki parti, “ihtiyaç duyulması halinde gerekli yasal düzenlemelerin yapılması” formülünü tartışıyor.

Bu kapsamda mevcut Terörle Mücadele Yasası, Türk Ceza Yasası ve İç Güvenlik Yasası gibi yasalarda bazı düzenlemelerin yapılabileceği öngörülüyor. AKP ve MHP’li kurmayların söz konusu düzenlemelerle ilgili de önce kendi partilerinde çalışma yürüteceği sonra da bir araya gelerek “ittifakın iki kanadının uyum ve uzlaşı” ile çalışma yapılabileceği vurgulanıyor.

24 Haziran’dan sonra yürürlüğe giren anayasa hükümlerine göre Cumhurbaşkanı’nın kararname çıkarma yetkisi bulunuyor. Ancak cumhurbaşkanı, “temel haklar, kişi haklarını” ilgilendiren konularda kararname çıkaramıyor. Bu nedenle de düzenlemelerin ‘Cumhurbaşkanlığı kararnamesi’ ile değil Meclis yoluyla yapılacağına dikkat çekiliyor.

Yapılması öngörülen düzenlemelerin Meclis’in yeni dönemine kalacağına da işaret edilirken, yeni yasama döneminin başlamasının ardından da düzenlemelerin önce iki partinin üyelerinin oluşturduğu Milli Mutabakat Komisyonu’na, ardından da genel kurula gelebileceği ifade ediliyor. Yeni dönemde Meclis’te de Cumhur İttifakı’nın 344 milletvekilinin olacağı, bu nedenle gerekli yasal düzenlemelerin Meclis’ten çıkarılabileceği vurgulanıyor.

Hem iktidar kanadı hem de MHP kanadı, yapılması öngörülen yasal düzenlemelerin “AB ile uyum kapsamında geri adım anlamına gelmeyeceğini” ileri sürüyor.

Erdoğan ile Bahçeli’nin önceki günkü görüşmesinde de söz konusu düzenlemelerin AB ve Avrupa ile ilişkileri etkileyip etkilemeyeceği konusunun gündeme geldiği, ancak şu anda devam eden OHAL’in Türkiye açısından ‘sıkıntı’ yarattığında görüş birliğine varıldığı da belirtilirken, Türkiye’de OHAL’in devam etmesinin hem yabancı yatırımcıları hem de Türk turizmini etkilediği kaydediliyor.

OHAL döneminde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin birçoğunun da zaten Meclis’te yasalaştığına dikkat çekiliyor. Bu nedenle çok fazla düzenlemeye de “gerek olmadığı, terörle mücadelede bazı temel değişikliklerin yapılmasını içeren düzenlemelerin olabileceği” ifade ediliyor.

Bu kapsamda da yapılması düşünülen düzenlemelerin, “OHAL’deki gibi tüm Türkiye’yi değil, terörle mücadelenin etkin yürütüldüğü bölgeleri kapsayabilecek nitelikte olduğu” dillendiriliyor.