Almanya’nın Köln kentinde Demokratik Güç Birliği, NAV-DEM ve ABDEM'in organize ettiği, birçok kitle derneğinin ve kurumun desteklediği "AKP’nin savaş politikalarını protesto" amacıyla bir yürüyüş düzenlendi. Binlerce kişinin katıldığı gösteride “Çok istiyorlarsa kendileri savaşa gitsin, ama bizim çocuklarımız Erdoğan'ın savaşına kurban olmayacak” mesajı verildi. TSK'nın son operasyonlarına sessiz kalan batılı ülkelerin sert dille eleştirildiği yürüyüşe 10 bine yakın gösterici katıldı.

Gençlerin ve kadınların yoğun katılımının gözlendiği yürüyüş korteji, Elbertplatz’da başlayarak, Heumarkt alanına kadar devam etti.  Gösterinin en önünde taşınan ve Almanca olarak yazılmış  “AKP ve IŞİD faşizmine geçit vermeyeceğiz” pankartı dikkat çekti.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ,  KCD- Eşbaşkanı Dilşa Osman, Kongra Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal, NAV-DEM Başkanı Yüksel Koç, Fatos Göksungur ile YNK temsilcisi Lale Hamid ve Goran Hareketi temsilcisi Diler Sharezmann'ın konuşmalar yaptıkları mitingde, Suruç'ta katledilen SGDF'li 32 sosyalist gencin katliamının sorumlusunun, AKP hükümeti ve Erdoğan olduğu iddia edildi. 

Kobani'nin yeniden inşası için biraraya gelen gençlerin Suruç'taki ortak dayanışma ruhuna yapılan saldırının, AKP'yi ve katliamın sorumlularını kurtaramayacağı açıklanarak, demokrasi mücadelesinde birlik vurgusuna dikkat çekildi.

"TSK'nin Kandil ve Zergêle (Irak) kamplarına yönelik bombalı saldırılarıyla başlayan ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerine yayılan devlet terörünün, 1990'lı yıllara dönüş konsepti" olduğu açıklanarak, halkın topyekün ayağa kalkması ve teslimiyetin asla kabul edilemeyeceği dille getirildi.

Konuşmalarda "7 Haziran seçimlerinde ağır bir yenilgi yaşayan AKP hükümetinin, yeni manevralarla bir yandan terör örgütü IŞİD'e destek verdiği, öte yandan da Kürt Özgürlük Hareketi ile demokratik sol muhalefete ve HDP'ye saldırarak erken seçim ortamı yaratıp, tek başına hükümet olmayı hedeflediği"ileri sürüldü. Batılı ülkelerin de sert dille eleştirildiği mitingde "Türkiye ve Kürdistan'daki katliamlara sessiz kalarak girmiş olduğunuz suç ortaklığına  ne zaman son vereceksiniz" sorusu dile getirildi.

(Kaynak: Avrupa Postası)