AKP'nin Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Azmi Ekinci, 31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul'da alınan sonucu ve etkilerini değerlendirdi.

İktidara yakın Star gazetesine konuşan Ekinci, AKP seçmeninin hasar vermeden ayar verdiğini belirtirken, 'Beka ve Kürdistan'a gidin' söyleminin seçmeni küstürdüğünü ve seçimi kaybettirdiğini söyledi.

23 Haziran'da herşeyin yoluna gireceğine inanan Ekinci, 24 Haziran genel seçimlerinde AKP'ye kırgın olan seçmenin, yerel yönetimler üzerinden eleştirilerde bulunduğunu ve 'bu sefer farklı olacak' uyarısıyla partiye ayar verdiğini söyledi.

Ekinci, "Vatandaşların tepkisi ve kızgınlığı yerel yönetimler üzerinden geliyordu ve asıl tepkisini 31 Mart’ta da vereceğini tahmin ediyordum ama yine de alternatiflerimizle, muhalefetle karşılaştırdığında yine tercihini bizden tarafa kullanacağını düşünüyordum. Ancak bu sefer çok farklı bir refleksle hareket ettiğine şahit olduk" dedi.

'KENDİ SEÇMENİMLE UĞRAŞTIĞIM KADAR MUHALEFETLE UĞRAŞMADIM'

Daha önceki seçimlerde konuşmak için gittikleri seçmenin, adres vererek 'bize gelmeyin, filan kişiye-kişilere gidin' dediğini söyleyen Ekinci, şimdi ise AKP'li seçmenin her şeyi sorguladığını belirtti:

"Şahsım adına Esenyurt’ta kendi seçmenimizi ikna etmekle uğraştım ben, muhalefetle uğraşmadım. Muhalefetin zaten uğraşılacak bir tarafı da yoktu; projesi yoktu, çalışması yoktu. Ama tabanımız açısından böyle bir durum vardı. 24 Haziranda da yerel konularla ilgili işaretler veriyordu. Mesela ekonomi en başta gelen şeydir. Bazı konularda bizi ciddi ciddi sorguluyor, kızıyor ve Cumhurbaşkanımızın bundan haberi yok, haberi olsa bunlara müsaade etmez diyor."

'SANA OYU BEN VERİYORUM SEN BİR KESİMİ ZENGİNLEŞTİRİYORSUN' GİBİ ELEŞTİRİLERİ VAR

Adam kayırma, rantçılık gibi negatif şeylerin yanında vatandaşın ayağına gitmeme, halktan kopukluk, marjinalleşme gibi hususlar. Sayın Cumhurbaşkanımız mesela bodrum kattaki bir eve misafir oluyor, diz çöküyor, çorbasını içiyor hemhal oluyor ama beyefendilerin ayağına kadar gittiğimiz halde zahmet edip bize kapılarını bile açmıyorlar diyorlar. Ayrıca belediye başkanı, yardımcıları ve yöneticilerinin israf ve şatafatları eleştiriliyor. Bunların etrafında dolaşan ihalecisi, müteahhidi gibi kesimlerden oluşan gruplarda ciddi bir ekonomik statü farklılığı oluşan tepki. Haliyle vatandaş da ‘Ben sana oy veriyorum, sen beni unutuyor bir kesimi zenginleştiriyor, kendine hayat kuruyorsun’ gibi konularda son derece ciddi eleştiriler var. Bizim hakikaten bundan sonraki süreçte yeni bir sayfa açıp yeni yüzlerle yeni söylemlerle alana inmemiz gerek.

VATANDAŞ 'SİZ YÖNETEMİYORSUNUZ' NOKTASINA GELMİŞ

AKP seçmeninin eleştirilerinin arasında 'siz yönetemiyorsunuz' gibi çıkışların olduğunu da itiraf eden AKP'nin Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Azmi Ekinci, eleştirileri bir örnek vererek dile getirdi:

"Mesela vatandaş ‘tanzimleri niye açmak zorunda kaldınız?’ diyor. Biz de 'bir takım art niyetliler domates, patates, soğan üzerinden bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Onun için bunları açtık/açmak zorunda kaldık' dediğimizde 'Neden, sizin zabıtanız yok mu, emniyetiniz yok mu, maliyeniz yok mu, niye denetlemiyorsunuz?’ diyor. 'Yapıyorlar da yetişemiyorlar' dendiğinde, O zaman 'siz yönetemiyorsunuz' diyor. Artık sorular bu noktaya gelmiş. Ak Partinin bana göre iki hatası veya eksiği var. Teşkilatçı gözüyle söylüyorum. İlki şu: 14 seçim yaptık, 15. seçimi yapıyoruz, artık bu işi öğrendik, bizim için çocuk oyuncağı, gözü kapalı yaparız şeklindeki özgüven."

'ERDOĞAN'IN BEKA VE KÜRDİSTANA GİDİN SÖYLEMİ OLMASAYDI KÜRTLER BİNALİ BEY'E OY VERİRDİ'

AKP'nin 31 mart yerel seçimlerinde kullandığı 'beka' ve Kürdistana gidin' söyleminin 'Kürt oylarına talibim' iddiasıyla ters düştüğünü ifade eden Ekinci, AKP'nin fabrika ayarlarına geri dönmesiyle Kürt seçmeni da kendine çekeceğini iddia etti:

"Sayın Binali Beyin tarzı ve yöntemi buna çok yatkın. Aynı sosyolojiden ve Türkiye ortalaması temsil eden bir profil. Kürdü de rahatsız etmiyor Karadenizliyi de. Beka söylemi bu kadar keskin olmasaydı, Kürdistan’a gidin sözü olmasaydı Kürtler Binali Bey’e oy vereceklerdi, Esenyurt’ta da benim şahsım üzerinden AK Parti ’ye oy vereceklerdi. Fakat o sertlik engelledi bunu. Bundan sonraki süreçte çok fazla bir şey yapmaya gerek yok aslında. AK Partinin fabrika ayarı politikaları kendine çeker onları zaten."