Şike yasasının Köşk'ten dönmesi, iktidarıyla, muhalefetiyle tüm siyasileri ayağa kaldırdı. AK Parti'den sonra CHP ve MHP de Cumhurbaşkanı Gül'ü eleştirdi, "Attığımız imzanın arkasındayız" dedi. BDP ise, "Meclisin de şike yapmasına izin vermeyeceğiz” diyerek çok sert bir açıklama yaptı.

 

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'den "CHP ve MHP ile mutabakatımız devam etmekte. AK Parti grubu olarak yasayı aynen Köşk'e göndereceğiz" açıklaması geldi.


AK Parti Grup Başkanvekili Nevzat Tarhan dün eleştirilerde başı çekmiş ve Gül'ün hata yaptığını iddia etmişti.

 

Elitaş, ‘Karara saygılıyız ama Meclis iradesi öne çıkar’ demiş ve muhalefet partilerine de "İmzanızın arkasında durun" çağrısı yapmıştı.

 

O çağrıya bugün ilk yanıt CHP kanadından geldi. CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Meclis'te, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

 

Bir basın mensubunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Şike Yasası'nı veto ettiğini hatırlatması üzerine Tarhan, "Bu yasa metnini bir hukukçu olarak değerlendirdim, altındaki imzanın arkasındayım" diyerek, iktidarla aynı görüşü paylaştığını deklare etti.

 

"GARİP BULUYORUM"

 

Cumhurbaşkanı Gül'ün tavrını eleştiren Tarhan, şöyle dedi:

 

"Cumhurbaşkanı'nın veto etme gerekçelerinde geçen ölçülülük prensibinin burada aslında çok açık ve net olarak ortaya konulduğunu görüyorum. Çünkü 18 yıl hapis cezasına kadar varan bir özgürlüğü bağlayıcı ceza ile karşı karşıya kalınabiliyor. Bunun sportif bir suçta bu kadar yüksek tutulmasının asıl toplum vicdanıyla bağdaşmayacağını düşünüyorum. Çok dikkatli tetkik edilmiş özellikle Ceza Yargılama Yasasındaki karşılığı 231 ile dengelenmesi de tarafımdan olumlu bulunmuştur. Ben imzanın arkasındayım Şike Yasası itibarıyla. Ayrıca şunu sorgulamadan da geçemeyeceğim. Sayın Cumhurbaşkanı'nın daha önce Ceza Yöntem Yasasında en az 8-9, Ceza Yasası'nda onlarca yapılan değişiklikle doğrudan yargılamaları müdahale niteliğinde değişikliklerde neden toplum vicdanı ve ölçülülük orantısıyla ilgilenmediğini merak ediyorum. İkincisi somut olarak açıklamam gerekirse YİMPAŞ ile ilgili daha önce görevi kötüye kullanma, yürümekte olan görevi kötüye kullanma suçlarına ilişkin doğrudan örtülü af niteliğindeki düzenlemede ve buna benzer pek çok düzenleme var. Örneğin 231, iki yıla kadar hapis cezalarının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına uğratılması, yüzbinlerce davayı doğrudan etkilemiştir. Ve yargının tıkanmasına neden olmuştur. Bunu öngöremeyen bir Cumhurbaşkanı'nın Şike Yasasıyla ilgili böyle özel değerlendirmeler yapmasını da garip bulduğumu söylemeliyim."

 

BAHÇELİ: SÖZÜMÜZÜN ARKASINDAYIZ

 

MHP'nin yasanın veto edilişine vereceği tepki merak ediliyordu. Parti vetoya en üst perdeden ve en yetkili ağızdan tavır koydu. Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün şike cezasında indirim öngören yasayı veto etmesini hayret ve esefle karşıladığını belirterek, "Dört partinin ittifakıyla çıkartılan söz konusu kanun değişikliği, tekrar Meclis gündemine aynı haliyle gelirse, biz sözümüzün ve kararlılığımızın sonuna kadar arkasındayız" dedi.

 

Meclis'te ittifakla kabul edilen şike cezalarında indirimi öngören yasayla ilgili düzenlemenin Cumhurbaşkanı Gül tarafından TBMM'de tekrar görüşülmek üzere geri göndermesini hatırlatan Bahçeli, "Veto kararıyla iddianamenin kamuoyuna açıklanması arasındaki yakınlık bize göre manidardır ve başka hesapların devrede olduğuyla ilgili kuşkularımızı da kuvvetlendirmektedir" dedi.

BDP'DEN 'ŞİKE YASASI'NA KARŞI SERT TAVIR

 

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kamuoyunda "şike yasası" olarak bilinen kanunun TBMM'de yeniden gündeme gelmesi halinde muhalefet edip "hayır" oyu kullanacaklarını söyledi.

 

Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugün binlerce insanın düşüncesinden dolayı hapiste olduğunu, parlamentonun “şu utançtan kurtulalım demediğini ancak şikecileri kurtarmak için harıl harıl bir araya gelip yasa çıkarabildiğini” ileri sürdü. Yasayı dört grup değil üç grubun birleşerek yaptığını ifade eden Demirtaş, BDP'nin muhalefet ettiğini ve “hayır” oyu kullandığını kaydetti. Demirtaş, “Cumhurbaşkanı'nın vetosu kendisini bağlar ama BDP muhalefetinin arkasındadır. Yeniden gündeme gelmesi durumunda muhalefet edip tekrar 'hayır' oyu kullanacağız” diye konuştu.

 

Şike iddialarıyla ilgili olan kişilerle ne husumetlerinin ne de dostluklarının olduğunu söyleyen Demirtaş, “Bu yasalar o kişilerle ilgiliyse zaten kişiye özgü yasa çıkarma girişiminin kendisi hatalıdır. 6-7 ay önce çıkarılmış yasayı o kişiler tutuklandı diye değiştirmeye çalışmak ilkesizliktir” dedi. Demirtaş, şunları dile getirdi:

 

“Şike davasının altından çok şeyler çıkabilir. Büyük siyasi, ekonomik oyunlar oynanıyor. Çok büyük rantlar söz konusudur. Basit sıradan ceza artırımı veya indirimi söz konusu değildir. Savcılar nereye kadar gidebiliyorsa gitmeliler. Nereye uzanıyorsa uzanmalıdır. İçeride bulunanlar da konuşacaksa bugün konuşmalıdır. Kanun bir daha gelirse daha detaylı muhalefet edeceğiz. Gerekirse Meclis Soruşturması açılmasının peşine düşeceğiz. Bu ülkede mağdur olan yüz binlerce insan var. Hangi birinin mağduriyetini gidermek için seferber oldu bu Meclis. Biz şikeciliğe izin vermeyeceğiz, Meclisin de şike yapmasına izin vermeyeceğiz.”