7 Haziran seçimlerinde %0.15 oy oranıyla 72.629 oy olan TURK Parti’nin 1 Kasım seçimlerine katılması AKP tarafından engellendi.

AKP önce bu partinin güneş olan amblemine kendi amblemi olan ampule benzediği gerekçesiyle itiraz etti. AKP’nin itirazı sonucu partiye YSK’den uyarı geldi. AKP bununla da kalmadı. Bu partinin 7 Haziran sonrası teşkilatlarının istifa ettiği ve bu nedenle seçime katılma hakkını yitirdiği görüşüyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Parti, dün aday listelerini YSK’ye vermeye hazırlanırken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan bir yazı aldı. Yazıda “Yeterli teşkilata sahip olmadığınız için yasal olarak seçimlere katılmanızın mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.

Parti yöneticileri ise bu karara tepki gösterirken AKP’yi, “Teşkilatlarımızdan AKP’nin partimize yönelik operasyon içinde olduğu bilgisini aldık. Teşkilatlarımızı AKP’nin istifa ettirdiğini öğrendik. Şimdi Yargıtay Başsavcılığı’na başvurup seçime katılmamızı engelliyor” diye suçladı.

Ahmet Eyüp Özgüç, genel başkanı olduğu Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi (TURK Parti)’nin, Ak Parti tarafından seçime katılmalarının nasıl engellendiğini şöyle anlattı:

“3 hafta önce AKP, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na önce amblem benzerliği ile ilgili başvuruda bulundu. Biz bu konuda adli mercilere gerekli başvuruları yaptık.

Ancak bu olaydan sonra il ve ilçe başkanlıklarımıza, yöneticilerimizin evlerine baskınlar düzenlenmeye başladı. Akabinde de AKP, teşkilatlarımızın yeterli sayıda olmadığına dair Yargıtay Başsavcılığına başvuruda bulundu. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Haluk Beşer’in yürüttüğü soruşturma sonucunda savunmamızı yaptık ve teşkilatlarımızla birlikte partimizin aktif olduğunu anlattık. YSK ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da seçimlere katılmamız konusunda herhangi bir engel olmadığı belirtti.

Geçtiğimiz hafta “Katılır” diye karar aldılar. Ancak 18 Eylül 2015 tarihinde saat 14.26’da faksla ve telefonla bir tebligat (!) daha aldık. AKP’nin 3. Başvurusunu değerlendirmeye almışlar ve bizden 15.15’e kadar, yani 51 dakikada savunma istediler. Üstelik bu kez soruşturmayı yürüten Savcı değiştirilmiş. Şimdi soruyorum, dünyanın hangi ülkesinde 51 dakikada savunma alınır? Nasıl olur da, bir parti, diğer bir partiyi inceletir. Valilikler, başka bir partinin belge ve bilgilerini bir partiyle paylaşır. Taraflar aynı, konu aynı olduğu halde, savcılar neden değiştirilir ve Yargıtay bir hafta önce verdiği kararın tam aksine karar verir?

Bu uygulamalar ancak 3. Dünya Ülkelerinde olur. Buradan açıkça söylüyorum. Bu savcılarımızdan birisi ahlaklı, şerefli, haysiyetli, adam gibi adam. Diğeri bu değerlerden yoksun. Hakkımızı arıyoruz. AKP ve despotik sistem şunu iyi bilsin. İsmimizi değiştirsek, amblemimizi değiştirsek, TÜRK kelimesini silsek, kendi adımızı ve soyadımızı da değiştirsek, mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.”

Öte yandan açıklamada, “Yüksek Seçim Kurulu konu ile ilgili kararını, TURK Parti aday listelerini teslim ettikten sonra açıkladı. Sonuç olarak aday listelerini teslim etmiş bir parti, seçim dışı bırakıldı” denildi.