31 Mart yerel seçimlerinde Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı seçilen, yerine kayyım atanan Ahmet Türk, Meral Akşener'nin HDP konusundaki sözlerinin bir siyasetçi için doğru olmadığını belirterek "Bugün umut görürsem Meral Akşener'in, bir MHP liderinin bile elini sıkarım dedi"

Ahmet Türk, 5 HDP’li belediyeye daha atanan kayyımları, iktidarın Kürt sorununa yaklaşımını ve gündemdeki tartışmaları T24'ten Murat Sabuncu’ya değerlendirdi. 

HDP'nin 6 milyon oy aldığını hatırlatan Türk, İYİ parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "HDP'yi PKK terör örgütünün yanına konumlandırıyorum” sözlerini eleştirerek şöyle konuştu:

"Bütün haksızlıklara rağmen bugün çok farklı noktada da olsa çok farklı da düşünüyor da olsa da umut görürsem Meral Akşener veya bir MHP liderinin elini bile sıkarım. Çünkü biz sorunların derinleşmesini değil tam tersi çözülmesini istiyoruz. Hatta bize düşmanlık yapan insanlara da bu siyasetin yanlış olduğunu anlatmak isteriz. Bu nedenle böyle haksız ve ötekileştirici bir dili bir siyasi lider kullanmamalı. Kendilerini eleştirebiliriz kendileri de bizi eleştirebilir ama 'HDP, PKK demek' gibi bir cümleyi sarf etmek 6 milyon insanın düşüncelerine ters düşmek demektir.”

ŞIK'IN İSTİFASI

HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık'ın partisinden istifasını da değerlendiren Ahmet Türk, "HDP'nin yaptığı siyasetin yükünü taşımanın kolay olmadığını" ifade ederek, "Bazen biz bile yoruluyoruz ama gerçekçi olmak lazım. Ahmet Şık gibi değerli bir arkadaşımızın siyasetin yükünü kaldırmamasını da makul karşılıyoruz. Ama şunu söylemek isterim, bugün AKP içinde  ne kadar demokrasi var, diğer partilerde ne kadar demokrasi var. Bugün yönetimi ile merkezi ile kadroları gençleri ile tek tartışan parti HDP’dir. Evet eksik olabilir. Ama gerçekten diğer partilerle karşılaştırdığımızda fikirlerin tartışmaların özgürce yapıldığı bir siyasi partiyiz. Ben eleştirileri de kabul ediyorum sonuçta herkesin kendine göre eksikleri doğruları olabilir. Ben bugün partinin yönetiminde değilim. Belki yaşım itibari ile aktif siyasette de olmayabilirim ama sonuç olarak bu partiye inanan biriyim. Partinin her konumunda her yerinde düşüncelerimi ve fikirlerimi açıkça söylerim. Arkadaşımızda düşüncelerini ve eleştirilerini açıkça yapmıştır. Partimiz de gerçekten bizim yaptığımız eleştirilere değer veriyor"

"SANDIK BAŞINA GİTMEYELİM ANLAYIŞI YOK"

“Halkımız kayyımlara karşı öfkeli. Baskı ile insanları sindirmeye çalışan bir anlayış var” diyen Türk, Kürt sorununun Kürtleri yalnızlaştırarak veya güvenlikçi politikalarla çözülemeyeceğine dikkati çekti. 

“Her zaman Kürtleri sindirmeye ve Kürtlere karşı güç gösterme yaklaşımı ile karşılaştık” diyen Ahmet Türk, halkın kayyımlara karşı öfkeli olduğunu ve şu anda yaşanan sürecin geçmişte yaşanan darbelerden daha sistematik, yoğun bir baskı oluşturduğunu dile getirdi.

Kürt sorununun çözümünün başkalarının haklarını içselleştirmekten geçtiğini ifade eden Türk, “Herhangi bir ilde bir basın  açıklaması yapmak istediğimiz zaman bazen partinin kapısından bile çıkılmasına izin verilmiyor. Baskı ile insanları susturmaya, sindirmeye yönelik bir anlayış var. Güvenlik tedbirleri ile bir ülkede demokrasi gerçekleşmesi mümkün değil. Türkiye Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasının birleştiği muazzam bir coğrafya, şimdi tüm bu kültürleri, inançları ve kimlikleri kucaklayacak bir siyasete ihtiyaç var ama maalesef bugün tam tersi siyaset üretiliyor” dedi. 

Yaşanan baskılara rağmen son yerel seçimlerde oylarının yükseldiğini hatırlatan Türk, iktidarın yürüttüğü politikaların kendileri açısından sandık sonuçlarını etkilemeyeceğini söyledi. Türk, “Daha fazla demokrasiye sahip çıkarak yine sandık başına gidecektir halkımız. Kayyım atandı diye sandık başına gitmeyeyim anlayışı yok. Bu iktidardan umudunu kesmiş, bir şey olmayacağının farkında ama demokrasiyi kalıcı hale getirmek için mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor” dedi. 

"CHP ÖNCÜLÜK ETMELİ"

Son dönemlerde sıkça dile getirilen “demokrasi ittifakı” için HDP’nin her türlü özveriyi yapabileceğini söyleyen Ahmet Türk, şunları kaydetti: 

“Türkiye’nin demokratikleşmesi önemli. Bugün CHP ana muhalefet partisi, bunun öncülüğünü yapması gereken bir parti. Ama maalesef Kürt sorunu olduğu zaman Kürtlerle ilgili bir şey olduğu zaman minderden kaçıyor. Oysa siz bu anlayışla sosyal demokrat bir parti olamazsınız. Kendi başımıza demokratik bir Türkiye yaratamayız. Ancak demokrasiye inananlar, vicdan sahibi insanlarla bu sistemi değiştirip demokratik bir geleceği sağlayabiliriz. Bu yüzyılda silahların sorunları çözemediğini görüyoruz. Değişim ve dönüşümün halkın ciddi örgütlenmesiyle sağlandığını görüyoruz. Seçenek demokratik siyaseti örgütlemek ve demokrasiden yana insanlarla buluşmayı sağlamaktır. Bunun için zaman zaman CHP’ye eleştiri yapıyorsak bu görevi tam yerine getirmediği içindir." 

Türk sözlerinin devamında geçmişte Kürt sorununun çözümüne yönelik diyalog çağrıları yaparken söylediği “Bugün oturup konuşabileceğiniz insanlar var ancak yarın bunu konuşma şansınızın olmayacağı insanlar olabilir” sözünü de tekrar hatırlattı.