ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert, ABD ve koalisyon güçlerinin Menbic’ten çekilme niyetlerinin olmadığını ifade ederek Türkiye ile görüşmelerin sürdüğünü açıkladı.
Nauert, Washington’da düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sizin açıklamalarınız üzerine Menbiç konusunda bir anlaşma değil ancak bir anlayış olduğunu söyledi. Bir anlayış var mı, varsa açıklayabilir misiniz?" sorusuna verdiği yanıtta, "Burada kılı kırk yarmaya başlayacağız; yani, anlaşma, anlayış… Size Türk hükümeti ile yaptığımız görüşmelerin sürmekte olduğunu söyleyebilirim. Bu görüşmelere şu anda sonuçlandırılmadı ve Türk hükümeti ile yaptığımız görüşmeleri sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz" dedi.
Nauert, "Peki, ayrıca Menbiç’e bir saldırı tehdidinde bulunuyorlar gibi görünüyorlar, buna yanıtınız nedir?" sorusuna verdiği yanıtta, ABD ve koalisyon güçlerinin Menbiç’ten ayrılma niyetlerinin olmadığını söyledi ve ekledi:
"ABD kuvvetleri Menbiç’te bulunuyor. Türk hükümetine de orada operasyonlarımıza devam ettiğimizi açıkça belirttik. Türk hükümetine endişelerimizi açıkça ilettik ve hem ABD olarak kendimizi hem de orada bulunan koalisyon ortaklarını savunma hakkına sahip olduğumuzu açıkça ifade ettik. Türkiye’yi genel olarak gerilimi düşürmeye teşvik ettik. Bu yüzden de bu hükümetle görüşmelerimiz sürüyor."
ERDOĞAN’IN KORUMALARINA İLİŞKİN DAVANIN DÜŞMESİ
Washington’daki basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl Mayıs ayında Washington’a yaptığı ziyaret sırasında, protestoculara saldıran ve haklarında yakalama kararı çıkarılan 15 korumadan 11’i hakkındaki davanın düşürülmesi de gündeme geldi.
Nauert, konuyla ilgili soru üzerine, korumalara yönelik suçlamaların düşürülmesi kararında ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bir rolü olmadığını, bunun bütünüyle Adalet Bakanlığı kararı olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bana, Dışişleri Bakanımızın, Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeden önce karardan haberdar olduğu söylendi. Kendisi de görüşmede zamanlamanın tamamen bir tesadüf olduğunu ifade etti. Ayrıca bunun ülkemizde bağımsız bir yargı sistemine sahip olduğumuzun iyi bir örneği olduğunu, kararı Adalet Bakanlığı’nın aldığını, mahkemelerin siyasi etkilerden arınmış olduğunu belirtti."
Kaynak: Cumhuriyet
