Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kobani eylemleri soruşturması kapsamında HDP'ye yapılan operasyona ilişkin açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu,  "Dün Hazine ve Maliye Bakanının 'kur artık bizim için önemli değil' diyecek kadar cahilce bir ekonomi yönetimi altında halk inim inim inlerken, sen onların dikkatini dağıtmak için altı yıl bekleyen bir takım dosyaları devreye  sokarsan biz buna terörle mücadele demeyiz, terörle mücadeleyi istismar deriz" ifadelerini kullandı.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi'ni ziyaret ederek Genel Başkan Ahmet Davutoğlu ile görüştü.

Görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Kobani olayları nedeniyle HDP'lilerin gözaltına alınması ile ilgili şunları söyledi:

"BİR AYLIK BAŞBAKANDIM"

6-7-8 Ekim olayları sırasında bir aylık başbakandım. Türkiye’yi tüm barikat ve hendeklerden arınmış bir şekilde yeni başbakana ve hükümete devrettim.

"TÜRKİYE'DEKİ TEMEL ÇELİŞKİ İKİ UÇLU KANAT"

Türkiye’deki temel çelişki şudur: İki kanat var, iki uç kutup var. Herkes bunun farkında olsun. Bir kutup diyor ki; özgürlükler adına konuştuğunu iddia ederek, terör örgütü veya onunla ilişkili unsurlar özgürlükleri kamu düzenini yok sayarak hendek barikat kurma özgürlüğü olarak görüyor ve kamu düzeni yerine başka bir düzeni ikda etmeye çalışıyor. Bunlara karşı verdiğimiz mücadeleyi herkes bilir. İkinci kanat ise; kamu düzeni sağlamak adına bu kez, bütün özgürlüklerin kısıtlandığı ve hukukun araçsallaştırıldığı doksanlı yıllarda olduğu gibi, kimsenin bunu niye yapıyorsun diye soramayacağı bir takım tedbirleri almayı güvenlik gerekçesi olarak takdim ediyor. Yani demokratik hukuk devleti kuralları dışında da bir takım tedbirler almayı doğal görüyor.

"KİŞİSEL HAKLARIN YOK EDİLDİĞİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN YOK EDİLDİĞİ BİR DÜZENE KARŞIYIZ"

Biz birinci uç noktaya karşı kamu düzenini temsil ediyoruz. Devlet otoritesi tesis edeceğiz diye, sivil toplumun göz ardı edildiği kişisel hak ve hukukların yok edildiği ifade özgürlüğünün yok edildiği bir düzene de karşıyız.

'TERÖRLE MÜCADELEYİ İSTİSMAR'

6 yıl bekledikten sonra bu dosyaları tekrar açıyorsanız ve samimiyseniz, geçen sene Osman Öcalan’ı devletin resmi televizyonlarına çıkaran kimlerse, gerçek terör işbirlikçileri onlardır. Çünkü Osman Öcalan devlet tarafından kırmızı bültenle aranan  bir teröristtir.

"İKTİDARDAKİLERİN İZNİ OLMADAN KİMSE BOTA BİNİP GİDEMEZ DEĞİL Mİ?"

Yasal olarak İmralı’ya gitmemi mümkün olmayan bir akademisyeni sen akademisyen ünvanı ile Abdullah Öcalan’a gönder. bu akademisyen çıkıp açık bir şekilde Cumhur ittifakına destek veren açıklamayı kamuoyuyla paylaşsın. İktidardakilerin izni olmadan kimse bota binip gidemez değil mi? Eğer HDP ile ilgili bu soruşturmalar terörle mücadele ise, diğer konularda da terörle mücadeleyi samimi bir şekilde verin.

"TERÖRLE MÜCADELEYİ İSTİSMAR DERİZ"

Dün Hazine ve Maliye Bakanının 'kur artık bizim için önemli değil' diyecek kadar cahilce bir ekonomi yönetimi altında halk inim inim inlerken, sen onların dikkatini dağıtmak için altı yıl bekleyen bir takım dosyaları devreye  sokarsan biz buna terörle mücadele demeyiz, terörle mücadeleyi istismar deriz."

Kaynak: Anka