ABD’nin yaptırım kararıyla ilgili TBMM’de grubu bulunan 4 partinin yaptığı ortak açıklama için HDP’nin aranmadığı ortaya çıktı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti’nin ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırım kararına ilişkin ortak açıklamasında HDP’nin imzasının bulunmaması dikkat çekti.

Nergis Demirkaya'nın Gazete Duvar'da yer alan haberine göre 4 partinin imza attığı ortak açıklama için Meclis’in 3. partisi HDP aranmadı.

‘BİR PARTİNİN DIŞLANMASI SORGULANMALI’

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen ortak açıklama ile ilgili parti gruplarına bilgi verilmediğini belirterek, “Bildiriye katılırız katılmayız, imza atarız ya da atmayız bu bizim tercihimiz ama bir partinin dışlanması hele dış politika konusunda dışlanması bizim için de sorgulanmaya değer bir durumdur” dedi.

ABD ile yaşanan krizi bir ‘sonuç’ olarak gördüklerini anlatan Bilgen şöyle devam etti, “Türkiye ABD ilişkilerini bu noktaya getiren sebepler zinciriyle yüzleşmek gerekiyor. İç politika kaygılarıyla dış politikada tutum sergilerseniz ya da iç politika arzı, alışkanlıklarıyla dış politika belirlemeye kalkarsanız bunun bütün toplumun cezalandırılmasına yönelik sonuçları olur ki bu bizim açımızdan da kabul edilebilir değil. Burada insan hakları konularının, kişi özgürlüğünün, yargılama süreçlerinin hiçbir şekilde devletlerarası ilişkinin aracı haline getirilmesini doğru bulmuyoruz. Bu konuda şimdiye kadar sergilenen tutum, verilen sınav iyi bir sınav değildir. Deniz Yücel davası da kötü bir sınav olmuştur. Yargının bağımsızlığına dair güven verici bir yaklaşım sergilememiştir. Rahiple ilgili tavır da aynıdır. Tutukluluk nedenleri de ikna edici ve güçlü gerekçelere dayanmalı. Bağımsız yargının kararıysa da bu konuda tutarlı davranılmasının altını çiziyoruz. Her ikisi de yok.”

‘SİYASET KURUMU ZAYIFLAR, ÜLKE ZARAR GÖRÜR’

Bilgen, HDP’nin muhatap alınmamasıyla ilgili tavrı nasıl değerlendirdikleri sorusuna da şu yanıtı verdi, “HDP’nin kriminalize edilmesinin siyaseten belki bazı partiler için kısa dönemde fayda umulan boyutu olabilir ama orta vadede hiçbir siyasi partiye yaramaz. Bu, genel olarak siyaset kurumunu zayıflatır. Uzun dönemde de ülkeye zarar verir. Hiçbir partinin buna alet ve sebep olmaması, taraf olmaması, HDP’yi dışlayan, kriminalize eden yaklaşımlardan uzak durması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda elimizden geldiğince dikkatli olmaya, özenli olmaya çaba göstereceğiz ve farklılığımızı ortaya koyarak yapıcı bir tutum ortaya koyacağız. Ancak başka sorunların faturasını HDP’ye kesen bir yaklaşımla karşı karşıyayız.”

‘DİĞER PARTİLERİN TUTUMU ÖNEMLİ’

Türkiye’nin krizi ‘gerilimi artırarak atlatmaya çalıştığını’ söyleyen Bilgen’e göre HDP’yi dışlama, kriminalize etme arayışı da bunun sinyallerinden biri. Bilgen, “Bize göre  bu yerel seçimlere yönelik de bir hesaptır. HDP’nin güçlü olduğu, kayyımlarla gasp edilmiş belediyelerde başarılı olması, hem de batıda dengeleri değiştirecek potansiyele sahip olması, böyle hedef haline getirmeyi bir iç politika kaygısı olarak önemli kılıyor. Burada diğer muhalefet partilerinin nerede durduğu son derece önemli olacak. HDP’yi dışlama politikasının parçası mı olacaklar, yoksa bir değişimin önünü açacak, siyaset kurumunu güçlendirecek ve çözümü demokratikleşmede gören anlayışta ısrarlı, tutarlı yaklaşım mı ortaya koyacaklar. Bunu hep birlikte göreceğiz” dedi.

Bilgen, yaptırım kriziyle ilgili durumun bir bildiri ile kınanması yerine Meclis’in acilen toplantıya çağrılmasının daha doğru olacağını söyledi.