25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcı Muammer Akkaş, hakkında Bilal Erdoğan’ın dosyada şüpheli olduğunu basına sızdırdığı suçlamalarını reddetti. “Görevi kötüye kullanma” suçunu işlediği gerekçesiyle meslekten ihraç edilen ve hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Akkaş, gizliliği ihlal ettiği iddialarını yalanladı.

Akkaş, soruşturmanın genişletilmesi talepli 16 mahkemeye sunduğu 16 sayfalık dilekçede, Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan’ın şüpheli sıfatı ile ifadeye çağrıldığı belgenin kendisi tarafından basına sızdırılmadığını belirterek, ifadeye çağrı belgesinin kendisinden sonra soruşturmayı devralan savcılar tarafından basına sızdırılma ihtimali bulunduğunu iddia etti.

BirGün’de yer alan habere göre, dilekçeyi sunan Akkaş’ın avukatı Lütfü Alacoğlu, müvekkiline yeterince araştırma yapmadan soruşturma kapsamındaki şüphelilerin malvarlığına tedbir koydurma, soruşturma kapsamında bir kısım bilgi ve belgeleri medya ile paylaşarak soruşturmanın gizliliğini ihlal etme, usulsüz telefon dinleme, basın açıklaması yapmak gibi suçlamalar yüklendiğini belitti. Alacoğlu, mahkemeden, müvekkilinin yaptığı işlemlerin usulüne uygun olduğunun ispatı için soruşturmanın genişletilmesini istedi.

SORUŞTURMAYI DEVRALAN 5 SAVCIYI TANIK GÖSTERDİ

Müvekilinin 25 Aralık soruşturması kapsamında bulunan şüphelilerle ilgili telefon tapelerini okumadan şüpheliler hakkında gözaltı kararı vermekle suçlandığını hatırlatan Avukat Alacaoğlu, bu suçlamayı kabul etmediklerini belirterek, 11 adet ağzı mühürlü çuval içinde bulunan tape kayıtlarının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istenmesini talep etti. Müvekkilinin 1.5 yıl dosyayı inceleyerek soruşturmayı yürüttüğünü belirten Avukat Alacaoğlu, “Fezleke ile tape kayıtlarının karşılaştırmasını yapmadığı yönünde tutanak düzenleyen İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili (şimdi Yargıtay üyesi) Oktay Erdoğan ile savcılar Fuzuli Aydoğdu, İrfan Fidan, İsmail Uçar ve İdris Kurt’un açılacak duruşmada dinlenilmesini talep etmekteyiz” dedi.

‘TAKDİR HAKKINI KULLANARAK MALVARLIKLARINA TEDBİR KOYDURTTU’

Müvekkiline yüklenen bir diğer suçlamanın da şartları oluşmadan şüphelilerin malvarlığına tedbir talebinde bulunmak olduğunu hatırlatan Avukat Alacaoğlu, müvekkilinin takdir hakkını bu yönde kullandığını belirtti. Alacaoğlu, “Takdir hakkı olarak değerlendirilmesi gereken konular mahkemenizde devam eden yargılamaya konu edilmiştir. Ayrıca, soruşturma kapsamında müvekkilimiz Akkaş tarafından malvarlığına tedbir konulması talep edilen Bosphorus 360 şirketi ile Zirve Holding A.Ş.’dir. Bu şirketler dosya kapsamında toplanan delillere göre şüpheliler tarafından suçtan elde edilen gelirler ile kurulmuş olup, suça karışmış şirketlerdir” dedi.

‘BİLAL ERDOĞAN’IN İFADEYE ÇAĞRI KAĞIDINI SIZDIRMADI'

Müvekkili Akkaş’a isnat edilen eylemlerden birinin de kimsenin haberi olmayan bilgi ve belgeleri medya ile paylaşmak suretiyle soruşturmanın gizliliğini ihlal olduğunu belirten Avukat Alacaoğlu, “Basına sızdırma eyleminin müvekkilimiz tarafından yapılıp yapılmadığının ıspatı için 25.12.2013 tarihinden 27.12.2013 tarihine kadar olan müvekkilimizin odasının bulunduğu İstanbul Adliyesi 7. kat kamera kayıtlarının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istenmesini talep ederiz. Şüphelilerden Necmettin Bilal Erdoğan’a ait çağrı kağıdının ise söz konusu dosyanın müvekkilimiz uhdesinden çıkmasından sonra 26.12.2013 tarihinde akşam saatlerinde (Saat 18.00 civarı olduğunu tahmin etmekteyiz) internet üzerinden yayın yapan bir kuruluşun resmi sayfasından yayınlandığı bellidir. 26.12.2013 tarihinde sabah saatlerinde dosya hem UYAP ortamında hem de fiziken elinden alınan müvekkilimizin dosya ile bağlantısının kesildiği, bunun neticesinde de dosyaya herhangi bir erişim imkanının olmadığı aşikardır. Dosyanın müvekkilimizden alınıp 5 Cumhuriyet Savcısına verildiği düşünüldüğünde herhangi bir kişinin bu evraklara ulaşarak basın mensuplarına verilebileceği ihtimal dahilindedir. Söz konusu dosyanın basına sızdırma eyleminin müvekkilimiz tarafından gerçekleştirilmediğinin ıspatı açısından 2012/656 sayılı soruşturma dosyasının müvekkilimiz uhdesinden hangi tarih ve saat itibariyle alındığının tespiti açısından UYAP kayıtlarının getirtilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzakere yazılması önem arz eden delillerdendir” dedi.

Muammer Akkaş, İstanbul Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken 25 Aralık 2013 tarihli soruşturma sonrası Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na savcı olarak atandı. Ardından HSYK tarafından tedbiren görevinden uzaklaştırılan Akkaş, geçtiğimiz ay da meslekten ihrac edildi.