Şırnak Cizre’de polis kurşunu ile öldürülen 16 yaşındaki Ümit Kurt olayını Meclis gündemine taşıyan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, “Cizre’de AKP hükümetinin sunduğu yasal dayanaklardan güç devşiren kolluk güçlerinin “asayişi” sağlama adı altında cinayetler işlemesi ve sindirme politikası yurttaşların can güvenliğini ortadan kaldırmıştır” dedi.

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Cizre’de polis kurşunu ile 16 yaşındaki Ümit Kurt’un öldürüldüğü ve 1 kişinin de ağır yaralandığı olay hakkında İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya yazılı soru önergesi verdi. Sarıyıldız, önergede Türkiye’de kolluk güçleri eli ile işlenen infazlara sürekli olarak bir kılıfın bulunması ve inkârın tarihsel olarak kullanılagelmiş yöntemlerden biri olduğuna işaret etti. Cezasızlık zırhı ile korunan kamu görevlilerinin yurttaşları keyfi olarak öldürmelerinin aynı zamanda hukukun ve adaletin infazı olduğunu dile getiren Sarıyıldız, “Son günlerde Hukuk, adalet ve yaşam hakkının hiçe sayıldığı yerlerden biri de Cizre olmuştur. 1990’lardan günümüze kadar devlet şiddeti nedeni ile yurttaşların yaşam hakkının sürekli tehlike altında olduğu Cizre’de son on günde devletin direk ve dolaylı müdahalesi sonucu 4 kişi yaşamını yitirirken, onlarca kişi de ağır yaralandı.

Cizre’de AKP Hükümetin sunduğu yasal dayanaklardan güç devşiren kolluk güçlerinin “asayişi” sağlama adı altında cinayetler işlemesi ve sindirme politikası yurttaşların can güvenliğini ortadan kaldırmıştır” diye belirtti.

‘ŞİDDETİ GERÇEKLEŞTİREN CEZASIZLIK POLİTİKASI’

Cizre’de devletin siyasi soykırım operasyonlarına bir tepki olarak halkın sokaklarda kazdığı hendeklerin kapatılmasının hemen akabinde mahalleye giren polis ve özel harekât timlerinin açtığı ateş sonucu 16 yaşındaki boyacı çırağı Ümit Kurt yaşamını yitirdiğini ve Cizre Sanayi ve Ticaret Odası çalışanı Çelebi Sakçak’ın da ağır yaralandığını hatırlatan Sarıyıldız, önergede şuna dikkat çekti: “Zırhlı araçların mahalleye girdiği haberini aldıktan sonra DTK Eşbaşkanı Sayın Selma Irmak ile birlikte Şırnak Valisi ve Cizre Kaymakamı ile telefonda görüştük. Görüşmede polisin geri çekilmesi gerektiğini aksi takdirde bu girişimin insanların ölümüne neden olabileceğini ifade ettik. Vali ve kaymakam polisi geri çekeceklerini ifade ettikten kısa bir süre sonra polisler mahalleye rastgele ataşe açarak, 1 çocuğun ölümüne ve 1 kişinin de ağır yaralanmasına neden olmuştur.

Bu olay ile Cizre’de hendekleri kapatarak halkın devlete uzattığı barış eline kurşun sıkılmıştır. Kolluk güçleri tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerinin tekrarlanmasında ve kullanılan şiddetin yüksek seviyelerde sıklıkla gerçekleşmesinde etkili olan en önemli unsur, sistematik bir hal alan “cezasızlık politikası”dır. Cezasızlık uygulamalarının arkasında, yetkili amirlerin soruşturma izni vermeyerek suçun cezalandırılmasını engellemeleri olduğu kadar, adli mercilerin yeterli, etkin ve hızlı bir soruşturma ve yargılama faaliyeti yürütmemeleri sorunu da yatmaktadır. Öte yandan Hrant Dink cinayetinden şüpheli olan birinin Cizre gibi hassas bir yere Emniyet Müdürü olarak terfi ettirilmesi ve ödüllendirilmesi vicdanlarda yara açmakla kalmamakta, yurttaşları ciddi anlamda kaygılandırmakta ve çözüm sürecine dair umutları da berhava etmektedir”

‘POLİSİN PLAKALARI SÖKMESİ KİMİN EMRİ’

Sarıyıldız, Bakan Ala’ya yanıtlaması talebi ile şunları sordu:

-Cizre’de hendeklerin kapatıldığı bir esnada, polis ve özel harekât timleri neden mahalleye girerek halkın üzerine ateş açmıştır? Bu ateş emrini kim vermiştir? Kitle üzerine ateş açma emri Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde mi olmuştur?

-16 yaşındaki Ümit Kurt’u öldüren ve Çelebi Sakçak’ı ağır yaralayan polisler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Bu olaydan sorumlu tutularak gözaltına alınan, idari ve/veya adli soruşturmaya uğrayan kolluk güçleri var mıdır?

-Henüz olay gerçekleşmeden önce Şırnak Valisi ve Cizre Kaymakamı ile yaptığımız görüşmede polisleri geri çekeceklerini belirttikten kısa bir süre sonra zırhlı araçlardan halka ateş açılmıştır. Şırnak Valisi ve Cizre Kaymakamı müdahalenin durması için herhangi bir talimat vermiş midir?

-Cizre’de basına da yansıdığı üzere akrep, panzer gibi zırhlı araçların ve polis otomobillerinin plakası neden sökülmüştür? Bölgede 1990’lı yıllarda devlete ait plakasız araçlar eli işlenen cinayet ve hak ihlalleri bütün canlılığı ile hafızalarda yerini korurken neden böyle bir yönteme başvurulmaktadır? Bu emri kimler, hangi amaçla vermiştir? Söz konusu uygulama ile ilgili herhangi bir adli ya da idari soruşturma başlatılmış mıdır?

-Hrant Dink cinayetinden şüpheli olan birinin Cizre gibi hassas bir yere neden Emniyet Müdürü olarak atanmıştır? Bu atamanın halkta bir kaygı yaratacağını düşünmediniz mi? Bu terfiden hemen sonra Cizre’de 1 kişinin polis tarafından öldürülmesi tesadüf müdür?

-Hükümetiniz döneminde kaç çocuk kolluk güçleri tarafından öldürülmüştür? Bu öldürme olaylarında kaç kolluk gücü yaşam hakkını ihlalden sorumlu bulunarak kovuşturmaya uğramış, yargılanmış ve mahkûm edilmiştir?

(Demokrat Haber)